"Felix konuşmamız gereken şeyler va- CHANGBIN-AHH" Karşımda Felix'in üstüne uzanmış bir Changbin beklemiyordum..
"Hey hey düşündüğünüz gibi değil. Arkadaki raftan kremini alıyordum izin vermedi ne yapayım"
"Tamam inanalım" İnandım.
"Sen Felix ile ne konuşucan."
"Konuşucaz. Beraber. Felix cevaplaman gereken sorular var."
"Pazartesi akşam 6-7 sularında nerdeydin gibi sorular sorucakmışsınız gibi hissediyorum."
"Tam üstüne bastın yakışıklı." Changbin sakin ol koçum. Sen Seungmin'e yürürken iyiydi.
Felix yatağında rahat bir pozisyona gelirken biz de birer sandalye çekip karşısına oturmuştuk. Changbin ise Felix'in yanına, yatağa oturmuştu. Çok geçmeden Bay Park konuşmaya başlamıştı.
"Felix, her şeyden önce konuşucaklarımız aramızda kalıcak. Yani sorulara dürüstçe cevap vermeni istiyorum" Felix kafa salladıktan sonra devam etti.
"Bildiğin gibi geçenlerde 4 tane üst sınıflardan öğrenciyi zorbalık suçlaması ile gözetliyoruz. Bunu bize söyleyen öğrencimiz sarı saçlı ve alt sınıflardan biri olduğunu söyledi. Hem görmüş hem de konuşurlarken duymuş. Ancak ismini duyamamış. Zorbalık gören biri-"
"Sen miydin diye sorucaksanız evet bendim..." Changbin sinirle soluk alıp vermeye başlamıştı. Kaşlarını çatmış ellerini yumruk haline getirmişti
"Peki neden yapıyorlardı bunu sana? Dediler mi hiç?" Felix derin bir nefes almış daha sonra ise konuşmasına devam etmişti.
"Sürekli bana 'Neden bu kadar yeteneklisin? Biz senden daha iyiyiz ama hep arka plandayız. Dans etmeye gayret edeceğine büyüklerinin yolunu açmaya gayret et' gibi şeyler diyorlardı. Dans etmemem için de ayağımı incilttiler."
"Kaç defa oldu peki bu olay?"
"Her gün. Yani yalnız olduğum her gün. Tuvalette, yemekhanede, odama geldiğimde ki bazen odaya gelip diğer öğrencileri çıkarttıkları bile oluyordu. Onlara söyleyemiyordum..." Herkes susmuş odayı büyük bir sessizlik kaplamıştı. Ancak o sessizliği bozan kişiler kendi ayaklarına sıkmış kişilerdi
"Yong Bok. Yong Bok. Biz geldik bebeğim... Ağzıma sıçıyım koşun" Yaklaşık olarak 1 haftadır gözetlediğimiz öğrenciler gelmişti. Bizi görünce de korktular tabii.
Changbin hemen ayağa kalkıp Felix'e doğru yönelerek "Sen merak etme, onlar hiçbir şey yapamazlar sana. Artık bu şirkette işleri kalmadı." Koşarak odadan çıkınca Bay Park da onunla birlikte gitmişti. Şimdi ise odada sadece Felix ve ben vardım.
"Biz de hastaneye gidelim mi ne dersin? Daha da kötüye gitmemesi için bir şeyler yapılması gerek."
"Hyung ile gidicektik ama sonra siz geldiniz. Sizin de işiniz yoksa gitsek iyi olur. Çünkü gerçekten dayanılamaz bir ağrısı var." Kafa sallayıp yerimden Felix'in kalkmasına yardım etmek için kalkmıştım. Omzundan tutup kaldırmış ve bir koluna girmiştim. Daha sonra ise hastanenin yolunu tutmuştuk.
***
Akşam olmuş ve biz Felix ile hastaneden yeni gelmiştik. Çok bir hasar görmemiş. Sadece eti biraz ezilmiş o kadar. Bir krem vermiş ve her akşam yatmadan masaj yaparak sürmesini istemişti.
"İyi geceler Felix."
"Bay Bang. Changbin hyung nasıl biri?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trouvaille || Hyunin
Romanceİşini yapamayan bir çalışan mı? Hayır kesinlikle! Sadece Hyunjin'e dayanamayan bir çalışan, Jeongin... Ne var ki yaptığı beceriksizlik aslında dünyada yaptığı en doğru şeydi... İyiki o tabak, iyiki o patron ve iyiki o duygular... Tesadüf eseri karış...