12

14.1K 907 76
                                        

   İçi geçmiş atmışlarında dede.
                         _____________

"Sağ ol abi"

Adam gülümsedi ve elimi sıktı.

"İyi günler evladım"

Gülümsedim ve başımı salladım. Çilingirde güldü ve gitti.

Onun gitmesinin arkasından eve girecektim ki konuşan Araf'la ona döndüm.

"Bizimle yemek yemeyecek misin?"

Masumca sorduğu şeyle gülümsedim.

"Anahtarımı ve telefonumu alıp geliyorum"

Gülümsedi.

"Tamam ben burda seni bekliyorum"

Başımı tamam anlamında salladım ve hızlıcana eve girip telefonumu ve anahtarımı aldım. Kapıyı kapattıktan sonra kapıda bekleyen Araf'a doğru yürüdüm.

Salona girmemizle elinde tabaklarla masayı hazırlayan Alazı gördüm.

"Yardım edecek bir şey var mı?"

Bana baktı ve gülümsedi.

"Bardakları getir istersen"

Başımı salladım ve mutfağa gittim. Tezgâhtaki bardakları aldım. Masaya bardakları bıraktım. Kafamı kaldırmamla Alaz ve Araf dışında bir çocuk daha gördüm.

Adam beni görünce gülümsedi ve elini uzattı

"Merhaba ben Ayaz"

Bilmiş bir şekilde güldü ve saçlarını geriye doğru attı.

"Karasu ailesinin en mükemmel üyesiyim"

Gülümsedim ve elini sıktım.

"Kemal bende"

Sempatikçe gülümsedi.

"Sen de abim gibi savcı mısın Kemal abi"

Başımı hayır anlamında salladım.

"Başkomiserim"

32 diş sırıttı

"Vayy ne havalıymış"

Dediği şeyle gülümsedim.

"Ayaz saygılı konuş o senin abin sayılır"

Alaz savcının sert sesiyle omuz silkti

"Canım abicim ben senin gibi içi geçmiş 60larında dedeler gibi konuşmayı sevmiyorum hem Kemal abide rahatsız olmuyor gibi"

Dediği şeyle gülümsedim.

"Sorun değil nasıl isterse öyle konuşabilir"

Alaz savcı önce bana sonra Ayaza baktı.

"Ben 60larında gibi mi konuşuyorum"

Gözlerimin içine bakarak söylediği şeyle yerimde dikleştim.

"Sofraya mı geçsek böyle ayakta kaldık"

Lafı geçiştirmek için dediğim şeyle sadece bana baktı.

"Önce cevap"

Bakışlarımı ondan kaçırıp etrafa baktım. Ayazla göz göze geldiğimde gülerek bana baktığını gördüm. Ben burda kıvranayım o gülsün.

Tam konuşacaktım ki telefonu çaldı. Bana baktı ve sonra cebinden telefonu çıkardı ve odadan çıktı. Çıkmasıyla tutuğum nefesimi verdim.

Masaya doğru gittim ve bardağa su doldurup içtim. Ayaz ve Arafta masaya geldi. Ayaza baktığımda gülerek bana baktığını gördüm.

"Gülme"

Omuz silkti ve masaya oturdu.

"Sanki yalan söyledim içi geçmiş yaşlılar gibi konuşuyor. Sanırsın şirket çalışanlarıyız beyler mesafeli mesafeli konuşmalar"

Dediği şeyle güldüm.

"Yalan mı?"

Sorduğu şeyle başımı salladım.

"Haklısın hadi karakolda olabilir ama karakol dışında da böyle konuşmamız beni geriyor"

Dediğim şeyle kahkaha attı ve oturduğu sandalyede geriye yaslandı.

"Ben bunu bir kenara yazarım yalnız"

Arkamdan gelen sesle yerimde dikleştim. Alaz içeri girdi ve masaya oturdu. Gözlerimi boş tabaktan ayırmadım. Çaktırmadan ona baktığımda gülerek bana bakıyordu. 

Gözüm gülüşüne takıldı. Onu tanıdığımdan beri hiç güldüğünü görmemiştim ama bugün neredeyse gün boyunca gülmüştü. İlk kez resmî bir şekilde değil de normal iki kişi gibiydik. Ne bey vardı ne de mesafe. Bu halimizi sevmiştim.

Beraber yemek yapmıştık. Kıl olduğum adamla beraber yemek yapmıştım ve hiç rahatsız olmamıştım onun aksine baya eğlenmiştim.

Gelen öksürük sesiyle bakışlarımı Alaz savcıdan çektim.

"Yemek mi yesek artık"

Ayazın alayla ve otuz iki diş sırıtarak dediği şeyle bakışlarım tekrar tabağıma gitti

Salak gibi adama bakışlarımı dikmiştim

Asayiş Ben Kemal | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin