Bölüm 38

8.6K 856 195
                                    

Yıldıza basmayı ve 🌟 yorum yapmayı unutmayın.

İlahi bakış acısıyla

Konuşmalarının üzerinden tam bir hafta geçmişti. Bir haftadır annelerinin sıklaşan kabuslarını dindirmek için yanından bir an olsun ayrılmıyordu üçüzler.

" Annecim vakit geldi."

Pamir'in vücudundan bir ürperti geçer gibi oldu. Hissettiği yoğunlukta kendini evin bahçesine attığında bunu neden yaptığını bile bilmiyordu.

Önce metrelerce uzağında bir gölge belirdi. Gittikçe ona doğru yaklaşan gölge seçilecek gibi olduğunda tanıyamadı Pamir ama kalbi göğsünü delecek gibi çarpmaya başlamıştı. Anlamıştı.

O buradaydı.

O daha ne olduğunu anlayamadan bir gövde vücuduna çarpıp onu kollarının arasına aldı. Pars ellerini iki yanağına koyup dudaklarına yapıştığında zaman durmuş gibiydi.

Pars'sa kilometrelerce öteden aldığı kokuyla deli gibi koşmaya başlamıştı kaynağına doğru. Mantığı bloke olmuş, tamamen içgüdüleri devreye girmişti.

Pamir'in dudaklarını hırpalarken dizginlerine asılmıştı. Mantığı hışırtılı televizyon ekranı gibi gidip gelirken yumuşak teni öpmekten alıkoyamıyordu kendini.

" Baba?"

Baba..

Baba..

İki hece dudaklarını geri çekmesini sağladı ama ondan geri ayıramadı. Pamir'i tek eliyle kendine çekerken kolunun birini poposunun altından geçirip göğsüne doğru çekti.

"Pars, çocuklar."

" İnme sakın. Orada kal."

Uzun zamandır kapalıydı yenider özgür kalıp çocuklarının annesini hissetmek tüm dürtülerini sonuna kadar açılmıştı.

İçindeki çiftleşme çağrısı o kadar güçlüydü ki çocuklar olmasa kollarının arasındaki bedeni ormana kaçıracaktı.

Sesi o kadar pürüzlü çıkmıştı ki ,Pamir olduğu yerde kalakaldı. Sesi yankılı çıkıyordu.

Pars tek eliyle Pamir'i kucağında tutarken önündeki üç küçük çocuğa baktı.

Tufan

Turan

Turgay

" Gelin."

Tek koluyla Pamir'i kucağında tutmaya devam ederken yere eğilip tek koluyla üçünüde kucağına çekerek doğruldu. Şimdi dördüde kollarındaydı.

Kokularını derin derin içine çekti. Ne kadar bağrına bassa, kokularını içine çekse de yetmiyordu sanki.

" Sizi çok özledim."

Sesi yavaş yavaş kendine gelirken Pamir onun değişen gözlerini farketti. Renk değiştiriyordu.

" Biz de özledik baba, merak etme annemi koruduk."

Pars ağlamamak için sıktı kendini. Bu zamana kadar özlem onu yakarken tek damla bile dökmemişti, şimdiyse içine akıttığı yaşları onların yanında dökmemek istiyordu.

" Afferin oğullarıma."

" Baba beni tanıdın mı?"

Turgay'ın muzur ama tekdüze sesini duyduğunda gözleri kendini sıkmaktan kıpkırmızı olmuştu Pars'ın.

"Sen Turgay'sın, sen Tufan sende Turan."

"Ben size söylemiştim, annemin dediği gibi karıştırmadı bizi. "

Panter Adam _ GAY -  MPREGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin