Üzerine tişörtünü giyerken derin bir nefes verdi, dün Delta isteğini yerine getirdiği için bu gece dolunayda en son konuştukları yere göl kenarına gidiyordu.
Evden çıkarken anahtarlarını aldı, saat çok geçti ve eve geri geldiğinde kimseyi uyandırmak istemiyordu. Ormanın içine girip yavaş adımlarla göle yaklaştı, etrafta kimseyi göremeyince kaşlarını çattı. Hem yanına çağırıyordu hem kendisi geç kalıyordu!
Bir kaç saniye etrafına bakındıktan sonra gölden gelen sesle kafasını çevirdi, Savaş gölün ortalarında kafasını çıkartmış kendisine doğru bakıyordu. Yüzerek kıyıya doğru yakınlaştı. "Gel." dedi sadece.
Feza kıyafetleriyle yakınlaşırken ayağının dibinde yere atılmış kıyafetleri gördü. Savaş arkasını dönüp geri olduğu yere dönerken tüm kıyafetlerini çıkartıp Deltanın kıyafetleri üzerine koydu. Kendi kıyafetlerinin de kirlenmesine gerek yoktu.
Altı çıplak olduğu için hızlıca bedenini göle bıraktı. Ortam çok saçmaydı, dolunayda çıplak bir şekilde Savaş ile göldeydi.
Aynı yere geldiklerinde durdular, Feza ortamın sessiz gerginliğinin farkında olduğu için ağzını açamadı. ikisi de dolunaya bakarken Savaş derin bir nefes verdi.
"Bu senede ruh eşim gözükmezse başkasıyla mühürlenmek zorundayım." dediğinde Feza'nın kaşları havaya kalktı. Savaş kendisinden üç yaş büyüktü ve üç senedir ruh eşi kendisine gözükmüyordu.
"Neden zorundasın?" diye sordu, Deltaya kimse zorla bir şey yaptıramazdı.
"Babam çok yaşlandı artık, sürüyü kontrol edemiyor. Ben geçmezsem başkası geçecek." Yan yana durup birbirlerinin yüzlerine bakmıyorlardı.
"Boşver başkası geçsin, sen zaten sürüyü kontrol edemezsin." Gülerek söylediği sözlerle Deltanın gözleri ona döndü. Ortamı yumuşatmak için söylemişti, ikinci kez göz gördüğü siyah gözleri görmek için değil.
"Sadece sesimle civardaki tüm sürüleri diz çöktürürüm." dediğinde Feza gözlerini devirdi. Yürüyen ego konuşmaya başlamıştı.
"Tamam minik kurt, sinirlenme hemen." deyip Deltanın önüne geçti. "Sen niye hep sinirlisin?"
"Çünkü sen sinirimi bozuyorsun."
"Sen çağırdın beni buraya, sinirini bozuyorsam gidiyorum." Arkasını dönüp kolunu kaldırdığı sırada yine ensesinden tutulup arkaya çekildi. Sert göğüse çarptığında baldırına değen uzuvla yutkundu. Çok garip hissediyordu. "Sende iyi alıştın beni ensemden yakalamaya." dedi homurdanarak.
"Sürekli arkanı dönüp kaçmaya çalışmazsan ensenden yakalamama gerek kalmaz." dedi fısıltıyla. Deltasını çok zor kontrol ediyordu, önündeki kalçalara yaslanmamak için zor duruyordu.
"Ne kaçacağım senden?"
Delta bir şey demeden olumsuzca kafasını salladı. Bu kadar hırçın davrandığı için sürekli üzerinde hakimiyet kurmak istiyordu.
Tuttuğu enseden başlayarak ellerini sıcak tene sürttü, Alfa sesini çıkarmadan durduğu için beline geldiğinde iki eliyle önündeki bedeni tamamen kendine çekti. Sızlayan kasıklarını önündeki kalçaya sürttü. "Kendimi ne kadar zor tuttuğumu tahmin edemezsin."
Feza içine derin bir nefes çekti, daha önce içindeki Alfanın bir kasığa yaslanıp sürtünme ihtiyacı duyduğunu hissetmemişti. Deltanın yanına geldiğinde duyguları değişiyordu, bu özelliğini yeni fark etmemişti ama yeni kabul ediyordu.
"Olmaz." Kafasını yan yatırarak konuşmasıyla Delta açılan boyunun mühür bölgesine dilini sürttü, ufak ufak yalarken Alfanın inlemesiyle kafasını kaldırdı.
"Eğer ruh eşini göremezsen benimle mühürlenir misin?" Sorduğu soruyla Feza'nın kıpırdanmaları durdu. Bir kaç dakika ikisi de sessizce dolunayı izlediler.
"Ne diyorsun sen Savaş? Ne demek mühürlenmek?" Önüne dönerek Delta ile yüz yüze geldi. Böyle bir istekte bulunacağını tahmin edemezdi.
"Biriyle mühürlenmem gerekecekse o kişi sen ol istiyorum, hem sen, istiyorsundur belki." Deltası tamamen kaybolmuştu, bu teklifi Feza'ya sunduğu için birazcık utanıyordu, ama başkası ile de mühürlenmek istemiyordu.
"Alfayım ben Savaş, benim ihtiyacım olan eş bir Omega."
Savaş alayla güldü. "Kendini sikime sürterken de ihtiyacın olan bir Omega mıydı?" Cümlesi bittiği an sağ yanağında bir acı hissetti. Alfa gözleri sulanmış bir şekilde kendisine bakıyordu.
"Git kendine mühürlenecek bir Omega bul, bir dahada benimle muhatap olma." Son kez gözlerinin içine bakıp hızlıca gölden çıktı. Normalde bu kadar duygusal bir insan değildi, ama şuan nedenini bilmediği bir şekilde ağlamak istiyordu. Kıyafetlerini hızlıca giyip kurt formuna dönüştü. Her zaman gittiği uçurum kenarına gidip dolunayı izleyerek uyuya kaldı.
---
12.12.21
bir kitabımı bile okuyan varsa yavaşlıktan, mıy mıy ilişkiden, kurgudan nefret ettiğim bilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soulmate | boyxboy
Teen Fiction[Tamamlandı] Alfa Feza ve Delta Savaş ne kadar anlaşamasalar da birbirlerinin ruh eşidir. omegaverse | mpreg