Çok yakıştı
_________________
Arabayla yavaşça sevkiyatın olduğu yere geldik. Şu an beklediğimiz yerde kimse yoktu. Sevkiyatın olacağı yerden biraz uzaktık. Kalan yola yürüyerek gidecektik. Araba fazla dikkat çekeceği için bizi fark edebilirlerdi."Herkes grubuna sadık kalsın. Birbirinizden ayrılmayın"
Keremin konuşmasıyla başımızı tamam anlamında salladık. Bu sefer ben konuştum.
"Dikkatli olun kimse aceleci davranmasın yerinize geçin ve komutu bekleyin"
Konuştuktan sonra hepimiz kulaklıklarımızı taktık
"Beni duyuyor musunuz"
"Evet başkomiserim"
"Peki arkadaşlar o zaman arabalardan çıkıp bekleme noktalarımıza geçiyoruz"
Konuşmamla arabanın kapısı açıldı. Herkes sırayla dışarıya çıktı. Ben de tam çıkıyordum ki Alaz beni durdurdu. Normalde savcılar çoğunlukla operasyona katılmazdı ama Alaz bana bir şey olacağından korktuğu için benimle gelmişti.
"Dikkatli ol"
Başımı tamam anlamında salladım ve ona gülümsedim.
"Tamam"
Konuştuktan sonra arabana indim beni bekleyen kişilerin yanına gittim. Diğer arabadaki ekiplerde gelmişti.
"Herkes bekleme noktasına geçsin ve benden gelecek işareti beklesin"
Keremin konuşmasıyla hepimiz yavaş yavaş yürüyerek bekleme noktamıza kadar gittik.
Duvarın yanına gelmemle kendimi duvara yasladım. Dürbünümü almamla içeriyi gözetlemeye başladım ama pek bir şey gözükmüyordu.
"Daha kimse gelmemiş"
Konuştuktan sonra dürbünü Kereme uzattım. O da etrafa bakıp bana döndü.
"Şu sizin eleman söylemedi mi kaçta geleceklerini"
Konuşmasıyla Sergen söze atıldı.
"10 dakikaya burda olmaları lazım. Zaten sevkiyatta 30 dakika var"
Araba sesiyle hepimizin gözleri sevkiyatın olacağı yere döndü.
"İçeriye üç araba giriş yaptı. Arabalardan birinde Vural var"
Kulaklıktan gelmişti ses.
Elim kulaklığıma gitti.
"Kaç kişi oldukları görünüyor mu?"
"Yirmi kişiden fazlalar başkomiserim"
"Anlaşıldı"
Keremin uzattığı dürbünü almamla içeriye bakmaya başladım. Vural arabadan indikten sonra adamları da inmişti. Adamlarıyla kısa bir konuşmadan sonra adamlar etrafa dağılmaya başladı.
"Arkadaşlar dikkatli olun. Adamlar etrafı incelemeye başladı"
Adamlar biraz etrafa baktıktan sonra hepsi bir tarafta durdu.
Kısa süre sonra bir kamyon sesi duyuldu.
"Kamyon geldi"
Dürbünü Kereme uzattım.
"Bir tane de araba var"
Uzaktan arabanın kapısının açıldığını gördüm ama kimin indiğini göremedim.
"Bu adam Tom"
Ona döndüm.
"Yurt dışında büyük bir iş insanı uyuşturucu sevkiyatı yaptığı söyleniyordu"
Dürbünü tekrar bana uzattı.
Tom dediği adam yaşlı biriydi. Dış görünüşüne bakarsanız böyle bir iş yapacağını hiç düşünmezsiniz sanırım. Adam yavaşça Vural'ın yanına gitti. Elini sıktı ve kısa bir süre konuştular. Sonra adamlardan biri tırın kapısını açtı.
Bir koli çıkardı ve Vural'ın yanına gitti. Kolinin kapağını açmasıyla içinden bir ayı çıkardı. Ayının alt kısmı kesmesiyle içinden küçük bir mavi poşet çıktı.
Poşetin kapağını açtı ve M4 çıkardı. Ağzına bir tane attıktan kısa süre sonra Vural'a döndü. Kısa süre konuştuktan sonra Vural arkasında bekleyen Talata dönüp konuştu. Talat arabaya doğru gitti içinden bir çanta getirdikten sonra çantayı Tom denen adama uzattı.
"Arkadaşlar sevkiyat gerçekleşti adamı alıyoruz"
Keremin konuşmasıyla hızla içeriye girdik. Adamların bizi farketmesiyle hızla bir çatışmanın içinde bulduk kendimizi.
Hızla bir arabanın arkasına saklandım. Kafamı kaldırmamla görüş açıma giren bir adamın omzunda vurdum.
"Teslim ol Vural! Burdan kaçış yok!"
Bağırarak konuştum.
Bu sefer gördüğüm adamın direkt yüzünden vurdum. Onlardan daha çok kişi olduğunuz için çatışma çabuk bitmişti.
Vural ve birkaç adamı saklandıkları yerden elleri havada çıktılar.
"Tamam teslim oluyoruz"
Gülerek onlara doğru yürüdüm. Vural'ın kolunu tutmamla ters çevirdim ve hızla onu arabaya yasladım.
Çıkardığım kelepçeyle gülerek ona doğru yaklaştım.
"Bu an için ne kadar beklediğimi bilemezsin"
Kolunu kelepçeledikten sonra kendime çevirdim. Gülerek yüzüne baktım.
"Çok yakıştı"
______
Sorgu odasındaki a karşımda oturan Vural'a gülümsedim.
"Burası sana çok yakıştı yaa Vural. Nasıl beğendin mi? Ama çok alışma alışman gereken başka bir yer var"
Sandalyede geriye yaslandı.
"Bence bu kadar emin olma başkomiser"
Gülümsedim
"Neden"
O da gülümsedi.
"Bu lafı en son baban babama söyledi"
Yerimde gergince oynadım.
"Sonra ne oldu biliyor musun"
Sinirle sandalyeye doğru eğildim.
"Annen çok güzel kadını...Hatırlıyorum çok güzeldi"
Sakin ol Kemal sakin ol. Seni kışkırtmak için yapıyor. Uyma şeytana.
"O zamanlar sen küçüktün tabi. Annenin cenazesinde biz de vardık. Uzakta bir arabada. Gözlerim babanı aradı ama sanırım hiç gelmedi değil mi?"
Sinirle masaya vurdum.
"Kes artık konuşmayı!"
Yerinde bir tık bile oynamadı.
"Mezar taşında ne kadar bekledik babanı. Ama gelmedi değil mi?"
Sinirle soludum.
"Ne o sinirlendin mi başkomiser. Ne güzel konuşuyoruz burda"
Bakışlarımı duvara çevirdim. Derin bir nefes aldım.
"Beni çekmeye çalıştığın şeyin farkındayım Vural. Ama boşuna ümitlenme"
Oturduğum yerden kalktım ve ona doğru eğildim.
"Burası yolun sonu Vural. Ne yaparsa yap seni o hakettiğin yere göndermeden durmayacağım"
______Sonunda Vural tutuklandı yaa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asayiş Ben Kemal | Gay
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] Başkomiser Kemal ve Savcı Alaz . Eşcinsel konuludur rahatsız olacaksınız okumayınız