kızkardeş

657 68 8
                                    

Her insan bir çiçektir, Ama her çiçeği solduran da bir insandır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her insan bir çiçektir, Ama her çiçeği solduran da bir insandır. Çiçekler; konuşarak, severek, yapraklarını okşayarak, onlara güzel bakarak canlı ve güzel bir yaşam sürerler.

Peki insanlar neden sadece dallarını kırmak, öldürmek, onlara iğrenç bir varlıkmış gibi davranırlar.

Bana hayatım boyunca iğrenç bir eşya parçasıymışım gibi davrandılar. Beni papatyalar yerine kaktüse benzettiler. Her ikiside çiçek değil mı? Asıl bana dikenlerini batıran onlar olurken nasıl ben kaktüs oldum?

Geçen 20 yılımda tek güzel bir iltifat almamış olan ben bu ince, zarif hediyeye bu kadar mutlu olmam çok normal di bence.

İnsanlar belki de "bu çiçeğimi bana layık görüyorsun." Derlerdi.

Ama ben hayatımda aldığım en özel, eşi benzeri olmayan, gözümde değeri kocaman olan bu hediyeye büyük bir acıyla baktım.

Neden mutluluk değil dersiniz belki?

Benim babam bana çiçek almak yerine elinde olsa mezarıma çiçek atardı.

O kadar nefret edilen bir insanken, şimdi bu kadar değer görmek bana çok yabancıydı.

Benim içimdeki acı mutluluktan zaten.

Gözümden düşen iki damla yaşla, kalbi kırık, küçük bir kız çocuğu gibi baktım buğraya.

Kendimi annem saçlarımı okşuyormuş gibi hissettim.

Babam bana masal okuyor gibi hissettim.

Ablam beni öpücüklere boğuyormuş gibi hissettim.

Kendimi öyle güzel hissettim ki.

Bir çiçek bana neler hissettirdi öyle.

"Bana ilk kez biri çiçek aldı." Diyebildim. Sustum. Sustum. Sustum. Konuşmam lazımdı. Teşekkür etmeliydim. Ama alaz kızar. Sustum.

"İlk olduğumdan ilk defa gurur duydum." Dedi buğra. "Herkesin ilki olabilirim.." ona baktım. "En özel hissettiğim bir ilk oldu bu.." gözleri doldu. Ağlamaya devam ettim. "Ablama çiçek almak bana o kadar güzel hissettirdi ki, en güzel ilk oldu bu."

Daha Kaç gündür beni tanıyan insanlar, beni kabul mu etmişlerdi.

"Benim de ilk kez ablam oldu." Dedi berke sevinçle.

Bu kadar çok mu sevmişler di Beni? Nasıl? Neden?

"Vallahi bir kız kardeşe sahip olmak güzel oluyor heralde." Dedi ateş. Aras da kafasını gülümseyerek salladı.

Benim gerçek bir ailem mi olmuş tu? Onlara bu kadar ısınmam, onları canımdan saymam biraz erken mi oluyor acaba?

"Eee tabi bide yenge." Arasa şokla bakarken. Hangisine şaşıracağıma şaşırdım. Tüm bunların şoku zaten bana ağır gelirken, arasın yenge demesi bende ayrı bir şok dalgası yarattı.

Ateş, arası hafiften dürterken ben hala arasa bakıyordum.

"Şey ya ağzım öyle şey oldu. Şey. Aman." Dedi ve kendini arkasında ki koltuğa attı. Anlamaz gözlerim saniyesinde normale döndü. Şu an şu mutlulukla ölebilirdim.

"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum." Tekrar hepsine baktım. Gülümsedim. Kalbimin ağrısı mutluluktan di. Elimdeki çiçekleri burnuma götürdüm. Derince kokladım.

Artık en sevdiğim kokuydu karanfil.

Artık en sevdiğim çiçekti karanfil.

Yanıma varan alaz la ona baktım. Yanağımı hafif çiçeğe yasladı.

" En sevdiğim çiçeği buldum." Dedim alazın ela gözlerine bakarak. Gözlerinin rengi de çok güzel di.

En sevdiğim renk onun gözlerinin rengi olabilir miydi? Ela gözlerinde sanki dünyada olabilecek en harika renkler var sanki. Yeşil mı desem. Mor mu desem. Kahve mı desem. Karışık renkler benim kalbimi birkez daha tekledi.

"Neymiş bakalım." Dedi bir çocukla konuşur gibi. Heyecanla baktım gözlerine. Kocaman gülümsedim.

"Karanfil."

🌺🌺🌺🌺

Ayyy vallahi neden bilmiyorum ama mutluyum.

Kısa oldu ama sizi bekletmemek için boş anımda biraz da olsa yazdım.

Çalışı yorum ama zevkle yazıyorum.

Destekleriniz için teşekkür ederim.

Karanfil en sevdiğimiz çiçek olsun mu?

Hatta ailemize bir isim bulmayalımmı? Önerileri bekliyorum..
🐞⚘

UMUDUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin