Bir Adam, bir kadına ne kadar yardım edebilir.
ya da bu yardım maddi bir yardım mı olur?
yoksa manevi mi?
Peki bir adam, bir kadını aşkıyla iyileştirebilir mi?
Galiba oldu...
Ben Asya Özüm'ü hayata geri çevirebilmek için çok çalışan bir adam girdi...
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorun canlarım. Istediğim okunma olmasa bile cok mutluyum. Medyadaki şarkıyı dinlemenizi isterim. :D Hadi bakalım geçelim bölümeeeee...
🤗🤗🤗🤗🤗
Yaklaşık yarım saattir laf dalaşında olduğum buğrayla, aramıza giren alaza döndük. Evet evet hiç sıkılmadan yarım saat kavga ettik. Aslında çokta önemli bir konu değil ama olsun. Onlarla kavga etmek bile güzel.
"Yeter artık buğra!" Dedi alaz biraz yüksek sesle. Bana kıyamadığı için buğraya patlıyor. Buğranin yüzü düşerken alazla buğranin arasına girdim.
"Alaz napıyorsun?" Dedim biraz sert bir şekilde. Şakadan kavga ediyoruz diye çocuğa niye kızıyordu. "Alt tarafı sweetini istedim, oda vermedi diye ufak şaka olan bir atışma oldu. Niye kızıyorsun. Bana kız o zaman." Dedim suratım düşerken.
Evet buğranin sweetini istedim. Buğra da şaka olduğunu anladığım bir şekilde beni reddetti. En sevdiği sweete göz koymuştum. Haklıydı da yani. Ben olsam vermezdim mesela. Ama erkek sweetlerini giymeyeceksem ne anlamı kalır be.
"Bu salak bilerek yapiyo böyle. Seni sınır etmek için. Sen hala tam iyilesmedin asya. Bu kadar zorlamaması lazım seni. Lan beyinsiz kız hasta hasta." Benim için endişe etmesi her ne kadar hoşuma gitsede, hastalığımı ikide bir hatırlatması canımı yakıyor gerçekten.
"Abi ben ne yapacağımı biliyorum. Hem zaten asya beni ciddiye alsaydı şuan bu durumda olmazdı sende biliyorsun. Tamam endişe ediyorsun doğru. En az senin kadar bizde onun için endişeleniyoruz. Ama hatırlatıp daha çok üzdüğünün farkında değilsin.
"Sadece sweet istedim. Ona sırf bu yüzden gerçekten kızacak ve kırılacak değilim." Sustum. Gözlerimi ayaklarima indirdim. "Hem hasta olduğumu bende dahil hepimiz biliyoruz zaten. Bunu hatırlatıp durma lütfen."
Çeneme konan parmaklarla irkildim. Yavaşça yüzümü kaldırdı. Onun ela gözleriyle karşı karşıya kalınca eridim. Yüzünde ki üzüntü bariz belli olurken ben ona bakmaya devam ettim.
"Korkuyorum asya." Dedi. Bu iki kelime herşeye değerdi benim için. "Sana bişey olmaması lazım." Dedi bu sefer. Bayılmamı falan mi istiyor bu allah aşkına. Derin bir nefes aldı. "Tamam." Dedi gözlerime bakarak net bir ifadeyle. Bir parmağı çenemi okşarken, ben neye tamam dediğini düşündüm. " Tamam bundan sonra daha sakin davranıcam."
"Bencede." Diye fısıltılar duydum diğerlerinden. Gülümsedim. Yanağına öpücük kondurup hızla buğraya yaklaştım ve elindeki sweeti kapıp kaçtım.
"Lan kıza bak. Iki saniyede iki adamında ağzını açık bırakıp kaçtı." Dedi gülerek aras. Büyük ihtimal alaz onu öptüğüm için, buğra da sweeti hemen alıp kaçtığım için şoka girmişlerdi. Kahkaha atarak odama girdim. Onların yüz ifadesini görmeyi çok isterdim.
Elimdeki sweete baktım gülerek. Burnuma götürüp kokladım. Hepsinin kokusu ayrı güzeldi arkadaş. Sweeti hemen üstüme giydim. Yalnız harbiden çok güzel hee. Ee zengin olmak bu olsa gerek.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
