Feza gölde yanından ayrıldığından beri sıkıntı içerisindeydi, normalde asla o gıcığa böyle bir teklifte bulunmazdı ama o an içinden öyle gelmişti. Onun bir kaç gün sonra başkası ile mühürleneceğini düşününce Deltası yerinde duramıyordu, bu yüzden iki gündür her yeri ağrıyor, kurdunun dışarı çıkmaması için elinden geleni yapıyordu.
Akşam yemeğinden sonra yaşlı kurtlar gençleri ateşin etrafına toplamıştı, nasıl hissettiklerini bildikleri için heyecanlarını bir nebze attırmak istemişlerdi.
Karşı karşıya oturan iki kurt arada sırada gözlerini birbirlerine değdirseler de anında kafalarını başka yönlere çeviriyorlardı. Özellikle Feza, Deltanın yanında oturup ona kur yapmaya çalışan Omega ile göz göze gelince yaydığı feromonlar Deltanın burnunu tıkıyordu.
"Heyecanlı olmanızı sıkıntı etmeyin, ruh eşiniz sizi en iyi anlayacak insandır."
Göz göze geldiler, ruh eşi olmalarına imkan yoktu.
"Benim ruh eşim en yakın arkadaşımdı, her zaman biliyorduk eş olduğumuzu. Eğer sizinde hissettiğiniz biri varsa ama yanlış hissediyorsanız üzülmeyin. Kurtlarınız eş olduğunuzu öğrendikten sonra birbirlerine bağlanır, eğer üzülürseniz fark eder. İstenmediğini düşünüp içine kapanabilir."
Yine göz göze geldiler, bu sefer kafalarını çevirmeden birbirlerine uzun uzun baktılar. Ateşin etrafında sessizlik olmuştu, herkes düşüncelere daldığı için kimse ağzını açmıyordu.
"Sen benim Deltamsın, hissediyorum. İstersen bu gece mühürlenebiliriz." diyen sesi duyduğunda kafasını aşağı çevirdi. Omeganın yaydığı tatlı koku ve Alfanın yaydığı keskin koku nefesini tıkamıştı. Bir kaç kere öksürdü. "Senin benim Omegam olmadığına eminim." dediği sırada gözlerini ayağa kalkan Alfaya çevirdi. Ormanın içine doğru hızlı adımlarla giden Alfanın peşinden ayağa kalktı, koşarak girdiği ormanın içinde gözünden kaybolan Alfayı hissedemiyordu.
Çaresizce kurdunun dışarı çıkmasına izin verip dönüştü, siyah kürklü kurt iki alfanın büyüklüğündeydi. Günlerdir dışarı çıkmayı bekliyordu. Anında Alfanın kokusunu alıp ilerledi, uçuruma doğru yaklaştığında üzerine atılan bedenle dengesini kaybetti. Beyaz kürklü Alfa kırmızı gözleriyle kendisine bakıyordu. Tekrar üzerine doğru atladığında Delta hiçbir şey yapmadı. Başkası olsa çoktan kafası ve vücudunu ayrı yerlere atmıştı.
Yere düşürdüğü Deltanın tepkisiz duracağını anladığında sakinleşmek adına geri çekildi, sinirlenmeye hakkı olmadığını bile bile içi öfke doluydu. Omegayı kıskandığı için Deltanın canını yakmak istemişti.
Uçurumun kenarına gidip oturduğunda yanına gelen Delta ile Alfası feromon yaymaya başladı, dönüştüğü için tepkilerini çok fazla kontrol edemiyordu. Savaş yanında küçük kalan Alfaya kafasını çevirdi. Uzanıp yanağını yaladı, Alfanın kafasını kendisine sürtmesiyle kafasıyla vücudunu itip yere yatırdı. Kendide uzanıp tüylerini yalamaya başladı. Deltanın bunu yapma sebebi hem hoşuna gitmesiydi hem de kokusunu Alfanın üzerinde bırakmaktı.
Feza kalbine gelen rahatlamayla birlikte gözlerini kapattı. Daha önce Deltanın yanında kimseyi görmemişti, görse de Delta karşısındaki kişiyi bir şekilde kendinden uzaklaştırmanın yolunu buluyordu ama daha demin Omeganın kurlarına tepki vermeden durunca sinirlenmişti.
Ne hissettiğini de, ne düşüneceğini de şaşırmıştı. Deltanın mırıltıları eşliğinde uykuya daldı. Tek ihtiyacı olan bir an önce ruh eşi ile tanışmaktı.
---
15.12.21
silerim belki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soulmate | boyxboy
Fiksi Remaja[Tamamlandı] Alfa Feza ve Delta Savaş ne kadar anlaşamasalar da birbirlerinin ruh eşidir. omegaverse | mpreg
