Bölüm 16

13.2K 1.1K 244
                                    

İyi okumalar🧚‍♂️🧚‍♀️

Pars bu aralar sık sık gidiyordu. Kaybolanları aramaya gidemiyordu ben olduğum için ama araştırma yaptığını, bize zarar vermek için gelenleri geri püskürttüğünü biliyordum.

Karnımı okşadım. 7 aylık olmuştu bebeklerimiz. Gittikçe bağlanıyordum onlara, adapte oluyordum.

Hiç olmayacağım kadar kalabalıktım artık. Şükrettim tekrar Allah'a, tam annem öldü, artık bu hayatta yapayalnızım dediğim bir anda gelmişti başıma her şey.

Başlarda bunu ceza olarak görsemde yavaş yavaş anlamaya başladım yaşadığım şeylerin ödül olduklarını. Üzerimde hala gerginlik olsada daha rahattım artık.

Etrafımdakiler içtendi.
Pars'ın akrabaları arada sırada uğruyordular, yine garipsesemde eskisi kadar gerilip kasılmıyordum. Pars'ın annesi ziyaretlerini arttırmış her ziyaretinde eli dolu şekilde geliyordu. Çatlaklarım için merhem bile getirmişti. Gerçekten işe yaradığını farkediyordum.

Ama sanırım beni her şeyden daha çok rahatlatan şey Pars'ın sesiydi. Çoğu gece evde olduğu zamanlar türkü söyleyerek uyutuyordu bizi. Ancak o zaman ağrılarım yatışıp uyuyabiliyordum.

" Oğlum en az sizin kadar heyecanlıyım ben de,  cinsiyetlerini öğreneceğiz en sonunda. Pars oğlum bir gelsin de öğrenelim hemen çatlayacağım yoksa."

Bir de bu vardı. Özel bir gündü bu gün,Pars geldiğinde bebişlerin cinsiyetlerini öğrenecektik. O yüzden kapıya en yakın koltuğa oturmuş Pars'ın içeriye girmesini bekliyorduk.

Aniden kalbime bir korku çöreklendiğinde kalbimi tuttum.

" Oğlum, iyi misin betin benzin attı?"

İyi değildim nefesim hızlanmıştı. Telefonumu elime alıp ardı ardına Pars'ı aradım. Bir saat önce konuştuğumuzda akşam olmadan döneceğim bebeklerimizi sev benim için demişti.

Ama gelmemişti.

Tekrar aradığımda telefon açıldı.

" Pars, neredesin, neden gemiyorsun?"

Sesim ister istemez telaşlı çıkmıştı. Gözlerim kararıyordu. Tuhaf hissediyordum. Bana ait olmayan hisler doluşmuştu sanki bedenime.

" Pamir, benim Aslan. Pars gelemeyecek bir süre."

Boğazım kurudu. Bir şeyler oluyordu farkındaydım. İki eli kanda olsa beni merakta bırakmazdı.

" Aslan, Pars iyi mi?"

Bir süre bir sessizlik oldu. Aslan bir şey söyleyecek gibi olduğunda telefon el değiştirdi.

" Merhaba Pamir, ben Pars'ın kardeşiyim. Pars iyi merak etme en kısa zamanda dönecek."

Yalan söylüyordu. Nereden biliyordum bilmiyorum ama en derinde bunu hissediyordum. Acı da olsa biliyordum bunu.

" Öldü mü o?"

Nasıl oluyorda hala bayılmadım şaşıp kalmıştım.

" Hayır hayır. "

" Ne olduğu umrumda değil akşam olmadan evde olacak. Ne halde olursa olsun burada bekliyorum. Aslanı ver şimdi bana. Hemen."

Telefon el değiştirdi.

" Pamir?"

" Aslan,  Pars bana ölmeyeceğine dair söz verdi. Bugün bebeklerin cinsiyetini öğrenecektik. Ne yap ne et onu bana getir!"

" Tamam heyecanlanma, elimden geleni..."

Devamını dinlemeden telefonu suratına kapattım.
Bir şey olmuştu ve bunu benden saklıyorlardı. Pars olsa hiç bir şeyi saklamazdı benden. Sözünü tutmasını ve gelmesini istiyordum. Bizi koruyacağına söz vermişti. Ölerek bu sözünü tutamazdı.

Panter Adam _ GAY -  MPREGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin