oy ve yorum atmayı unutmayın<3 iyi okumalar
Gerçekten de sayılı günler çabuk geçiyordu.
Geçen hafta iki bebeğini de sağlıklı bir şekilde kucağına almıştı. O kadar güzellerdi ki gözlerini bir saniye olsun bebeklerinden ayırmıyor, sürekli mis kokulu yanaklarını öpüyordu. İlk başlarda ne kadar bakamayacağı konusunda tereddüt etse de Savaş'ın da yardımıyla düşündüğü kadar zorlanmıyordu. Tabii ki çok yoruluyorlardı ama bu onlar için tatlı bir yorgunluktu.
Gözleri sallanan beşikteki bebeklerdeyken odanın kapısı açıldı, eşi üzerindeki ceketi yatağın kenarına bırakıp yanına uzandı. Bir haftadır o da çok yorulmuştu, sürüdekiler sanki eşinin doğumunu bekliyormuş gibi tüm sorunları bu zamanlar çıkartıyorlardı ve sürekli git-gel yapmaktan bacakları ağrımıştı. "Dikişlerine krem sürdün mü?" diye sorarken elini Alfanın saçlarına çıkarttı.
"Evet."
Aldığı cevapla memnuniyetle kafasını salladı, Feza'nın canının yandığını görünce kendi canı yanıyormuş gibi hissediyordu. Alfa yan dönüp ellerini başının altına koydu, yorgunluktan gözleri kapanıyordu ama bulduğu her boş vakitte eşiyle sohbet etmek istiyordu. "Artık en sevdiğim ikinci Deltasın."
Savaş kaşlarını kaldırıp şaşırmış gibi yaparak eşine baktı, her türlü kendisiyle uğraşacak bir şeyler buluyordu. "Sende haklısın, o kadar güzeller ki bakınca ağlayacakmış gibi oluyorum." Ciddi ciddi bebeklerine bakınca gözleri doluyordu, zaten ilk kucağına aldığında gözyaşlarını tutamamıştı.
"Ben yaptım tabii ki güzel olacaklar."
Savaş gülerek dudaklarına yaklaştı, küçük küçük öpücükler kondururken burnuna gelen manolya çiçeği kokusuyla durdu. Bu yaşına kadar babası hariç hiçbir Omeganın kokusuna katlanamazken şimdi bu kokuyu bir kaç saat alamazsa hemen özlüyor, eve koşuyordu.
"Deltam bana benziyor değil mi?" diye sordu, tabii ki şu an pek anlaşılmazdı ama göz yapısı ve dudakları çok benziyordu. Bebekler çift yumurta ikizleri oldukları için birbirlerine benzemiyorlardı ama ikisininde gözleri Delta babaları gibi elaydı.
"Karakteri benzemesin."
Feza dudaklarının ısırılmasıyla tıslayıp geri çekildi. "Köpek." Elini kaldırıp eşinin yanağına vuracakken bileklerinden tutuldu. "Kısırlaştıracağım seni, bırak lan!" Ellerini kurtamaya çalışırken bağırmasıyla bebekler ağlamaya başladı. Ufacık yüksek sese tahammülleri yoktu.
"Al işte, senin yüzünden."
***
Elindeki kremle hızlı adımlarla odanın içerisine girip kapıyı yavaşça kapattı. Eski yerini almak için altındaki tek parçayı çıkartıp yatağın kenarına bıraktı, eşinin bacakları arasına girerken huysuz yüzünü görünce sırıtması genişledi. "Heyecanlandın mı?" dedi, sesindeki gevşeklik Savaş'ın daha çok kaşlarını çatmasına neden oldu.
"Ölüyorum heyecandan."
Alayla söylediği sözlerden sonra alnına kondurulan öpücükle gözlerini eşine çevirdi, yatağa girdiklerinden beri yüzündeki sırıtma bir saniye olsun bozulmamıştı. "Bebeğim, böyle yapacaksan yapmayalım? O kadarda önemli değil benim için." Alfanın ağzından duyduklarıyla ufak çaplı bir şaşkınlık geçirdi, doğumdan sonra üç ay boyunca üstte olmak için dikişlerinin tamamen iyileşmesini beklemişti. Şimdi geri çekilmek istemesi kalbini sızlatırken elini çıplak bele koydu, aslında içten içe eşi zevk alacağı için istiyordu ama kurdunun egosu ve hükmetme arzusu daha ağır basıyordu.
"İstiyorum, gerildim biraz sadece."
"Hazır değilsen-"
"Abartma." demesiyle Alfa üzerine eğilip sakallarının bittiği yeri öptü. Deltasını anlayabiliyordu çünkü o da ilkinde fazlaca gerilmiş ve ikilemde kalmıştı. Boynunu öpmeye başlayıp adem elmasını dudaklarının arasına aldı, ısırarak emerken Savaş'ın kısık inlemeleriyle kasıklarına tatlı ağrılar giriyordu. Alfası normalde Deltadan sevgi almak için yerlerde yuvarlanır, ne yapacağını şaşırdı ama şu anda eşinin üzerinde baskı kurmak istiyordu ve bu Feza'nın ilk defa hissettiği bir şeydi.
Savaş'ın elleri eşinin sırtına çıkarken elinin bulunduğu yerlerdeki kasları okşamaya başladı. Feza yarım saatten fazladan beri kendisini yatakta kıvrandırıyordu. Biraz daha ön sevişme yaparlarsa dokunulmaya gerek kalmadan boşalacaktı. "Yetmez mi Alfam?"
Feza kafasını işkence ettiği göğüs ucundan kaldırdı, eşine bakarak dudaklarını yalayıp elini kızarmaya yüz tutmuş penise götürdü. "Ne yapmamı istersin?" Elini aşağı yukarı hareket ettirip eşinin kıvranmasını seyretti.
"Hadi Feza."
Gözleri kapalı bir şekilde sızlanmasıyla beraber Alfa daha çok zorlamak istemedi. Yanlarına bıraktığı kayganlaştırıcıyı biraz eline sıktığında Savaş gözlerini açıp ne yaptığına baktı. "Çilekli aldım sen seviyorsun diye."
"Aferin, çok ince bir düşünüş."
Feza gülerken Savaş bacaklarını kendine çekip arkasını dönmeye çalıştı, Alfa omuzlarından tutup tekrar yüz üstü çevirdiğinde kuruyan dudaklarını yaladı. "Yüzünü görmek istiyorum." dediğinde Alfa sesiyle konuşmuştu, Savaş kafasını sallayıp yana çevirdi. Utandığını kabullenmek istemiyordu. Deliğinde hissettiği parmaklarla nefesini tuttu, Alfa önce parmaklarını çevresinde gezdirip kremi yaydı. Daha sonra tek parmağını içine ittiğinde Savaş gözlerini büyütüp eşinin bileklerini tuttu. Biraz daha alıştığında tuttuğu bilekleri bıraktı, Feza ikinci parmağını da iterken Deltanın dudaklarına yapıştı. Hırsını almak ister gibi dudaklarını ısırarak öpüşmesi parmaklarını daha fazla hızladırdı.
En sonunda eşinin inlemeleri azalırken parmaklarını çekti, sertleşmiş organını girişine dayadı. Deltanın hep küçük gördüğü organ şu an gözüne aşırı derecede büyük geliyordu. Yavaşça içine giren aletle Feza'ya sarılıp üzerine çekti. Dudakları sessizce açıldı.
Alfa, Deltasının sağ bacağını kaldırıp baldırlarından tuttu. Yavaş olmasının daha çok acıtacağını düşündüğü için kendini tamamen içine itti. Mühür bölgesine yediği ısırıkla inleyip kendini içinde hareket ettirmeye başladı. Kafayı yiyecek gibi hissediyordu.
Bir kaç dakika sonra vücudunu kaldırdı, Deltanın elleri boşluğa düşerken yakışıklı yüzüne baktı. Saçları dağılmıştı ve yüzü tamamen kızarmıştı. Ellerini birbirlerine kenetleyip başının yanlarında yatağa bastırdı. Daha sert girip çıkmaya başlarken Deltanın zevk inlemeleriyle dudaklarını mührüne kapattı. Sertçe emip ısırırken altındaki beden sürekli kıvranıyordu. "Hoşuna gidiyor mu?" diye sorarken içten içe sırıtıyordu, Savaş'ta her seviştiklerinde kendisine bu soruyu soruyordu.
Yarım açık gözleriyle üzerindeki içinde hareket eden bedene baktı, ne dediğini anlaması biraz uzun sürmüştü. Yavaşça kafasını salladı. "Ahh! Çok. Hızlan." dediğinde Feza hızlanabildiği kadar hızlandı, Deltasının canı tahmin ettiğinde daha az yanıyordu. Elini aletine atıp bir kaç kere çekmesiyle Savaş kafasını yastığın izin verdiği kadar geriye attı, inleyerek Alfasının eline geldiğinde gözleri yaşadığı farklı duygular ile dolmuştu.
Feza son vuruşlarını yaparken eşinin dudaklarına kapandı, içine doğru kendini bırakırken Savaş'ın 'sakin içime boşalma' tembihlerini hiçe saymıştı. Biraz soluklanıp içinden çıktı, kendini yana atarken göğsü hızlıca inip kalkan bedene yanaştı. Parmaklarını göğsünün üzerinde gezdirmeye başladı. "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu, bu zevkin bir kerelik olmasından korkuyordu.
"İyi."
"Bir daha yaparız yani." Sorusuyla Savaş kafasını salladı, düşündüğünden çok daha fazla hoşuna gitmişti ama belli etmemeye çalışıyordu. Boynuna sarılan ellerle iç çekti, canı fena halde yanıyordu ama Feza için her şeye değerdi.
---
20.03.2022
Uzatmak istemedim çünkü bunu bir veda olarak görmüyorum, özel bölüm elbette yazacağım aklımda tatlı sahneler var. Ya da sizin aklınızda kalan, keşke şu da olsaydı dediğiniz sahneler var mı?
Buraya kadar benimle geldiyseniz teşekkür ederim <3, açıkçası bu aralar yazma hevesim hiç yok o yüzden yeni bir kurgu yayınlamayı düşünmüyorum şu anlık, ama yeni bir omegaverse yayınlarsam haber veririm <3 sizi kırmadım smutu yazdım işte olduğu kadar tepe tepe okuyunnjckvzcxvcx
ay bitti bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soulmate | boyxboy
Teen Fiction[Tamamlandı] Alfa Feza ve Delta Savaş ne kadar anlaşamasalar da birbirlerinin ruh eşidir. omegaverse | mpreg