18- BAĞLANMAK

25K 1.8K 177
                                    

!smut!

Acısı geçmeye başlamış mühür yeri öpülürken aldığı zevkle kafasını geriye atıp inledi. Ellerini Deltanın saçlarının arasından geçirdi, yastıktan kafasını kaldıracak gücü bile yoktu. Deltanın dudakları aşağılara doğru inerken kafasını omzuna yatırıp siyah gözlerin içine baktı. Üç gündür her bakışında içinin gittiği elaları görememişti.

Delta, kasıklarına yavaş ve sulu öpücükler bırakırken gözleri kapandı, kendisini ağzının içine alması için yalvaracak durumdaydı ama buna gücü yoktu. Gözlerini açtığında siyah gözlerin doğrudan kendisine bakışı içini titretti, gözlerinin içine bakarak sert aletinin başına dilini değdirmesiyle dudakları aralandı.

Önce dilini etrafında gezdirdi, sonra boydan boya yalayıp testislerini ağzına aldı. Alfanın inlemeleriyle daha fazlasını yapmak istese de bedenini çok yorduğunu biliyordu. Birlikte geçirdikleri ilk kızgınlık olduğu için ikisi de günlerdir sadece yemek yemek için yataktan kalkıyordu.

Sesli bir şekilde emdiği testisleri bıraktı, sert aleti tutup sıcak ağzının içine aldığında Alfanın elleri tekrardan saçlarına tutundu. Ağzındaki organı emerken kafasını hareket ettirip gitgel yapmaya başladı, bir yandan da testislerini okşuyor arada sırada parmaklarını deliğinin çevresinde gezdiriyordu.

Feza'nın inlemeleri artarken geleceğini anladığı için hızlandı, Alfayı ağzında karşılamak hiç sıkıntı değildi. Boğukça inleyerek tüm birikimini Savaş'ın boğazına doğru bırakırken kasılan vücudu gevşedi. Delta dudaklarını yalayarak yanına doğru uzandı, kolunu başının altından geçirip bedenini üzerine doğru çekti. "Tadın çok güzel." derken sırıtıyordu, yaklaşıp saçlarından öptü.

"İçindede tadımı almak ister misin?" diye sordu, öyle bir isteği şu anlık yoktu ama Deltayı denemek istedi. Ellerini göğsünün üzerine koyup kafasını yasladı.

"Böylesi iyi bebeğim, gerek yok."

Feza ağzının içinde homurdanıp Deltanın taklidini yaptı, Savaş kıkırdayıp göğsünde uzanan bedenin yanağına ufacık bir tokat attı. "Feza seni döve döve severim, tatlı tatlı hareketler yapma."

"Zaten dövüyorsun üç gündür, kıpkırmızı her yerim." deyip dişleyebildiği kadar Savaş'ın göğsünü ısırdı.

Deltanın gözleri çıplak vücudunda gezerken gerçekten de her yerinin kıpkırmızı olduğunu gördü, kalçasına attığı tokatların izleri morarmaya bile başlamıştı. Tekrardan nefesinin hızlanmaya başlamasıyla gözlerini çekti, parmaklarını Alfanın omzunda gezdirmeye başladı. "Vücudunda kendi izlerimi görünce kurdum deliriyor."

"O kurdunu dövmek istiyorum, kurdum da kurdum. Ne kurtmuş hiç istekleri bitmiyor."

"Senin bu konuda konuşmaya hakkın yok, sırtımı kazımışsın resmen."

Delta sırıtırken Feza kafasını kaldırdı, aklına o anlar gelince yeniden yükselmişti. Bacağını yana atıp kucağına çıktı. Daha demin kolunu kıpırdatacak enerjisi yoktu, ama şimdi üzerinde zıplamak için Deltayı içine almaya çalışıyordu.

Savaş kucağındaki kalçaları kaldırıp yarı sert organını Alfanın içine itti. İnip kalkmasına yardımcı olmak için ellerini çekmezken Feza ellerini vücuduna koyup zıplamaya başladı. İçindeki alet kendisini ve kurdunu o kadar iyi hissettiriyordu ki bu yataktan hiç kalkmak istemiyordu.

Zıplamayı bırakıp kalçasını ileri geri oynatmaya başladı, üç günde deltanın sürülmekten çok hoşlandığını anlamıştı. Kalçasına yediği tokatla inledi, başı öne düşse de hareketlerini bırakmadı. "Bağlanmak istiyorum." diye sızlandı.

"Olmaz, canın çok acır." derken hareketlerini hızlandırmak için ellerini Alfanın iki yanına sabitledi. Alfanın bağlanmak istemesinin kızgınlığı yüzünden olduğunu biliyordu, ayrıca üç gündür korunmamaları bile kendisini gererken bağlanmaları mantıklı değildi. Feza'nın kızgınlığı bitince kendisine kızacağını biliyordu.

"Deltam... Lütfen, acımaz."

Kafasını olumsuzca sallayıp Alfayı altına aldı, yüz üstü çevirip kalçasını kaldırdı. Kızarmış deliğe bakıp bir kaç kez kendini çekti, içine girdiğinde iki kolunu da tutup beline bastırdı. Feza'nın zevk inlemelerini duymak için sertçe gitgel yapmaya başladı, kafasını yastığa gömülü olduğu için sesi boğuk çıkıyordu.

"Lütfen, bağlan." dediğinde Savaş hareketlerini durdurdu. Kızgınlık döneminde düşünceleri kurdunun düşünceleriyle karışmış olduğu için Alfanın istekleri kendisine bir emir gibi geliyordu. Bu kadar sızlanmasına dayanamayıp kendini en derinlerine kadar itti, bağlanırken derin nefesler almaya başladı. Kendisi ne kadar zevk alıyorsa Alfanın canı o kadar yanıyordu, ama bu acı kurduna kat ve kat zevk yaşatıyordu.

Tamamen bağlandığı an çığlık atıp havadaki vücudunu yatağa indirdi. Delta üzerine doğru uzanıp kendini içine bırakırken, Alfa kendisine dokunma gereği duymadan zirveye ulaştı.

***

Delta, Alfasının tüylerin yalarken aynı şekilde karşılık almaktan çok memnundu. Kurt formuna dönüştüklerinden beri oradan oraya koşuşturuyorlar, yorulup birbirlerinin tüylerini yalıyorlardı.

Ayağa kalkıp Alfanın üzerine doğru yattı, dönüşseler bile gözüken mühür bölgesine gözleri parlayarak bakıyordu. Deltası Savaş'ı bir kez daha tebrik etti.

Alınlarını birbirlerine yaslayıp gözlerini kapattı, sabahtan beri koşuşturmak zaten yorgun bedenlerini halsizleştirmişti. Alfa beraber uyuyacaklarını anlayıp huzurlu bir şekilde Deltanın boynuna sokuldu, yanında olduğu her zaman kendini güvende hissediyordu.



---

14.01.22

soulmate | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin