[3] - [Çok güzelsiniz]

591 54 122
                                    

Selllamlar ben geldim tekrardan. Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak atarsanız beni çook mutlu etmiş olursunuz. İyi okumalar iyi eğlenceler

•☀️•

"Jeongin. Dün Hyunjin Bey ile dışarda ne konuştunuz?"

Peki ben buna ne cevap verebilirim ki? Puflayıp odama doğru ilerlerken Seungmin çok otoriter bir sesle beni yanına çağırmıştı.

"Yang Jeongin. Hemen buraya gel!" Açıkçası korkmuştum. İlk defa bu kadar sertti ses tonu..

"Tamam anlatıcam bir saniye" İkisi de susup beni dinlemeye başlamışlardı. Ben de devam ettim.

"Bana iş teklifi etti" Jisung'un ağzı açılmış kapanmıyordu, Seungmin'in ise eli kalbine gitmiş derin nefes alıp veriyordu. "Arkadaşlar sakin olu-"

"Ne. Sen bize sakin olu- Sakin olun mu diyorsun?! Bak! Kalbime bak! Nasıl hızlı atıyo. Ölücem sanırım. Koskoca Hwang'dan iş teklifi almak mı? Birebir mi? Var bi hayalimiz be"

"Sen ciddi olamazsın dostum. Aynı iş yerinde mi çalışıcaz biz şimdi"

"Aynı iş yeri de nerden çıktı şimdi"

"Ne aynı iş yeri demek ne sen ne diyorsun ne?"

"Peki ne cevap verdin Jeo?"

"Bir şey demedim. Çünkü kartı elime verdikten sonra bir şey dememi beklemeden içeriye girdi" İkisi de beni öldürecekmiş gibi bakıyordu. "Ne var? Bir şey dememi beklemeden gitti diyorum"

"Arkadaşım. Bunun için insan arkasından gider kabul der. Sen neyin kafasını yaşıyordun?"

"Seungmin yine haklı" Haklı evet ama düşünmem gerekli...

"Beni biraz yalnız bıraksanız nasıl olur? Biraz düşünürüm bu konuyu da. Daha sonra karar veririm." Beni onayladıklarında odama geçmiştim. Önümde bekleyen spor ve dans serüveni başlıyor. Kim bilir, belki şirkete stajyer olarak katılırım. Çalışmak lazım..

Yazarın anlatımından;

Jeongin odasında sporuna yeni yeni başlamışken Jisung ise ona kart veren adamın dediğini yapıp şirkete doğru yol almıştı. Gerçekten çok istiyordu bu işi. Ne yapacağını daha bilmese bile bu kadar ünlü bir şirkette çalışmak onu bir hayli mutlu ederdi.

Yaklaşık 1 saatlik otobüs yolculuğunun ardından şu an şirketin önündeydi. Biraz tedirgin de olsa kendinden emin bir tavır takınarak içeriye doğru adımladı.

Kapının girişinde bir masada oturan kadının yanına gitmişti. Kadın güler bir yüzle;

"Evet efendim kimin için gelmiştiniz?" Gerçekten kimin için gelmişti ki? Daha adını bile bilmiyor. Ve elinde sadece şirketin kartı vardı.

"Aslında bilmiyorum. Sadece bu kar-" Sözünü bölen şey kadının masasındaki telefondu.

Kadın ufak bir izin istermiş gibi elini kaldırdığında Jisung susmak zorunda kalmıştı. "Evet efendim... Tabii... Evet hemen size gönderiyorum... İyi günler rica ederim." Kadın telefonu geri kapatıp Jisung'a doğru döndüğünde devam etti.

Trouvaille || HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin