Panter Adam _ GAY - MPREG

Bölüm 30

Satır aralarına yorum yapmayı unutmayın🧚‍♀️🧚‍♂️

" Pamir gel buraya, uzat ayaklarını."

Ayaklarımı uzattığımda kalan çoraplarımı ayağıma geçirdi. Sanki göle değilde kar tatiline gidiyorduk.

" Ötekinide uzat. Ne kadar minik ayakların varmış senin."

Dediği şeye göz devirdim. 39 numara ne zamandan beri minik olmuştu. Ki şuanki şişlikle 42 numaraya ancak giriyordu ayaklarım.

" Saçmalama Pars, normal ebattalar ama şu an daha da büyükler."

Diğer ayağıma çorabı giydirmeden evirip çevirdi biraz.

" Hımmm tombul ya ondan öyle geldi o zaman."

Ayaklarım bile topa dönmüştü.

Ayaklarımı kıpırdattım.

" Hadi Pars giydirde gidelim, üşüdüm."

Çorabı çabucak giydirirken gözlerini bana çevirdi.

" Unut gitmeyi. Doğumdan sonra götürürüm seni. Şimdiden üşümüşsün bile."

Haklıydı. Yüzüm düşmüştü biraz ama yine de onayladım onu.

" Peki gitmeyelim en iyisi."

Sesimin tonu düşmüştü. Pars dediklerimi kafasını sallayarak onayladı ama halimi farkettiğinde konuşmaya başladı.

" Yok, gidelim tabi."

Eliyle ensesini kaşıdı.

" Hem ben seni giydiririm, sepette yaparız en olmadı piknik yapar döneriz. Olur mu?"

Gözlerimin içi parlamıştı birden.

" Oluuur."

Sırıtıp, hafifçe işaret parmağıyla orta parmağının arasına sıkıştırdı burnumu.

"Olur tabi. Annemizi kıracağımıza kafamızı kırarız daha iyi."

Ağzım yırtılacak gibi sırıtmaya başladım.

" Pars içinde yatan kıroyu sevmem normal mi?"

" Normal normal. Ben sevilmeyecek adam mıyım?"

Kafamı iki yana salladım. Hayır desem çarpılırdım.

" Değilsin. Sevdiği kadar sevilecek bir adamsın."

" Afferin afferin akıllanıyorsun. Kalkta üstünü giydirelim."

Bu adama da yüz vermeye gelmiyordu.
Üzerimi giyindiğimde üstüme uzun mevsimlik bir hırka giydirip burnumun ucunu öptü.

" Her  şeyi koydun mu çantana."

" Koydum."

Göle gireriz diye bikini üstü ve şort almıştım. Hava sıcaktı, zaten Pars'ın gönlü rahatladıktan sonra hırkayı çıkaracaktım.

" Alayım mı kucağıma seni. Uçurayım mı sizi?"

Muzip sesine karşın kıkırdadım.

" Alma. Yürüyelim biraz. Çocuklar daha doğmadan kucağa alıştı."

Yutkunup karnıma baktı. Yüzü hissettikleriyle bulanmış, yüzüne bir tebessüm yayılmıştı.

" Alıştılar değil mi? Bana alıştılar."

Elini tutup koca göbeğime yerleştirdim.

" Ne alışması Pars. Sen hiç gitmedin ki onlardan. Her gece türkülerle uyuttun onları. Kendini anlattın. Ne sesini ne tenini eksik ettin onlardan. Sana alışmadılar. Onlar zaten senin."