•17•

4.1K 720 949
                                    

Oy sınırı: 55
Yorum sınırı: 230
Sizce ben sınırı geçsin diye önceki bölüme kendim oy atmış mıyımdır dodmspekcps bi daha yapmam ona göre oy verin lan

Evet, işte tekrar buradaydım.

Günlerden pazartesiydi, bir haftadır okula gitmiyordum. Seungmin sayesinde derslerden geri kalmamıştım ama daha fazla uzatamayacağımı bildiğimden fakültenin kapısında dikiliyordum.

Öylece kapının önünde dikilip içeriye girmek için kendimle savaşırken, birinin omzuma çarparak beni öne doğru savurmasıyla kendime gelmiştim.

"Hey, dikkat etse- Jisung?"

Hyunjin ağzını ve gözlerini orantılı bir şekilde açarak suratıma bakıyordu. Ah tabi, size söylemeyi unuttum, tarzımda küçük değişiklikler yapmış olabilirdim. 🤏

Hyunjin beni boydan boya süzerken bir de ıslık çalmıştı. Gözlerimi devirdim ve onu es geçerek fakülteye girdim.

Koşarak yanıma gelip benimle yürümeye başlamıştı. Kafeteryaya gidene kadar başımın etini yemişti. "Fena gözüküyorsun, benimle çıksana."

Ciddi misin dercesine yüzüne bakıp yine gözlerimi devirdim iğrenircesine. "Hyunjin seninle uğraşmak istemiyorum."
Bıkkınlıkla yanıtladım.

Kafeteryaya hızla göz gezdirdiğimde Changbin ve Felix'in oturduğu masaya doğru ilerlemeye başladım. Hyunjin ise kolunu omzuma atmış 'bari yakın arkadaşım ol.' nidalarıyla bakışları üstümüze çekerken benimle birlikte yürüyordu.

Hızla bir sandalye çekerek tutuşundan kurtuldum ve kendimi Changbin'in yanına attım.

Felix'in bakışları beni bulduğunda salak arkadaşım, içtiği suyu sevgilisinin üstüne püskürtmüştü.

Changbin de şaşkınca bana bakıyordu.

"Ne var, hayalet görmüş gibi bakıyorsunuz hepiniz?"

"Sen...sen kimsin be?" Felix'in cırlamasıyla gözlerimi devirdim. Evet, görünüşümden onun da haberi yoktu. Çünkü bugün de okula gelmeyeceğimi söyleyip sabahki derslere girmeyerek bunlarla uğraşmıştım.

"Abartma Felix alt tarafı görünüşüme özendim biraz."

"Saçını mavi yapıp, makyaj yapmışsın ve tanrım... crop giymişsin."

Tamam fazla özenmiştim.

"Yani?"

"Yanisi yok, Felix'e çok aşık olmasam sana yürürdüm."

Gülümsedim. "Changbin'e kızamıyorum bile, benim de yürüyesim geldi çünkü."

Felix konuştuğunda hepimiz gülmüştük. Kafamı kaldırıp kafeteryaya bakmak istemiyordum bu yüzden sürekli arkadaşlarımı dinleyip sohbetlerine katıldım. Hyunjin'i ne kadar sevmesem de sohbeti çok eğlenceliydi. Bu yüzden ister istemez onunla konuşurken buluyordum kendimi.

Telefonumu çıkarıp saate baktığımda Felix'e elimle işaret ettim. "Ders başlayacak, gidelim mi?" Şimdiki ders birinci sınıflarla ortak dersimizdi.

Çilli arkadaşım gereksiz bir mutlulukla ayağa kalkıp Changbin'in yanağını öperek yanıma gelmiş ve koluma girmişti.

Birlikte gülerek amfiye yürürken yolda Seungmin'e rastlamıştık. Görüntüm yüzünden ufak bir kalp krizi geçirmiş, yol boyu beni övmüştü.

İçeriye girip merdivenlerden çıkarak tahta sıralardan birine yerleşmiştik, o sırada amfi yavaş yavaş doluyordu.

Jeongin'in sesini duyduğumda kafamı sıradan kaldırıp ona gülümsedim, çocuk olduğu yerde donakalmış, yanındaki Ryujin'e onu cimciklemesi için bir şeyler söylemişti.

Write Your Own Story /MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin