[2] - [Siz giderseniz bu eve kim para getirecek?]

701 61 170
                                    

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorumlar aracılığı ile belirtmeyi unutmayın lütfen iyi eğlenceler

•☀️•

Şimdi ise sadece elimdeki kart ve ben kalmıştım. Bir de patron. İşte gece şimdi yeni başlıyor...

Tüm düşüncelerimi bir kenara bırakıp artık çalışmadığım fakat hâla eşyalarımın orda olduğu restoranta doğru ilerledim. Ne olursa olsun hiçbir şey demeden eşyalarımı alıp geri çıkacaktım. Kendi kendime ufak bir söz vermiştim..

Camdan kapıyı nazikçe açıp içeriye girdim. Çoktan cebime koymuş olduğum, Hyunjin Beyin verdiği kartı cebimde hissedince kendimi olabildiğince fazla güçlü hissederek onca yıldır patron dediğim adamın yanından öylece geçip gittim. O ise bana arkadan bir şeyler söylüyordu. Soyunma odasına girdiğimde arkadan kimsenin gelmediğine emindim.

Kısa bir sürede eşyalarımı güzelce toparlayıp bugün yanımda getirdiğim sırt çantasına koydum. Son olarak üstümdeki önlüğü de çıkartmamla işim bitmişti. Artık gidebilirdim bu lanet yerden.

Kapıya doğru yürüdüm ama sanki gelen sesler işimin daha bitmediğini bana gösteriyordu. Patron dediğim Ki bozuntusu geliyordu. Ona aldırış etmeden kapıyı açmamla durması bir olmuştu. Tabii boynuma yapışması da.

"Seni küçük tilki ilk önce müşterilerimi kaçırman yetmiyormuş gibi şimdi de cezasını çekmeden gidicek misin? İzin vermem buna" Olabildiğince bağırarak ve tükürerek konuşan adamın peşinden kimse gelmemişti. Şu an ise öyle ters bir yanımdaydı ki ona müdahale edemiyordum bile. Gitgide nefesim azalıyordu.

"Siz Yang ailesi işte. Şaşmamalı. Annesi de aynı oğlu da. Doğru ya neden şaşırdıys-" Sözünü kesen arkadan gelen Jisung'un onu alıp bir kenara savurmasıydı. Bunun sonucunda kovulacağını bilse de yapmıştı. Yerim ben bu sincabı

"Bay Ki bozuntusu. Otur da dinle beni iyice. Bir, soyuma laf edemezsin. İki, anneme hele hiç ettirmem. Son olarak da bu yüzü iyi ezberle. Çünkü bir daha karşına ezik bir Jeongin çıkmayacak. Kim bilir belki özlersin bu ezilmiş yüz ifademi."

Tüm laflarım bitmişti artık ona karşı olan. Tek istediğim eve gidip dinlenmekti. Odadan çıkmadan Jisung da önlüğünü bırakıp peşimden gelmişti. "Sen nereye ben oraya Jeo" Bu her ne kadar beni sevindirse de sonradan pişman olacak mıydım? İşsiz kaldığı için evet ama bu şerefsizden kurtulduğu için hayır!

Odadan çıktığımızda içim çok rahatlamıştı. Artık Ki adında bir adama sabah akşam sinirlerimi bozmayacaktı. Rahattım. Bir saniye.. Seungmin

"Hyung bir saniye. Seungmin nerde?" Her şeyin arasında onu unutmuştuk.

"Merak etme. Geldi gönlümün sultanı" Seungmin'e doğru dönerek söylemişti tüm bunları. Ama onda bir sorun vardı. Oldukça tuhaf bir şekilde yürüyerek geliyordu yanımıza ve kızgın.

"Siz ne hakla Bay Ki'ye kötü davranırsınız ha? Onca yaptığı şeyden, verdiği emekten sonra nasıl? Çıkın burdan bir daha da gelmeyin?" Bir sorun var demiştim. "Seungmin ne diyorsun sen" Jisung'un tepkisiyle Seungmin fısıldar bir şekilde;

"Siz eve gidin sonra konuşuruz. Geldi pala bıyık"

Ne olduğunu anlamıyordum. Her şey çok karışmıştı. Ama bir bildiği vardır diye gitmiştik ordan Jisung ile.

Jisung ile evimize gelmiştik. Evet 3 arkadaş aynı evde oturuyorduk. Ben, Jisung ve Seungmin. O yüzden kişi başına düşen kira masrafı da bir hayli azdı.

Trouvaille || HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin