diğer bölüme oy vermeyi unuttuysanız geri dönüp yıldıza tıklar mısınız<3 iyi okumalar, yorum yapmayı unutmayın! <3
Eczanede oturmuş önündeki erik tabağına bakarken dudaklarını yaladı, en sevdiği meyveler arasında olmasına rağmen midesi o kadar bulanıyordu ki sadece bakmakla yetiniyordu. En büyüklerinden bir tanesini eline alıp çevirdi, dudaklarına götürürken o azıcık koku bile midesini kaldırmaya yetmişti. Anından geri çekilip klimanın altında derin nefesler aldı, bir haftadır mide bulantısı çekiyordu ve bebeği daha altıncı haftayı yeni bitiriyordu.
Feza o kadar sabırsızdı ki anında doğsun, büyüsün ve konuşmayı öğrensin istiyordu. İçinde bir canlının büyümesi fikri onu her zaman korkutmuştu, zaten genel olarak sakar biriydi ve bebeğini dokuz ay boyunca bir zarar gelmeden içinde büyütebileceği konusunda derin endişeleri vardı.
Çok sevdiği döner sandalyesine oturup erik tabağını kenara doğru itti, elleri karnına giderken tişörtünü açtı. Bu kadar hızlı büyümesine şaşırıyordu, normalde altı haftalık hamile olanların bu kadar büyük göbekleri olmazdı. Elini gezdirdiği sırada aklına gelen eşiyle dudakları kıvrıldı. Savaş zaten Feza'nın her şekilde üzerine düşüp istediklerini yapıyordu, ama hamile olduğunu öğrendiğinden beri daha fazla ilgi ve sevgi gösteriyordu. Alfa ise şımartılmaktan hiç şikayetçi olmuyordu.
Kapının açılma sesiyle kafasını kaldırıp tişörtünü kapattı. Savaş elindeki tatlı paketlerini masanın üzerine bırakırken eşine yaklaştı. Kollarını beline sararken gözünün üstünü öptü. "Canım, çok özledim." Bir kez daha öpüp elini eşinin karnına koydu, eğilip mavi bol tişörtü biraz yukarı çekti. Gece geç saatler olduğu için etrafta kimse yoktu. Büyümüş göbeği öptü, "Babana söyleme ama en çok seni özledim." dediğinde Feza kaşlarını yukarı kaldırıp şaşırmış gibi yaptı. "Daha doğmadan pabucum dama atıldı, yazıklar olsun hepinize."
Kollarını bağlayıp sandalyeye oturdu, ailesi bile artık ilk önce bebeğin nasıl olduğunu sorduktan sonra kendisinin halini hatrını soruyordu. Önündeki tatlılara atılırken omzunda hissettiği ellerle omuzlarını oynattı. "Aaa, sen nereden biliyordun canımın pasta çektiğini?" dedi, gördüğü çeşit çeşit pastalara bakarken.
Savaş eğilip yanağını öptü, "Canının pasta çekmediği bir saniye bile olmadığı için tahmin etmem zor olmadı."
Alfa gözlerini eşine döndürüp kıstı, ağzına pastadan büyük bir dilim attı. "Tohmon otmom zor olmodo." Kafasını sallayıp Deltanın taklidini yapınca Savaş üzerine doğru eğilip ellerini koltuk desteklerine koydu. Ağzının taklidinin yapılmasına aşırı derecede gıcık oluyordu.
"O güzel ağzını başka şeylerle doldurmamı istemiyorsan bir daha ağzımın taklidini yapma." Burnunun ucunu öpüp geri çekildi, Feza arkasından yüzünü büzüp gıcık gıcık hareketler yapsa da ona aldırmadan etraftaki çöpleri toplamaya başladı. Ne kadar Feza'ya hamile olduğu için eczaneyi açmama fikrinde bulunsa da kesin bir dille reddedilmişti. Şimdide yanına bir çalışan bulamadığı için bu işleri kendisi yapıyordu, aslında eşi de yapabilirdi ama işine gelmiyordu.
Aldığı farklı kokuyla kafasını kaldırıp havayı kokladı, koku keskin değildi ama gözlerini doldurmuştu. Yan gözlerle eşine baktığında habersiz bir şekilde pastasını yiyordu. Sessizce arkasından yaklaşıp ensesini kokladı. Kokular o kadar karışıktı ki ne olduğunu anlamakta güçlük çekiyordu.
"Feza..." dediğinde Alfa kulağının dibinden gelen sesle irkilip kendini geri çekti. Çatık kaşlarıyla eşine bakarken gördüğü farklı yüz ifadesiyle ayağa kalktı. "Noldu?"
"Kokun değişmiş."
Alfa şaşkınlıkla Deltaya baktı. Koku değişimleri hamileliğin son aylarında olan bir şey olduğu için ikisi de şaşırmıştı.
"Belki dönüşürsem daha doğru hissederim, şu an emin olamıyorum."
Feza kafasını hızlıca salladı, o yine bir değişiklik hissetmemişti. Cinsiyeti ve türü onun için çok önemli olmasa da tabii ki çok fazla merak ediyordu. Eczanenin yanındaki bahçeye çıktıklarında yerinde kıpırdandı. Delta kurt ne zaman kendisini görse üzerine saldırıp saçlarını ve yüzünü yalıyordu, gecede olsa insanlar görebilirdi ve rezil olurdu. "Sakın üzerime atlama, düşerim karnıma bir şey olur." Savaş kafasını salladı, hamile olduğunu öğrendiğinde beri Delta kurt hareketlerine dikkat ediyordu.
Yere eğilip dönüştüğünde Feza gördüğü kurtla sırıtıp yanına yaklaştı. Deltanın kendisine baktığında gözlerinin parladığına şahit oldu, sadece Alfa kurdu değil insan bedenini de bu kadar çok sevmesi karnında kelebekler uçuşturuyordu.
Delta kurt ölse bile yapmayacağı bir şey yaparak önünde eğildi, Alfa elini kaldırıp başının üzerine koydu. Okşamaya başlarken birden etrafında dönmeye başlayıp oradan oraya koşturan kurtla gülümsedi. O kadar büyük bir cüssesi vardı ki etrafa zarar vermeye başlamıştı. "Hey! Yanıma gel."
Bağırdığında yanına gelen kurt önünde oturup eğildi. Alnını Feza'nın şişmiş göbeğine dayayıp durdu, Savaş kontrolü daha yeni eline alabilmişti. Bir kaç dakika boyunca hiç kıpırdamadan durdu, daha sonra burnunun ucuyla tişörtü açıp şişmiş göbeği yaladı. Aslına kurt formunu görmeyi çok özlemişti, ama dönüşmek tehlikeli olduğu için teklif edemiyordu.
Savaş sonunda hissettiklerinden emin olduğunda kendini geri çekti. Tekrar eğilip insan formuna dönüştüğünde kendisine meraklı gözlerle bakan eşine sarıldı. "Nolmuş? Söylesene." Omuzlarından itip kendisine yapışan bedeni geri çekti, kalbi hızlı hızlı atıyordu.
"Bir Delta ve Omegamız olacak."
Feza duyduklarıyla gözlerini doldurdu, neden bilmiyordu ama ağlayası gelmişti. Savaş tekrar sarıldığında arkasındaki sandalyeye oturup Alfasını yan bir şekilde kucağına aldı. "Bebeğim neden ağlıyorsun? Sevinmedin mi?"
"Bilmiyorum, sevindim. İki tane çocuk karnıma nasıl sığacak?" Burnunu çekerek ciddi ciddi sorduğu soruyla Savaş güldü, Alfanın ıslanmış yanağını canını acıtmayacak şekilde ısırdı. "Yarın doktora gidip sığıp sığmadıklarına bakarız, olur mu?"
Gözlerini silip kafasını salladı. "Ben Deltamı senin gibi gıcık yetiştirmeyeceğim." Gülerek söylediği sözlerle kalçasına bir tokat yedi. "Deltammış? Bende Omegamı senin gibi çirkef yetiştirmeyeceğim."
"Bondo Omogo-" Ağzına kapanan dudaklarla sözü yarım kaldı, aslında o da iki bebeği olduğunu hissetmişti ama emin olamadığı için kimseye bundan bahsetmemişti.
Deltanın alt dudağını ısırıp çekiştirirken aklına gelen pastalarla geri çekildi, "Pastalarımı yemem gerekiyor." Sırıtarak kucağından kalkarken Savaş gülerek kafasını salladı. Tekrar içeri geçtiklerinde önündeki pastaların hepsini eşinin kucağında yedi.
---
05.03.2022
yav ben bu kurguda kaos yazmıycam, bundan sonraki omegaversede yazıcam. boş boş kavgalar beni çok irite ediyor. bekleyen varsa söyleyeyim dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soulmate | boyxboy
Novela Juvenil[Tamamlandı] Alfa Feza ve Delta Savaş ne kadar anlaşamasalar da birbirlerinin ruh eşidir. omegaverse | mpreg