Bu gece ölüm gecem olucak...
Hızla eve hazırlanmak için gideceğim sırada yanından geçtiğim bir dükkandan çok şık hediyelik eşyalar dikkatimi çekmişti.
"Acaba abartılı olur mu..?" Kendi kendime düşündükten sonra bu düşüncemin çok saçma olduğu sonucuna varmıştım. Bundan dolayı hızla içeriye girip Hyunjin'e uyacak bir şey arayışına çıkmıştım.
Çok geçmemişti ki dört yapraklı yoncalı bir kolye bulmuştum. Vitrinde bu kadar güzel duruyorsa Hyunjin'in boynunda daha da güzel durur diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum.
Hızla hediye paketine koydurup satın aldığımda evin yolunu tutmuştum.
Kısa bir sürede eve vardığımda ilk iş olarak Seungmin'e haber vermiştim. Sonrasında ise duşa girmiş ve saç, vücut bakımı derken zaman öylece akıp gitmişti.
Tam olarak gideceğimiz yerin konseptini bilmediğim için dolabımın önünde dakikalarımı harcamıştım.
Daha sonrasında ise siyah bir kazak ve aynı şekilde siyah kot pantolonu giyip önünü pantolonumun içine koymuştum.
Şimdi ise saatin 8 olmasını beklemem gerekiyordu. Bu sırada da biraz oyun oynamış ve kitap okumuştum.
Telefonum çalmıştı ve arayan Hyunjin'di.
"Aşağıda bekliyorum"
"Tamam hemen geliyorum"
Telefonu kapattığımda üzerime son kez parfüm sıkıp aynada kendime çekidüzen verdiğimde artık hazırdım.
Evden çıkıp kapıyı kitlediğimde aşağıya inmek için asansöre binmiştim. Her asansöre binişimde olduğu gibi aklıma tekrardan Hyunjin gelmişti...
Binadan çıktığımda olduğum yerde gözümle Hyunjin'in arabasını bulmaya çalışmıştım. Sonunda Hyunjin'in çaldığı araba kornası sayesinde bulmuştum onu...
Yavaş yavaş arabaya yürüdüğümde Hyunjin de arabadan çıkmıştı.
Çok güzeldi...
Altında krem kumaş pantolonunun üstünde krem bir gömlek ve onun üstüne de gri kolsuz bir kazak giymişti. Çok güzeldi, çok...
"Çok güzel olmuşsun..." Bendim bu. Ağzımdan kaçmamıştı, bilinçli bir şekilde söylemiştim.
"Sen de çok güzel olmuşsun Jeongin. Hadi arabaya bin. Ah dur..." Aklına bir şey gelmiş olmalıydı ki cebinden bir kurdele çıkartmıştı.
"Bunu gözüne takıcam çünk-"
"Sürpriz. Evet takabilirsin." Kurdelesini açıp bana doğru yaklaştığında ben de arkamı dönmüştüm rahat bağlayabilmesi için.
Sonrasında ise kolumdan tutup beni arabaya bindirmişti. Kendisi de bindiğinde yolculuğumuz başlamıştı.
"Geceyi bana hatırlatmak için neden bu kadar zahmete girdin? Sadece söylemen yeterliydi."
"İlk olarak sana bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum. İkinci olarak da inan bana bu anlatış şeklime bayılacaksın. Demedi deme."
"Görücez..."
Henüz benim onu sevdiğimi söylemem hakkında herhangi bir şey konuşulmamıştı. Onun dışında başka bir şey de konuşmamıştık.
Uzun bir yolculuğun ardından sonunda araba durmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trouvaille || Hyunin
Romanceİşini yapamayan bir çalışan mı? Hayır kesinlikle! Sadece Hyunjin'e dayanamayan bir çalışan, Jeongin... Ne var ki yaptığı beceriksizlik aslında dünyada yaptığı en doğru şeydi... İyiki o tabak, iyiki o patron ve iyiki o duygular... Tesadüf eseri karış...