•7•

4.3K 723 977
                                    

Yorum yapın aq

Yolculuk sessiz geçerken ikimiz de tek kelime etmiyorduk. Ben heyecandan bayılmak üzereydim, bu yüzden tüm dikkatimi camdan dışarı vermiştim.

Ya da vermeye çalışıyordum.

Minho'nun kusursuz profili camdan yansıyordu, bu da işimi bir hayli zorlaştırmıştı.

"Okuldan mı geliyordun?" Konuşmasıyla ona doğru dönerek kafamı salladım onaylarcasına.

"Peki sen? Bugün izinliydin." Sormasam ayıp olurmuş gibi hissetmiştim. En nefret ettiğim insan tipi kaba insanlardı.

"Hmhm. Antrenmandan dönüyorum."

Daha dün maçı yok muydu bu çocuğun? Aklıma sürekli bağıran koç geldiğinde istemsizce kaşlarımı çatmıştım. Minho gerçekten kendini zorluyor olmalıydı.

"Daha dün maçın vardı halbuki." Daha çok kendi kendime konuşsam da Minho duymuştu. Alaylı bir gülüş belirdi suratında. "Bu bir şeyi değiştirmez."

Elimde olmadan hayranca bakmıştım yüzüne. Uzun süre bakmış olacağım ki gözlerini yoldan ayırıp bana döndü.

Ortama yine sessizlik hakim olurken gözlerini gözlerime kenetlemişti. Zor da olsa önüme döndüm. "Yola baksana."

O da kafasını yola çevirdiğinde derin bir nefes vermiştim.

Çok geçmeden evimin önünde durdu. Alt dudağımı dişlerim arasına alıp ezdim ve ona dönüp dönmemek konusunda içimde ufak bir tartışma yaşadım.

Ne demiştim, kaba insanlardan nefret ederdim.

İşte tam da bu yüzden ona doğru döndüm. Tek elini direksiyona yaslamış, bana doğru bakıyordu. Gözlerimiz yeniden buluşunca kalbimi ağzımdan çıkmaması için tutmaya çalışarak gülümsedim.

"Teşekkürler."

Güzel gülümsemesi suratına yayıldı yavaşça. Kalbimin teklediğine yemin edebilirdim o an.

"Rica ederim. Görüşürüz."

Titreyen ellerimle kapıyı açtım, fark etmemesini ummaktan başka çarem yoktu. "Görüşürüz."

Kendimi dışarı attığımda arabanın kapısını kapatıp derince bir nefes aldım. Adımlarımı eve doğru hızlandırdım. Minho hala gitmemişti. Eve girmemi bekliyordu.

Sonunda Felix çalan kapıyı açabilmişti. Hızlıca kendimi içeri attım. Kapıyı kapattığımda arabanın çalışma sesi kulaklarımı doldurmuştu.

"Ne oldu? Nefes nefesesin."

"Tek misin?" Sorusuna soruyla cevap verdiğimde anlamazca kafasını aşağı yukarı salladı.

Anında çığlığı bastım tabii ki. "Minho,ben,araba."

"NE!" Felix gözlerini büyütünce yanlış anladığını anlamıştım.

Hızlıca omzuna vurdum. Aklı sadece fesat şeylere çalışıyordu bu çocuğun. "Öyle değil gerizekalı! Beni eve bıraktı."

Felix elini kalbinin üstüne koyup sakinleşti. Koltuklara doğru ilerlerken aynı zamanda söyleniyordu. "Bir an çok korktum, kankimin götü gitti diye."

"Keşke desem çok mu abartmış olurum." Felix inanamaz gözlerle bana bakmaya başlayınca omzumu silkmiştim. Yaramaz düşüncelerimi pek dışa vurmadığım için şaşırmıştı.

"Anlat çabuk."

Olayı kısaca özet geçtiğimde o da bana Changbin'le olan buluşmasını anlatmıştı. Birkaç saat konuşmuştuk.

Write Your Own Story /MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin