22- SİNİR

20.4K 1.6K 166
                                    

medya: feza

Elindeki siyah deri ceketi katlayıp bavula sığdırmaya çalışırken odanın kapısının açılmasıyla kafasını kaldırdı, Feza elinde tuttuğu kahve kupalarıyla eğilip eşinin yanına oturdu. Uyanıp kahvaltı yaptıklarından beri Alfanın eşyalarını topluyorlardı. Bir kaç kıyafeti ve kişisel eşyaları kendi evlerinde olsa da çoğu kıyafeti ve kitapları buradaydı.

Savaş kupayı elinden alıp dudaklarına götürdü. "Teşekkür ederim bebeğim." Uyandıklarından beri Feza her lafına ters cevap verdiği için suyuna gidip güzel şeyler söylemeye çalışıyordu.

"Annem mutfakta gitme diye ağladı, önceden de yuvanı kur artık diye başımın etini yiyordu." Yüzünü eğerek konuştuğunda Savaş sırıtmak istese de yapmadı. Annesi her yarım saatte bir odaya gelip tip tip bakıyor, sonrada hiçbir şey demeden kapıyı kapatıyordu. Feza'ya birçok kez mühürlenme konusunda baskı yapsa da oğlunun tamamen taşınacağını öğrendiğinde farkında olmadan gözyaşı dökmeye başlamıştı.

"Seni çok seviyor, gözlerinden bile belli."

Feza 'aynen aynen' anlamında kafasını sallayıp önündeki koliyi bantladı. Boş odasında gözlerini gezdirdi, kendisi bile artık bir eşi olduğunu yeni fark ediyordu. Her şey çok hızlı gelişmişti.

"Yuvamızı genişletmek ister misin?" Savaş'ın sırıtarak söylediği sözlerle kızgın gözlerini Deltasına çevirdi. Hala dünkü siniri tam olarak geçmemişti.

"Çocuğumuz olursa tüm ilgimi ona veririm, daha yeni kavuşmuşken ikinci plana atılmak istiyorsan yapalım hemen. Ayrıca dokuz ay boyunca kendime asla dokundurtmam, sonrada ağrılarım olacağı için bir yıl falan."

Feza abartarak konuştuğunda Savaş kaşlarını yukarı kaldırdı, çok ayıp bir şey duymuş gibi Alfasına baktı. "Yuh, bu kadar büyük tehdit edilmez. Şaka yapmıştım ben zaten."

"Çok komikmiş bir daha olmasın." dediğinde üzerine çıkan Deltayla kahve bardağını kenara itti. "Bırak lan."

Çırpınmaları sonuç vermezken Delta eğilip burnunun ucunu öptü, sabahtan beri dayanması bile mucizeydi. Feza'da ufacık temasla pes edip ellerini boynuna sardı, kendine çekip bacaklarını Deltaya doladı. "Çok gıcık bir Deltasın, biliyorsun değil mi?"

"Bildiğim tek şey seni ne kadar çok sevdiğim."

Feza kıkırdamasını tutamazken Savaş'ın kendisine yaklaşmasıyla gözlerini kapattı. Deltanın dudaklarını beklerken kapının sertçe açılmasıyla üzerindeki bedeni tüm gücüyle itti. Annesi saliseyle gördüğü görüntüyle ellerini gözlerine çıkarttı. "Görmedim görmedim, gidiyorum."

Annesi geri geri yürüyerek çıkarken kapıyı kapatmasıyla Deltaya baktı. Sırtı dolabın kenarına geldiği için canı yanmıştı. Alfa hemen yanına gitti, elini tişörtünün içinde geçirip hızlı hızlı sırtında gezindirdi. "Oyy bir şey yok, acımadı." Çocuk kandırırmış gibi kafasını sallayıp gülümserken Savaş'ın kahkahasıyla yan bir şekilde kucağına oturdu. Dudaklarına öpücük bırakırken eli hala sırtında geziyordu. Parmaklarını bıraktığı izlerin üzerinde gezdirirken karnına giren saplantıyla iç çekti.

***

Liderliği yarın resmi olarak açıklanacak Delta karşısında korkudan titreyen dört aptal Alfaya baktı. "Siz kimsiniz Lan!" Sesi odada yankılanırken Alfalar oldukları yerde titrediler. Savaş'ın sinirli feromonları tüm odayı kaplamışken ayakta durmakta güçlük çekiyorlardı.

Aralarındaki en aklı başında olmasa da en güçlüsü öne çıktı, "Benim adım Ufuk, bu Se-" Deltanın kendilerini tanımadığını düşündüğü için baştan sonra isimlerini sayarken duyduğu bağırışla geri adımladı.

"Geri zekalı! Ben bu sürünün lideriyim. Ebenize kadar tanıyorum sizi merak etmeyin." Derin bir nefes verip gözlerini kapattı, liderliğinin açıklanmasına bir gün kala böyle bir rezillik yaşadığı için tüm siniri tepesine toplanmıştı.

"Benden izin almadan sürü dışına çıkmak ne demek lan?"

"Biz seni bulamayınca-"

"Kes sesini. Beni bulamayınca sizde kafanıza göre iş mi yaptınız. Ulan hadi çıktınız gittiğiniz yerde kavga neden çıkartıyorsunuz?" Belki izinsiz dışarı çıkmalarına bu kadar kızmazdı ama üstüne üstlük gittikleri sürüde kavga çıkartıp huzuru bozmuşlardı ve oradaki sürünün liderinden bir ton azar işitmişti. Normalde olsa 'kimse benimle böyle konuşamaz.' tavırlarına girerdi ama bu sefer haksızdı ve karşısındaki kişi yirmi yıldır sürü lideri olan biriydi, bu yüzden özür dileyip cezalarını vereceğini söyleyip telefonu kapatmıştı.

"İlk onlar baş-"

"Çocuk musunuz siz!? Git annene de şikayet et." Kafasını çevirip kapının önündeki görevliye baktı. "Bir hafta nezarette kalsınlar, akılları başlarına gelir."

Alfaların özür dilemelerini duymazdan gelip kendini koltuğa bıraktı, şimdi eşiyle koyun koyuna yatmak varken burada olma sebebini hatırlayıp yeniden sinirlendi. İlk günden birilerini dövmek istemediği için hızlı adımlarla binadan çıkıp arabasına bindi.

soulmate | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin