•32•

3.6K 491 489
                                    

Önceki bölümü okuduğunuza emin olun

💕

Tatilden döndüğümüzde asıl tatile şimdi girmiştik. Sonunda dönemin bitmesiyle hepimiz rahat bir nefes almıştık.

Felix ile koltukta oturmuş, Barbie Moda Masalı izliyorduk. Felix önündeki meyve tabağından aldığı meyveleri soyup yiyordu, arada da bana uzatıyordu.

Birkaç dakika sonra telefonu çaldığında hemen filmi durdurdum. Bir dakikasını bile kaçıramazdık.

"Efendim frambuazlı pastam?" Arkadaşımın cümlesine güldüğümde Changbin'in telefonun diğer ucundan gelen sesini duymaya çalışıyordum.

"Tamam, gelin bekliyoruz."

"..."

"Öptüm kocaman hadi çabuk olun."

"Ay Changbin dur! Frambuazlı pasta alsana gelirken canım çekti."

"Bana ne bul bir yerden ya, ağlarım bak."

"Tamam bay."

Felix telefonu kapatıp koltuğa attığında soran bakışlarımla ona döndüm.

"Minho ile otururken sıkılmışlar. Size gelelim mi diyordu."

Bu çocuk yine mi sevgilimin evindeydi? "Felix Changbin'in evi yok mu aq?"

Felix gülmüştü. "Hem de villaları var, neden sürekli orada burada bilmiyorum."

"Oha! Mala bak bize versin villayı oturmayacaksa."

"Ailesiyle yaşıyor Jisung."

"Tüh be!" Elimle koltuğa vurup filmi başlatmıştım tekrar. Çok geçmeden kapı çaldığında yine durdurdum. Felix koşarak kalktı. "Ben bakıyorum."

Birkaç dakikanın ardından Minho önde diğerleri arkada içeri gelmişlerdi. Gülümseyerek kollarımı iki yana açıp bekledim. Minho da aynı şekilde gülmüş, yanıma otururken bana sıkıca sarılmıştı. "Selam."

"Hoş geldin sevgilim." Söylediğimde yanağıma bir öpücük kondurmuştu. Kollarımdan çıkarak koltuğa iyice oturduğunda sırtımı göğsüne yasladım. Ellerini belimde birleştirdiğinde dönüp diğerlerini kontrol ettim. Herkes hazır gibiydi.

Filmi tekrar başlatıp bacaklarımı koltukta yukarı doğru çekmiştim. Felix tekrardan elmaları dilimleme işine girdikten sonra ciddiyetle ekrana döndü. Önüme uzattığı elma dilimini aldım ve Minho'nun dudaklarına uzattım.

Beklemiyor olacaktı ki hafif geri çekilip elimdekinin ne olduğuna baktıktan sonra yemişti.

"Bak şimdi dolaptan üç tane peri çıkıyor. Ayy çok tatlılar!"

Sessizce konuştuğumda Minho gülmüş saçlarımın arasını öpmüştü. Dur dikkatimi dağıtma elin oğlu, şurada iki dk bir şey izliyoruz.

"Sen daha tatlısın." Bir kere daha öptüğünde belimdeki koluna vurdum. "Çok önemli bir şey izliyoruz Minho döverim seni."

"Sustum." Gülerek konuştuğunda Felix'in önündeki tabaktan bir mandalina almıştım. Arkadaşım şaşkınca bana baktığında omuz silktim. Normalde meyveyi birisi benim için hazırlamadığı sürece yemezdim. Felix az yalvarmamıştı bana. En sonunda kendisi hazırlayıp yememi sağlıyordu.

Kabuğunu soyduğum mandalinayı Minho'ya uzattığımda almış, yemeye başlamıştı.

Bir süre sonra filmin sonuna yaklaşmıştık. Felix'le ben kötü kadının defilesinin mahvolmasına gülüyorduk. Minho, bir elini belimden çıplak bacağıma indirip okşadığında içim titremişti resmen. Ona doğru birazcık daha sokuldum.

Write Your Own Story /MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin