Bölüm 24

12.4K 1.1K 219
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum🧚‍♀️🧚‍♂️

Pars ertesi gün herkesi yanından göndermişti. Şu an yanında oturup ona bakıyordum.

" Özür dilerim."

" Ne için?"

" Beni o halimle görmek zorunda kaldığın için. Oysaki söz vermiştim sana o yüzümü göstermeyeceğime dair."

Derin bir nefes alıp elimi karnımın üzerine bıraktım.

" Yalan söylemeyeceğim, o halin beni çok korkuttu. Ama bu senin bir parçan, bunu çıkarıp atamazsın."

Kafasını sallayıp yattığı yerden doğrularak sırtını yatak başlığına dayadı. Hızla toparlanıyondu.

" Sorun yok mu yani?"

" Aslında bir daha görmesemde alınmam tabi."

Sessizce gülüp kafasını eğdi.

"Öyle olsun."

Ona olup bitenleri özet geçmiştik. Bu süreçte elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyordum ona. Artık eve kimsenin girip çıkmasını istemiyordum. O da ben böyle bir talepte bulunmadan bunu yapmıştı zaten. Eski rutinimize dönmemiz bir kaç günümüze almıştı. Pars gayet iyi görünüyordu  artık. Hatta beni kucağına alacak kadar.

" Pars, başım döndü sadece, iyiyim telaş yapma."

Benim onunla ilgilenmem gereken yerde o benimle ilgileniyordu. Elimle gözümü kapadım.

" Pars çok yüksek oldu indir beni."

Orta boyluydum ama Pars benden uzun olduğu için yüksekte kalmıştım.

Beni onaylayıp koltuğa bıraktı.

"Hissettim."

Pars'ın aniden söylediği şeyle ona döndüm.

" Neyi hissettin?"

"Ben acı çekerken yanıma geldiğini. Benimle konuştuğunu hissettim. Yalnızlığını, korkunu hissettim. Kendimle savaştım, zehirle savaştım ama olmadı. Özür dilerim sizi yalnız bıraktığım için. "

" Pars ben sana çok alıştım. Sana bir şey olursa ne yaparım bilmiyorum. Bunu korunma ihtiyacından ya da çocuklardan dolayı söylemiyorum. Sen benim en yakınım oldun bu kısa zamanda.

Beni yargılamadan, sorgulamadan öylece kabul ettin. Sorgusuz sualsiz. Sen yokken buranın bir harikalar diyarı olmadığını anladım. Harika olan senmişsin meğer."

Gözlerimi bir an olsun kaçırmadım ondan. İyice anlasın istiyordum bendeki yerini. Anlasın ki gidemesin öylece. Anlasın ki bizim için kurban etmesin kendini. Buraya ilk geldiğimde sudan çıkmış balık gibiydim. Kimseyi tanımıyordum. Gerçi şimdide pek tanıdığım söylenemez.

Karakterime ters olarak kalabalığa, herkesin beni kendince tanıdığı bir yere geldim. Ben yadırganma, hor görülme, tabiatımın sorgulanması gibi şeyler beklerken tam tersi olup sorgusuz sualsiz kabul edildim.

Ama içten içe mükemmelliğin olduğu yerde bir marazın olacağını biliyordum. Hiç kimse mükemmel değildi. Hiç bir yerde harikalar diyarı değildi. Bunu Pars acı içindeyken tecrübe etmiş oldum.

Pars'tan vazgeçiyorlardı. Nesillerinin devam etmesi onlar için yeterliydi. Bir cana karşılık 6 can. Bu Pars'ında umrunda değilmiş gibiydi, kimseye gücenmemişti mesela, ama ben onun yerinede aklımın bir köşesine yazmıştım olanları.

Mevzu Pars'ta değildi, ölümü ya da acıyı umursamıyordu bu halk. Güçlüydüler, güzellikler gibi acıyıda göğüslemiş bir halktı.

Pars'a baktım bir kez daha. Tabiatına rağmen nasıl bu kadar korumacı olabiyordu. Sanırım bu tutumu benim kırılgan tabiatım yüzündendi. Benim onlar gibi olmadığımı biliyordu ve insanüstü bir ihtiamam gösteriyordu bunun için.

Panter Adam _ GAY -  MPREGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin