Panter Adam _ GAY - MPREG

Bölüm 4

Merhaba🤗

Gözümü açtığımda yine aynı odada yatıyordum. Dilim damağım kurumuştu. Yanımda duran sürahiden su doldurup içtim.

Ne kadar çok uyursam o kadar yorgun hissedeceğimi bildiğim için yataktan kalkıp banyo olduğunu düşündüğüm kapıyı açtım. Doğru tahmin etmiştim burası ebeveyn banyosuydu.

İşimi halledip elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım. Neyseki sabah bulantılarım azalmıştı.

Odadan çıkıp etrafa bakındığımda karşıma direkt Pars çıkmıştı. Aniden belirmesiyle elimi kalbime koydum ödümü koparmıştı.

" Korkuttum mu? Kusura bakma uyandığını hissedince hemen geldim."

Nasıl uyandığımı hissedebilirdi ki? Oysaki hiç ses yapmamıştım.

" Uyandırdım mı seni?"

"Hayır zaten senin uyanmanı bekliyordum. Sen uyurken içeri girip rahatsız etmek istemedim. Duyularım güçlü olduğu için uyandığını hissettim. Aç olmalısın. Kendini iyi hissediyorsan aşağıda yiyelim."

Olumlu anlamda kafamı salladım. İçeride tıkılıp kalmak istemiyordum. Daha sonra bu hamilelik ve panter adam zırvasını soracaktım.

" Hava güzel olduğu için kahvaltıyı bahçede yapmak sana iyi gelir diye düşündüm. Ailenin diğer fertleride orada olacak. Yorulursun diye gelmelerini istemedim ama seninle tanışmayı çok istediler."

İşte buna şaşırmıştım. Ailesiyle beni nasıl tanıştırmak isterdi. Hala benim erkek olduğumu idrak edememiş gibi davranıyordu.

" Ne diye tanıştıracaksın beni."

Kaşları çatılmıştı. Sık sık kaşlarını çatmasını gerektiren şeyler söylüyordum sanırım. Ama hiç duraksamadan cevap verdi.

" Karnımda çoçuğumu taşıyan kişi olarak tabi ki."

Başka bir evrene mi geçmiştik yoksa aileside onun gibi deli miydi anlamadım.

" Erkeğim farkındasın değil mi? Ailenin haberi var mı bundan, çünkü senin yok gibi."

Omuz silkti.

" Ne önemi var ki. Bu sadece bir ayrıntı. Bir çoçuğum olacağını duyduklarında mutluluktan ağlamışlardı. Önemli olan tek şey bu, canını böyle şeyler için sıkma."

Net bir şekilde konuştuğunda ses tonu kesinliklik içeriyordu.

Canını böyle şeyler için sıkanın suyunu çıkarırım dermiş gibiydi . Ama şükür ki böyle dememişti.

Bahçeye çıkıp boydan boya dolu olan masayı gördüğümde gözlerim şokla açıldı.

Çoçuklar etrafta koşuşturup oyunlar oynuyordu. Uzun masanın etrafında oturan kadınlı erkekli grup meraklı bakışlarını üzerime dikmiş yüzüm ve şişmiş olan karnım arasında mekik dokuyordu.

" Şükürler olsun bu güne."

Pars'ın annesi olduğunu düşündüğüm kadın yerinden fırlayıp bana sarıldığında ellerim iki yana düşmüştü.

Tüm bedenim gerilmişti.

" Dur bakayım sana şöyle . Ne kadar da güzelsin."

Çıldıracaktım artık. Üzerimde büyü vardıda ben mi bilmiyordum. Nasıl olurda şaşırmaz.

Geri çekilip ellerini karnıma dokundurmak için yaklaştırdığında geri çekildim. Gerginlikten kopacaktım.

Pars gerginliğimi anladığı için elini belime koyup beni kendine çekti.