Bölüm 11

15.2K 1.2K 340
                                    

Belimdeki elini çekmeyince bende bir şey demedim . Altımdaki örtüyü alıp çantaya koymuştu.

15 dakika yürüdükten sonra göl gözükmüştü.

" Ay burası ne kadar güzelmiş."

Gözüm gönlüm açılmıştı.

"Öyle gerçektende. Daha uzağa gidemeyeceğimiz için bununla idare edeceksin."

" Burası senin arazinin dahilinde mi?"

" Evet öyle."

O bana destek olurken iyice göle yaklaştık.

" Girmek ister misin?"

" Önce biraz dinlensek olur mu?"

İki dakika bile yürüsem hemen dinlenme ihtiyacı hissettiğim için dinlenmeye ihtiyaç duyuyordum.

" Olur tabi."

Hemen altıma iki kat yaptığı örtüyü serip oturmamı sagladı.

" Sağol. Ayaklarım şişti bile şimdiden."

" İzin verir misin bana?"

" Ne için?"

" Ayaklarını ovayım biraz. Ağrısına iyi gelir."

Dediği şeyle kızarıp kafamı çevirdim. Bununda hiç sınırı yoktu. Gerçekten sevdiğim kişi olsaydı gözlerimden kalpler fırlayacak bir anda bunu yapan Pars olduğu için rahatsız oluyordum.

" Hayır istemem. "

Beni onaylayıp biraz ilerime oturdu.

Dizlerimi karnına çekip kollarını etrafına dolamıştı.

" Sizi kaçıran adamlar ne oldu.?"

" Peşlerindeyiz. Ama biraz yavaş ilerliyor. İçlerine adamlarımızı soksak bile bir şekilde ifşa olup denek halini alıyorlar. Ama bir yolunu bulacağız."

Kederli sesi içime oturmuştu. Hayvan gibi kullanılmanın ne demek olduğunu doktor sayesinde anladığım için Pars'ın hissettiği şeyleride tahmin edebiliyordum.

" Peki sen bu işin neresindesin?"

Kafasını bana çevirip gözlerime baktı. İşin ciddiyetine varmamı istiyordu. Çünkü her şeyin ucu dönüp dolayıp beni buluyordu bir şekilde.

" Tam ortasındayım. Senin acığa çıkma durumunu göze alamam. Burada olmadığım zamanlarda arama çalışmalarına katılıyordum. Bana bir şey olsada olmasada sizin hayatınızı garanti altına alacağımı bilmen yeter."

Bu dediğiyle yutkundum. Ona bir şey olma ihtimalini hiç aklıma getirmemiştim ki ben. Sahi ona bir şey olsa burada kalmaya devam mı edecektim?

Büyük ihtimalle giderdim ve eğer bütün bunlar gerçekse açık hedef haline gelirdik. Kalsamda burada çok yabancı hissederdim. Ait değildim ki ben buraya. Pars'ın varlığının beni buraya bağlayan tek şey olduğunu farkettim o an.

Onun gölgesini üzerimde hissettiğim için rahattım. Bana verdiği güven sayesinde rahatca yaşamıma devam edebiliyordum. Ağır bir hamilelik geçiriyordum ve burada her ihtiyacım karşılanıyordu.

Nazım çekiliyordu. Sağlıgım kontrol altına alınıyordu. Ama yine de içimde bir yerde oturmayan bir şey vardı. Şuanda eğer Pars'a bir şey olsa burada kalamayacağıma emindim. Her şeyi göze alıp giderdim.

" Dikkatli oluyor musun?"

Bana bakıp yutkundu.

" Sizin için dikkatli davranıyorum. Doğacak çoçuklarımı görmeden ölmeye niyetim yok."

Panter Adam _ GAY -  MPREGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin