Merhabalar pandispanyalarım... Geç olsa da bir bölümle daha sizlerleyim. Şimdiden hepiniz umarım iyi vakit geçirirsiniz...
instagram: BiCeruVar
'Bakma öyle. Geldiğinden beri bana, Pamir'e, Dağhan'a o kadar çok geldiler ki... Hatta inanır mısın şirkette minimum sürede kalan Deha'ya bile... Farkındasındır sandım. Göz önüne alınmayacak aksamaları bile ilettiler. Bir ara işini ne kadar detaylı yaptığını bildiğim halde bana bile garip geldi.'
'Beni şikayet mi ediyorlar?' şaşkın sesiyle mırıldandığında Nida başını usulca salladı.
'Peki, siz neden uyarmadınız? Yani şikayet ettikleri konuda, bunu düzelt neden demediniz?' inanamıyordu, daha geleli kaç hafta, kaç gün olmuştu da şikayet etmişlerdi? Ayrıca neydi şikâyetçi oldukları konular? Dahası neden hata yaptığı yer konusunda kendini uyarmadan direkt patronlara gitmişlerdi? Kreşte değillerdi ki, oldukları yer bir şirketti, çalışma hayatı ve üstüne üstlük stajyerler dahi göz önüne alınırsa yaş skalasının en altı dahi yirmili yaşların ortalarında olan insanlardan başlıyordu. Pera en azından bilseydi düzeltebilir, daha verimli çalışabilirdi.
'Ben sana işini öğretemem Pera, sen de bana işimi öğretemezsin. Şikayet ettikleri her detaya baktığımızda zaten senin kafanda planladığın bir şeye ulaşmak için çizdiğin yol olduğunu gördük. Herkes kendi çizdiği yoldan ilerlediğinde istediği sonuca ulaşır. Üçümüz, daha doğrusu dördümüz de senin çizdiğin o yolun bir zarar vermeyeceğini gördük. Gelip sana söylememiz bir anlam ifade etmeyecekti.' Omuz silkip tatlısına tekrar döndüğünde Pera derin bir nefes aldı.
'Dedikoduları, duyma da düşünme de, Dağhan daha önce nasıl şikayet konusunu hallettiyse, bunu da aynı şekilde halleder.'
'Nasıl? Nasıl halletti?'
'Bağırarak.' Omuz silkip gülümsediğinde Pera tek kaşını kaldırıp kadının ciddiyetine bakmıştı. Bağırarak şikayet edilmesinin önüne nasıl geçilirdi ki? Dahası bir insan bu konuda nasıl bağırır, ne diyerek kızardı da insanların sesi kesilirdi.
'Delisi kötüdür onun. Dağhan'ın kulağına dedikodu ulaştığı zaman olacakları izlerken anlarsın.'
Nida'yla konuşmuştu konuşmasına, kadın duyma, umursama demişti ama Pera şirkete girdiğinden beri fısır fısır konuşanların farkındaydı. Kendini alıp bir türlü kopamamıştı bu tavırlarından. Çoğu kısık gözlerle sinsi sinsi hem kendine bakıyor, hem de yaklaştığı zaman konuyu değiştirip yüzüne gülüyordu. Nida'nın söyledikleri resmen kopyala yapıştır misali oluyordu. Kahve almak için gittiğinde dahi rastlıyordu aynı şeye ki döndüğünden beri Dağhan'a onaylatması gereken dosya elinde öylece kalmıştı. Adı kadar iyi biliyordu biriyle göndermeye kalktığında burnu havadalık yaptığını konuşmaya başlayacaklardı, kendisi gitse ardı arkası kesilmeyen konuşmalar daha da çoğalacaktı. Gözlerini sıkıca yumup derin bir nefes aldığında bedeninin birleştiğini hissettiği koltuktan kalkarak dosyayı da parmakları arasına sıkıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUTİMAR
Ficción GeneralHayatımız boyunca sürekli ismi anılan güçlü kadınlar vardı. Dile asla güçlü kadın olarak gelmez, öyle telaffuz edilmezdi ancak anlatılanlar, hakkındaki söylenenler hissettirirdi bize. Belki de onlara hitap edebilme için iki kelime yeterdi. Güçlü kad...