Panter Adam _ GAY - MPREG

Bölüm 17

Bugün bebeklerimizin cinsiyetini öğrenecektik. Artık içimden bile olsa bebeklerimizin diyordum çünkü karnımdakilerin eksik büyümesini istemiyordum. Anne ve babaları tarafından benimsendiklerini bilmelerini,  hissetmelerini istiyordum.

Artık sadece kendim için değil bebeklerim içinde hareket ediyordum. Pars'ta gayet memnundu bu durumdan. Son gelişinde beni korkuttuğu için bir haftadır yanımdan ayrılmamıştı.

" Heyecanlı mısınız bakalım?"

Karnıma soğuk jeli süren Zerrin hanım soruyu sorduğunda gözümü bir an olsun ayırmadığım siyah ultrason ekranından ayırdım.

" Evet çok hayecanlıyım."

Bebeklerim hakkında yeni bir şey öğrenecek olmak çok heyecanlandırmıştı beni. Belki kalp atışlarını dinlerdik yine. Gerçi ilk duyduğumda fenalaştım diye Pars buna şiddetle karşıydı ama onunda duymak için can attığının farkındaydım.

" Peki sen Pars?"

" Heyecanlıyım."

Elimi tutan elin kasılmasından heyecanını farketmiştim zaten. Bu tarz durumlarda içgüdüsel olarak elimi tutuyordu destek olmak için.

Ultrason aletini karnımda dolaştırdığında ekran hareketlenmeye başlamıştı.

"Bakalım bebeklerinizin cinsiyeti neymiş. Altı tane olduğu için karıştırma olasılığım var diye düşünmüştüm ama sanırım endişeye gerek yokmuş."

" Neden ki?"

Yüzümü dönüp Pars'a baktım. O ekrana bakarak gülümsüyordu. Sanırım çözmüştü cinsiyetlerini. Bense boş boş baktım.

"Bence Pars söylesin bunu sana."

Pars tuttuğu elimi dudaklarına yaklaştırarak elimin arkasını öptü.

Gözleri dolmuştu.

" Altısıda erkek. Teşekkür ederim küçüğüm. Çok teşekkür ederim."

Gözlerim istemsiz olarak dolduğunda bir damla yaş aktı gözlerimden.

" Yani hepsi oğlan çocuğumu olacak bizim gibi."

" Evet öyle olacak. Sevindin mi?"

Bir yandan şıpır şıpır ağlarken bir yandan kafamı salladım.

" Duygulandım sanırım. Kalp atışlarını da dinleyelim mi?"

Yüzümü inceledikten sonra onay verdi bana.

" Dinleyelim. Ama kötü hissettiğin an söyle bana."

" Peki."

Kötü hissetmiyordum ama çok etkileniyordum sanırım. Pars'ta bundan çekiniyordu.

Odayı farklı ritimlerde güçlü kalp atışları doldurduğunda benimde kalbim gümbür gümbür atmaya başladı.

Pars'ın elini saçımda hissettiğimde ona döndüm.

" Sakin ol."

Demesi kolaydı. Altı tane kalp atışı duyuyordum. Hepsi de karnımın içindeydi. Etkilenmemek diye bir durum söz konusu bile olamazdı.

Elimi onun kalbinin üzerinde koyduğumda deli gibi attığını farkettim.

" Diyene bak. Sen de heyecanlandın işte."

Tencere dibin kara senin ki benden kara misaliydik şu an.

Atış sesleri kesildiğinde kalbimin ritmi düzelmemişti henüz.