Trouvaille || Hyunin

[27] - [Seni seven birine böyle davranmak iyi bir şey değil]

Jeongin, Seungmin sohbet penceresi

Jeongin:
Bu akşamki partiye sen de gelebilirsin. Bir sakınca olmaz diye düşünüyorum
Hem biraz eğlenip kafa dağıtırsın
Felaketten önce kafa dağıtırsın yani
Malum daha Ki Bey herhangi bir şey yapmadı
Ne planlıyor bilmiyoruz

Seungmin:
Hıh
Çok geç kaldın cınım
Chan beni çoktaaaaan davet etti
Ve evet şu Ki canımı bozuyo

Jeongin:
Aaaaaaaaa
Chan demek ha
Vaaaaaay
Ben gelecek görüyorum

Seungmin:
Sen ilk önce Hyunjin ile kendine bak
Daha sonra bize bakarsın

Jeongin:
Heeey
Seungmin

(Görüldü)

Sana diyorum
Hemen nereye gittin
SEUNGMİN!

(Görüldü)

İyi git
Akşam görüşücez

•••

Jeongin oflayarak telefonu arka cebine koyduğunda aklına Felix gelmişti. Dün gece Changbin'in evinden ayrılmış ve şirkete gelmişti. Onunla konuşmanın tam zamanı diye düşünmüştü.

Odadan çıkıp, Felix'in odasına doğru adımlamaya başlamıştı.

Odaya vardığında içerden gelen burun çekme seslerini rahatça durabiliyordu.

"Odada tek" Sessizce söylemişti bunları.

Kapıyı tıkladığı zaman içerden gelen sesler kesilmişti.

"Kimsin"

"Jeongin" Vakit kaybetmeden söylediğinde Felix hemen kapıyı açıp Jeongin'i odaya almıştı. Daha sonrasında ise her zamanki gibi kapıyı kilitlemişti.

Felix'i ilk gördüğünde büyük şok geçirmişti. İlkokuldan beri görmüyor olsa da ilk defa bu denli üzgün görmüştü arkadaşını.

"Felix iyi misin?"

"Değilim Jeongin. Ne yapacağımı bilmiyorum. Changbin mesajlarıma görüldü atıyor. Hatta baktığından bile şüpheliyim. Aramalarım desen onları da açmıyor. Pişmanım.. çok" Jeongin arkadaşının geldiği bu durum karşısında ne yapacağını bilmiyordu. Ne demesi gerektiğini de. Ama bir yerden girmek gerekliydi...

"Felix ne yapmam gerektiğini veya ne demem gerektiğini bilmiyorum. Ama onu gördüğün ilk yerde kaçırmadan pişman olduğunu dile getirmen gerekir. Ben öyle yapardım..." Biraz duraksayım aklına birden gelen soruyu sormuştu. "Peki onu akşamki partiye çağırdın mı? Hyunjin, Changbin'in yanına gitti. Onu ikna edebilmek için."

"Hayır sadece özür dileyip durdum. Yazıyım mı?" Arkadaşı bu denli üzgünken birden gözlerinin içinin parladığını fark edince bunun güzel bir karar olduğuna inanmıştı. Olacaklardan habersiz bir şekilde...

"Yaz istersen. Hem içinde kalmamış olur ha"

Heyecanlı bir şekilde telefonunu eline geri aldığında eski mesajlarda gözü gezindi. Sonrasında ise yeni, güzel bir sayfa açmak adına parmakları klavyenin üstünde dans etmeye başladı. Tabi aklına Changbin'in, Hyunjin'e kendisi hakkında söylediği şeyler de geliyordu.