9- HUZUR VE MUTLULUK

26.1K 1.9K 132
                                    




Yüzüne çarpan güneşle gözlerini kırpıştırdı, yavaşça açmaya başlarken odanın her yerine yayılmış olan yağmurdan sonra gelen toprak ve odun kokusunu içine çekti. Dudakları kıvrıldı, Deltanın kokusunu seviyordu, ferahlatıcı ve rahatlatıcıydı. Tabii bunu bir kaç gün önce sorsalar kokusundan nefret ettiğini söylerdi.

Ensesinde hissettiği öpücükle tamamen gözlerini açtı. Kolunun altından geçen eli tuttu, haftalardır gergin olan vücudu tamamen gerginliğini atmıştı. Üstünden koca bir yük kalkmış gibi hissediyordu.

"Günaydın." dedi, sanki ortamın huzurunu bozmak istemiyormuş gibi sessizdi.

Delta vücudunu biraz daha Alfaya yakınlaştırıp aralarında mesafe kalmamasını sağladı, saatlerdir uyuyan Feza'yı izliyordu ve daha önce hiç bu kadar güzel uyuyan birini görmemişti. "Günaydın Alfam."

Feza sahiplik ekiyle tuttuğu eli sıktı, daha önce Savaş'tan böyle bir şey duymamıştı. Arkasını dönüp kendisini parıldayan gözlerle izleyen Deltaya baktı. "Alfan mıyım?"

"Alfamsın, benim Alfam, ruhum ve eşimsin." Bunları söylerken yüz ifadesi daha önce göstermediği bir ifadeydi. Feza kaşlarını kaldırdı, gözleri dolu dolu olmuştu. Dünden beri ikisi de normalde olduklarından daha fazla duygusaldı. "Bende senin Deltanım değil mi?" diye sorduğunda Feza anında kafasını salladı. "Deltamsın."

Delta aldığı cevapla birlikte çocuk gibi gülümsedi, Alfasına yaklaşıp alnından öptü. Çok mutlu hissediyordu, içi içine sığmıyordu. Yaymaya başladıkları feromonlarıyla anlamış gibi ikisi de birbirlerinin kokularının en yoğun olduğu yere boyunlarına yaklaştılar. Koklayarak öperlerken elleri çıplak vücutlarında geziyordu.

Delta Alfanın mühür yerine dişlerini sürttü, derdi Alfayı çıldırmaktı. Bir kez daha yalayıp dişlerini sürttüğünde Feza öptüğü boyundan kafasını kaldırdı. Ufacık şeyden gözlerinin dolduğunu görünce Deltanın kasıkları sızladı. Alfayı saatlerce zevkten ağlatmak istiyordu.

"Kurdum kurdunu görmek istiyor." dedi Feza, sızlanarak konuşuyordu çünkü Alfası canını yakmaya başlamıştı. Siyah kürklü Delta kurdu görmek için çıldırıyordu.

Savaş yutkundu, kendisinin kurdu da deliriyordu. "Biz mühürlenmeden ikimizde dönüşmesek çok iyi olur."

"Neden ki?"

"Kurdumu kontrol edemeyebilirim, seni mühürlemek isteyip canını yakabilir." dediğinde Feza dudaklarını büzdü, kurt formunda mühürlemenin çok acı verici bir şey olduğunu biliyordu. Ayrıca ruh eşini yeni öğrenmiş bir kurdu kontrol etmek çok zordu, muhtemelen kendisi de kurdunu kontrol edemezdi.

Savaş Alfasının asılan yüzüne baktı, eliyle çenesini kaldırıp göz göze gelmelerini sağladı. "İstediğin an mühürlenebiliriz, sadece söylemen yeterli. Tamam mı bebeğim?"

"Tamam." dedi, Feza. Ne kadar bir olmak istese de kendisini hazır hissetmiyordu, aceleleri yoktu. Her şeyi akışına bırakmak, dolu dolu yaşamak istiyordu.

"Babam kahvaltıya çağırdı, sonrada sizinkilere gideriz. Olur mu?" diye sorduğunda Feza kafasını salladı, kollarının arasından çıkıp ayağa kalktı. Savaş çarşafın altından çıkan bedeni uzunca süzdü, ilk defa görmese de ilk defa bu kadar fazla kanını kaynatıyordu. Feza izlenme hissiyle arkasını döndü. "Bakmasana sapık!" diye tişörtü Deltanın kafasına fırlattığında ikisi de gülüyordu.

"Feza gözümün önünden çık git, nolur." Sızlanarak konuşup Alfanın tişörtünü yüzüne bastırdı, Feza'nın gülüşünü duyduğunda yukarı kaldırdığı bedenini bırakıp yastığa kapandı. Banyonun açılıp kapanan sesini duyduğunda yüzünü yastıktan kaldırdı. Kendide ayağa kalkıp alt kattaki banyoya adımladı.


---

20.12.21

soulmate | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin