Arkadaşlar daha yeni açtığım instagram hesabımı da bırakıyorum buraya. Hesabım kitabım üzerine olacak.
İnstagram hesabım:callous_lady
Kitap ve yazar ismimle aynı hesap. Desteklerinizi bekliyorum. Seviyorum sizi.. 😙😙
🌹🌹🌹🌹🌹
Alaz' dan:
Hayatım da korktuğum anlardan biriydi şuan.
Annemle babamı kaybettikten sonra kardeşlerimi kaybetmekten başka korkusu olmayan insandım ben.
Ama şimdi bir çift kahve göz sonsuzluğa gömülmesin istiyorum. Ona bişey olmasın istiyorum. Yaşasın. Hakediyor.
Bir insana birkaç ayda alışılabilir mı? Biz alıştık. Bizim bu berbat, karanlık, ruhsuz hayatımıza renk oldu Asya.
Ona bakarken içim anlamadığım bir şekilde tuhaf oluyor. Kalp atışım hızlanıyor. Sadece bana baksın istiyorum. Hep. Ama şimdi o odadan bir daha hiç çıkamama ihtimali beni yerle bir ediyor. Her ne kadar dışa vurmasam da aklım tamamiyle içeride asya da.
Onu öyle bir hale sokmuşlar ki. Gözlerine bakınca o enkazı görmemek imkansız. Ölmüş. Gerçekten. Bitirmişler bu kızı. Ne günahı vardı da bu kıza neler çektirmişlerdi.
Sırf ondan duymak istediğim için geldiğinden beri onun hakkında hiç araştırma yapmadım. İyileştikten sonra kendisi anlatırdı. İyileşirdi. İyileşmeliydi. Bu dünyaya inat yaşamak zorundaydı o.
"Hadi be asya." Kafamı daldığım duvardan kaldırıp buğraya baktım. Ameliyat kapısına bakıp konuşuyor du. "Lütfen gitme." Sesi kısık çıksada yanımda olduğu için duyuyordum onu. "Erken be daha." Gözleri dolu dolu olmuş tu.
Asyanın ölümü hepimizi mahvederdi. Bunu biliyoruz. Daha onunla yapmak istediğim, hatta onun hiç yaşayamadığı şeyleri ona yaşatmak istiyorum. Hepimiz bunu istiyoruz.
Buğrayı omzundan tutup göğsüme yasladım. Beni nasıl abisi olarak görüyorsa, asyayı da ablası bellemişti.
"İyi olacak. Ne kadar güçlü o görmedin mı?" Kendimi mı avutuyorum bilmiyorum. Ama doğru. O çok güçlü. Bunu salak bile anlar. "Merak etme. Dönecek." Kararlı sesimle bana döndü buğra. Umutla baktı gözlerime.
"Evet. Dönecek." Yüzünde oluşan tebessüm bana acı verdi. Umarım ordan sağ çıkarsında hepimizi mutluluktan havalara uçurursun be çiçek kokulu.
Artık en sevdiği çiçeklerin beyaz karanfiller olduğunu söylediği an geldi aklıma. Öyle mutlu olmuştu ki. Sanki dünyayı vermişti buğra ona. İlk defa biri bana çiçek alıyor demişti. İçim acımıştı.
Ameliyata girmeden önce sırf bize bakıp ağlamamak için gözlerimi kapatıp gitmesi peki. Duyguları çok belli oluyordu. Ama istese gayette gizlerdi duygularını.
Hep bizim ondan gideceğimizin korkusuyla yaşıyor. Biz ona birkaç ayda nasıl bağlandıysak o bize daha çok bağlanmıştı. Hiç bırakmayacaktık gerçekten onu. Sanki yıllardır bizden biriymiş gibi hissediyordum. Sanki benliğim onu bekliyordu. Geldi ve bırakmaya niyetim yok.
Yaklaşık 5 saattir hala ses seda yoktu. Korkuyla derin bir nefes aldım.
"Kaç saat oldu amına koduğumun ameliyatı ne zaman bitecek." Arasın her zamanki haliydi. Ama yıllar sonra hepsinin ilk defa birisi için bu kadar korktuklarını görüyorum.
Biz sert, acımasız, kimseyi umursamayan insanlarız.
Ama şimdi. Sadece asyaya böyle oluyorduk. Gerçekten bizde değeri artmaya başlamıştı bile şimdiden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDUM
Aktuelle LiteraturBir Adam, bir kadına ne kadar yardım edebilir. ya da bu yardım maddi bir yardım mı olur? yoksa manevi mi? Peki bir adam, bir kadını aşkıyla iyileştirebilir mi? Galiba oldu... Ben Asya Özüm'ü hayata geri çevirebilmek için çok çalışan bir adam girdi...