Kemal'de benim sevdiğim adam
_______________
Menemen için domatesleri doğradıktan sonra tavanın içine döktüm. Domatesler yumuşayan kadar bulaşıkları yıkmaya başladım.Elimdeki süngeri köpürttükten sonra tam kesme tahtasını yıkayacaktım ki belime dolanan kollarla durdum.
Alaz kafasını boynuma yaklaştırdı ve derin bir nefes aldı.
"Günaydın"
Kafasını boynuma bastırdığı için sesi boğuk çıkmıştı.
"Günaydın sevgilim"
Konuştuktan sonra bulaşıkları yıkamaya devam ettim. Rahat hareket edemediğim için başımın arkasından Alaza döndüm. Bakışlarımla anlamış olacak ki omuz silkti
"Burası çok rahat"
Gülümsedim
"Ama bulaşıkları yıkayamıyorum"
Belimdeki elleriyle beni kendine doğru çevirdi.
"Boşver yıkama"
Dedikleriyle güldüm
"Bunu sen mi söylüyorsun?"
Başını evet anlamında salladı. Ona inanmamış gibi baktım. Alaz asla bir işi yarım bırakmayı sevmezdi.
Belimdeki elleriyle beni kendine daha çok çekti.
"Aşkın bütün doğrularımı yıkıp geçiyorsa"
Bu adam nasıl her dakika böyle romantik olabiliyor.
"Domatesler yanacak"
Kaşları çatıldı.
"Ben burda romantik romantik takılayım sen domates de"
Güldüm
"Ama yanarlar"
Omuz silkti.
"Ben burda aşkından yanmışken domatesler yanmış çok mu?"
Yüzümü ekşittim.
"Yapma şunu kendine be yapma şunu"
Dediklerimle anlamaz bir şekilde bana baktı. Bazen bir yaşlıyla sevgili olduğumu düşünüyorum.
"Boşver sevgilim, hadi izin ver gidip domateslere bakayım."
Ellerini belimden çekti. Domateslere baktığımda olduklarını anladım. Tezgâhın üstündeki yumurtaları aldım ve içine kırdım. Menemeni karıştırırken Alaza döndüm.
Ellerini önünde birleştirmiş tezgâha yaslanmış bana bakıyordu. Fazla ilginç bakıyordu.
"Ne oldu"
Omuz silkti
"Hiç"
Ona anlamaz bakışlar attım ve tekrar menemene döndüm. Menemenin de olmasıyla kahvaltıya geçtik.
"Seni yarın çok güzel bir yere götüreceğim"
Çayımı yudumlamamla ona baktım. Yarın yılbaşıydı, normalde her yılbaşı karakolda olurdum ama bu sene izinliydim.
"Nereye"
Gülümsedi
"Sürpriz"
Göz kırptıktan sonra zeytini ağzına attı.
Telefonumun çalmasıyla ayağa kalktım ve mutfakta bıraktığım telefonu aldım.
"Efendim Sergen"
"Günaydın başkomiserim"
"Günaydın"
"Başkomiserim Ahmet Sağ bu sabah karakola geldi ve teslim oldu"
Dedikleriyle kaşlarım çatıldı. Günlerdir adamı arıyorduk ve adam kendi elleriyle mi teslim olmuştu.
"Tamam geliyorum şimdi"
Telefonu kapattıktan sonra Alazın yanına gittim
"Ahmet Sağ bu sabah kendisi karakola teslim olmuş"
Konuştuktan sonra peynirden bir parça ağzıma attım
"Benim acil çıkmam lazım. Adliyede görüşürüz"
Çayımın altında kalan bir yudumu da içtim.
"Bu Sergen'i en son döveceğim o olacak. Bütün güzel anlarımın katili. Sanırsın hissediyor ne zaman baş başa kalsak hemen arıyor"
Dedikleriyle güldüm ve hızla giyinmek için yatak odasına gittim.
Hızla hazırlandım ve karakolun yolunu tuttum.
Sorgu odasının koridoruna gitmemle Gözde'yi gördüm. Yanına gitmemle konuşmaya başladı.
"Başkomiserin sabah karakola gelip teslim oldu. Elinde delilerle geldi. Delilere göre Aslan Kays kendisini tutmuş. Şimdi Sergen'le sorgudalar ama hiçbir şey söylemedi. Tek dediği şey ben öldürdüm"
Başımı tamam anlamında salladım ve sorgu odasına gittim. İçeriye girmemle ikisinin de bakışları bana döndü. Sergen hızla yerinde kalktı onun kalkmasıyla yerine ben oturdum.
"Anlat bakalım"
Sinirle bana baktı.
"Anlatacak bir şey yok adamı öldürdüm o kadar. Zaten getirdiğim delillerde her şey mevcut. Cezam neyse çekeceğim"
Öne doğru eğildim.
"Başka bir şey söylemeyecek misin?"
Başını hayır anlamında salladı.
"Neden teslim oldun"
Sorumla bakışları bana döndü.
"Uyumak için, vicdan insanı uyutmuyormuş"
Dedikleriyle gülümsedim.
"Bundan sonra rahat uyuyabileceğini mi sanıyorsun? O vicdan seni ömrü boyunca yiyip bitirecek"
Konuştuktan sonra Sergenle odadan ayrıldık. Çıkmamızla Sergen'e döndüm.
"Bu daha da konuşmaz siz direkt olarak savcılığa sevk edin. Ama dikkat edin kendine bir şey yapmasın"
Sergen başını tamam anlamında salladı ve Gözde'nin yanına gitti.
Ben de kendi odama doğru yürümeye başladım. Mert'in beni durdurmasıyla durdum.
"Başkomiserim Alaz savcı geldi. Odanızda şu an"
Başımı tamam anlamında salladım ve odaya doğru gittim. Kapı kolunu tutmamla tam açıyordum ki duyduğum sesle elim durdu.
"Anne lütfen daha kaç kez konuşacağız bu durumu"
Konuştuktan sonra bekledi sanırım annesi konuşuyordu.
"Anne sen ne dersen de ben vazgeçmeyeceğim"
Son söylediği şeyle bizden bahsettiğini anladım.
"Evet sen benim annemsin ama Kemal'de benim sevdiğim adam ve benim ondan vazgeçmek gibi bir niyetim yok. Seni kırnak istemem ama sevgilim hakkında böyle konuşma lütfen"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asayiş Ben Kemal | Gay
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Başkomiser Kemal ve Savcı Alaz . Eşcinsel konuludur rahatsız olacaksınız okumayınız