17- MÜHÜR

26K 1.9K 307
                                    

!smut!

Deltanın kucağında oturup boynuna saklanırken kendisine uzatılan çaya burun kıvırdı. Savaş en sonunda bıkkınlıkla bardağı komodinin üzerine bıraktı, alfanın rahatlaması için bitki çayı yapmıştı fakat Feza'nın tek yaptığı şey burun kıvırıp kendisini altındaki sertliğe bastırmaktı.

Boynundaki dudaklar hareketlenmeye başladığında yutkundu, kendini tutması o kadar zordu ki başı ve bacakları ağrımaya başlamıştı. Alfayı kucağından indirmek istediğinde Feza boynuna sıkı sıkı tutundu. "Bebeğim, in de bardakları mutfağa götüreyim." Tamamen bahaneydi, uyandıklarından beri Alfa yanından bir saniye ayrılmamış, yemeği bile tişörtünün ucunu tutarak yemişti.

"Sonra götürürsün." deyip tekrar hassas deriyi dudaklarının arasına aldı. Bu sefer sertçe kolları geri çekilmeye çalışıldığında gözleri doldu, geri çekilip Deltanın yüzüne baktı. Fark etmese de dudakları bükülmüştü. "Çirkin miyim? Beğenmiyor musun beni?"

"Saçmalama Feza." dedi sertçe, Feza'nın böyle bir şey düşünme olasılığı bile sinirini bozmuştu. Ona göre bu dünyadaki en güzel şey kucağındaki Alfaydı. Ellerini kaldırıp bebeğinin ıslanan kirpiklerini sildi.

"İstemiyorsun ama beni, Alfayım-"

Delta sözünün bitmesine izin vermeden Alfayı geriye doğru ittirip yatağa uzandırdı, bacaklarının arasına girip iki elini de başının üzerinde birleştirdi. "Bitki çayının içine gizlice başka bir şeylerde mi attın sen? Bu saçma düşüncelerinin başka bir anlamı olamaz çünkü." dediğinde Alfanın kendisini dinlemediğini fark etti.

Feza bacaklarını kaldırıp Deltanın beline sardı, hızlıca kendine doğru çektiğinde çarpışan bedenleriyle gözlerinin içine bakarak inledi. Sesi o kadar cilveli çıkmıştı ki yüzünün yandığını hissediyordu.

Gözlerini kapatırken tüm iradesi uçup gitmişti, elaları siyahın en karanlık tonunu alırken altındaki Alfanın kıpırdanmasıyla gözlerini açtı. Ellerini hala sıkı sıkı tuttuğu için mızmızlanmasını es geçip yüzüne yaklaştı. "Kaçman için üç saniyen var." dediğinde Alfa sırıttı, kafasını kaldırabildiği kadar kaldırıp burunlarını birbirine sürttü. "Üç." diye fısıldayıp Deltanın dudaklarına yapıştığı an anında karşılık aldı, ilk defa bu kadar hırçın öpüşüyorlardı.

Alfanın ellerini serbest bırakırken elini ensesine atıp üstünü odanın bir köşesine fırlattı. Dudakları saniyelik olarak da ayrılsa Feza sızlanıp tekrar alt dudağını dudaklarının arasına alıp emmeye başladı. Tek tek tüm kıyafetleri çıkarken vücudundaki ateş Deltaya dokunamadığı her an yükseliyor ve kendisini kıvrandırıyordu.

Altındaki baksırın çekiştirilmesiyle kalçasını kaldırdı, Delta o kadar dikkatli inceliyordu ki bacaklarını kapatmamak için kendisiyle savaşıyordu. "Hadi... Savaş." Gözleriyle baksırını zorlayan aletini gösterdiğinde Delta ayağa kalkıp altındaki son parçayı da yere bıraktı. Arkasını döndüğünde Feza'nın yutkunuşunu gördü, kıkırdayarak tekrar üzerine uzandı. "Ufak mıymış?"

"Değilmiş, biraz kestirse miydin acaba?" İlk defa kendi penisinden başka bir penis gördüğü için kendisininki mi küçük yoksa Deltanın ki mi çok büyük çözemiyordu.

"Berbere söylerim yanlardan alır biraz." derken ortamdaki havayı dağıtmamak için tekrardan boynuna kapandı. Öyle sert emip ısırıyordu ki Alfa inlemesini tutamazken Deltasının sırtını tırnaklarıyla kanatıyordu.

Saliseler içinde yüz üstü çevrildi, Deltanın nefesini kalçasında hissederken anlık olarak kafasını çevirip arkasına baktı. Anında gözlerini çekip kafasını yatağa gömdü, bu kadar utanacağını düşünmüyordu.

Delta elleriyle iki yanağını ayırıp ıslanan deliğini gördüğünde hırlayıp dudaklarını kalça arasına kapadı. Acımadan zevk sıvısını emerken Alfa her kalçasını kaçırmaya çalıştığında kalın ve uzun parmaklı elleriyle sert bir tokat attı. Dilini dar deliğe bastırıp kafasını hızla iki yana sallarken Alfanın sızlanıp ağlamalarını duymuyordu. "Ahhh! Delta... N'olur yeter."

Son kez kızarmış deliği öperek geri çekildi, yüzünü yan yatırmış Alfanın üzerine doğru uzandı. "Benim için ıslanmış olman... Bebeğim üç saniyen varken kaçacaktın." Yüzüne doğru yaklaşıp ıslak yanağına öpücük kondurdu. Omuzlarından tutup yavaşça tekrar sırt üstü çevirdi, kalçasının altına yastık koyduktan sonra geri çekildi. Kendisine ıslak gözlerle bakan çıplak, saçları dağınık ve yanakları kızarık Alfa hayal ettiğinden bile kat ve kat daha güzeldi.

Tekrardan üzerine eğildi, penisini deliğine götürdüğünde Feza kıpırdandı, sadece dokunuyor olması bile kurduna zevk veriyordu. Haber vermeden kendini sertçe ittiğinde Alfa çığlık atıp tırnaklarını kanatacak şekilde Deltanın sırtına geçirdi.

Bir kaç saniye bekleyip hepsini itti, sırtından akan kanların sıcaklığı tenini yakıyordu. Yavaşça gitgel yapmaya başladı, Alfanın sızlanmaları azaldığında tek eliyle iki kolunu da tutup kafasının üzerinde birleştirdi. Kendini sertçe itmeye başlarken mimiklerini ezberlemek ister gibi dikkatli bir şekilde yüzünü inceliyordu. "Deltam... çok güzel." Ağlayarak konuşması Deltanın gitgellerini hızlandırırken boşta kalan eliyle Feza'nın göğüs ucunu sıktı. Alfası o kadar zevk alıyordu ki göz yaşlarını durduramıyordu.

Eğilip göğüs ucunu ağzına alırken dişlerinin arasında ezip sertçe çekiştirdi. "Immm, tatlı olmayan bir yerin yok bebeğim." derken bedenini kaldırıp Feza'nın ellerini serbest bıraktı. İki eliyle beline bastırıp tüm gücüyle içine girip çıkarken geleceğini anladığı için Feza'nın gözlerinin içine baktı. Bir kaç saniyelik sessiz bakışmada ikisi de içinden geçenleri bildikleri için Alfa boynunu sağa doğru yatırıp mühür bölgesini açtı. Deltanın dişlerini boynunda hissederken kafasındaki baskıyla kendisi de Savaş'ın mühür bölgesine gömüldü. "Her şey karşılıklı derken şaka yapmıyordum." Mırıldanarak söylediklerini duymuştu, gülümsemekle yetindi.

Aynı anda dişlerini birbirlerine geçirirken tarifi olmayan bir acı hissettiler. Hem acıyordu hem de öyle bir zevk veriyordu ki dişlerini çekmek istemiyorlardı. O yoğunlukla Alfa karnına doğru, Delta ise direkt olarak kendisini Feza'nın içine bıraktı.

Dişlerini çektiklerinde acı katlanırken ısırdıkları yeri öpmeye başladılar. Duyguları olabilecek en üst seviyelerdeydi, Alfa omzuna düşen damlayı hissettiğinde geri çekilmeye çalışıp Deltaya baktı. "Ağlama." dedi sadece, biraz daha konuşsa kendisi de ağlamaya başlayacaktı. Birbirlerinin dudaklarına yaklaşırken aldığı kokuyla birlikte gözleri büyüdü. "Siktir." diye fısıldadı, saniyeler önce kızgınlığa girmiş olan Deltaya bakarak.


---

12.01.22

Kurguyla ilgili sorunuz varsa alayım

soulmate | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin