Ayy o kadar mutluyum kiiii. Resmen 2 bin oldukkkkkk. Çok seviyorum sizi. Çok güzel büyüyoruz canlarım. Sizi çok ama çok seviyorum.😙😙😙😍Okurken hangi şarkıyı dinlemek isterseniz onu dinleyin.
Haydi bölümeeee..
🕊🕊🕊🕊🕊🕊
1 hafta geçmişti ameliyatımın üstünden. Şu an hala hastanedeyim ve gerçekten çok sıkıldım.
Ara sıra olan baş ağrılarım ve mide bulantılarım dışında pek bir sorunum yoktu. Hatta hayatımın gerçekten de en güzel günleriydi bile diyebilirim.
Hiç yanımdan ayrılmayan alazlarla çok daha mutluyum. Benle öyle güzel ilgileniyorlar ki. Kendimi küçük çocuklar gibi hissetmiyorum desem yalan olur. Bana beni değerli kılan tek insanlardı şüphesiz.
Şu bir hafta boyunca yüzümden hiç silinmeyen gülümseme ile yine onlara bakıyordum.
"Ne o aşık mı oldun? Tabi yakışıklı adamım aşık olmasan ayıp edersin." Buğraya güldüm. Evet allah var hepsi çok ama çok yakışıklı ve yapılılar.
"Evet hayranım size. Benimle başınız dertte beyler." Dedim gülerek. Onlar da güldü.
"Gelecek bela senden gelsin be asya." Arasa gülümseyip utanarak gözlerimi kaçırdım. Hepsi gerçekten kusursuz du. Onları başkalarına kaptırmak istememem normal mı? Neyse aralarına girdiğime göre söz sahibi olurdum elbet. Yanı inşallah. Tabi ben yine korkar, konuştuğum veya karıştığım için neler olacağını bilemezdim.
Ama tabi aralarında benim gözüme en güzel gelen yine şüphesiz alaz di.
Yanı ne bilim. Ela gözleri. Yapılı burnu. Dolgun dudakları. Gülümseyince çıkan gamzesi. Gelde aşık olma anasını satayım. Ama kendimi durdurmak zorundayım. Ben ona layık değilim. Bir iki iyilik yaptı diye ona aşık olduğumu düşünmesini falan istemem. Ama onu kimseye de vermek istemem. Sadece benle ilgilensin isterim hep, benle olsun, yanımdan ayrılmasın. Bencillik yapmak istiyorum biraz. Biraz da ben bencil olayım istiyorum.
Derin bir iç çektim. Gözlerimi kapattım. Yorgun değilim, hatta dinç hissediyorum. Ama düşüncelerim her zamanki gibi beni rahat bırakmıyor. Her adımımı temkinle atıp onları kaybetmek istemiyorum. Onlar benim tek sığınağım, ailem.
"Asya iyisin değil mı?" Gözlerimi açtım. Alaza baktım. Gülümsedim. Gözleri gülümsememe kaydı. Yüzündeki tebessümden çok gözlerinde ki tebessüme odaklı kaldim. Utancımdan gülümsemem solarken yutkundum. O bana öyle bakmaya devam ederse kendimi tutamayıp kalkıp kucagina atlayabilirim. Arsız değilim sadece sevdiğimden oluyor bunlar.
Aklımdaki düşüncelerle kendime kızdım. Neler düşünüyorum ben ya. İyice bozdum kendimi.
"Sadece sıkıldım." Dedim en sonunda konuşarak. Hepsinin kafası bana döndü. Gerçekten sıkılmıştım. Ama onların yanında olmak bile çok güzel.
"Bizden mi sıkıldın? Hele ki benden." Buğranin kırılmış sesiyle direk ona döndüm. Öylemi demiştim ben.
"Hayır hayır!" Dedim hızla. Aynı zamanda da doğrulmaya çalıştım. Asla öyle demek istememiştim. Yanlış anladılar. Korkuyla doğrulurken hepsi hızla bana geldi. "Öyle demek istemedim!" Hala kendimi açıklamaya çalışıyordum.
"Asya. Şaka yapıyor. Sakin ol." Sanki alazi duymuyordum. Ben onları çok seviyorum neden sıkılayım ki onlardan. Gözlerim doldu. Ama daha fazla açıklama yapmak istemedim. Dudağımı dişlerimin arasına alıp ağlamamak için zor tuttum kendimi. Gözlerimi kucağımdaki ellerime çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDUM
General FictionBir Adam, bir kadına ne kadar yardım edebilir. ya da bu yardım maddi bir yardım mı olur? yoksa manevi mi? Peki bir adam, bir kadını aşkıyla iyileştirebilir mi? Galiba oldu... Ben Asya Özüm'ü hayata geri çevirebilmek için çok çalışan bir adam girdi...