Bölüm şarkısı olarak Little Mix - Think About Us (Audio) dinleyebilirsiniz.
Yeni almış olduğum kitabın sayfasını değiştirip diğer sayfanın kelimelerine düştü gözlerim. Kütüphanenin sessizliği eşliğinde okuduğum bütün cümleler daha fazla anlamlı geliyordu. Sessizlik güzel bir şeydi.Önüme konulan kahve ile kafamı kaldırdım. Kardelen'i görmem ile sorgulayıcı bakışlarım çözülmüş ve onun yerine tebessüm eder bir hale bırakmıştı.
"Naber kitap kurdu?" Yanıma geçip kendi sandalyesine oturduğunda elimdeki kitabın ayracını masadan alıp içine koydum ve kapattım. Kitabı yavaşça masaya bırakıp kahveyi elime aldım.
"İyiyim, kahvem de var şimdi. Daha da iyi olamazdım." Göz kırpıp karton bardağı ağzıma yaklaştırdım ve bir yudum aldım kahveden. Ağzıma gelen şekerli kahve tadı hoşuma giderken Kardelen'in güldüğünü duydum.
"Ne oldu?" diye sordum ona bakarak.
"Millet orgazm olurken bile bu kadar haz almıyordur kanka, sen ile kahvenin arasındaki şu uyumu çözemedim ben. Yakında kahve ile evlilik gelir mi? Kahveyi gelinlik falan giydiririz, he?" Gülümseyerek omzuna vurdum.
"Ne yapayım, ağzımda oluşan o hazza bayılıyorum ben. Hem bu hazzı hiçbir insanın vereceğini düşünmüyorum." dedim.
"Yapmadan bilemezsin. Eğer yapmak istersen her zaman burada bir kardeşin var," dediğinde kısık bir şekilde güldüm.
"Seni pis yavşak, demek benimle yatmak istiyordun. Bu ilişki burada bitmiştir Kardelen, ayrılıyorum senden." deyip ayağa kalktım.
"Nereye gidiyorsun?" dedi İbrahim Tatlıses edasıyla.
"Gidiyorum," dedim fazla sesimi yükseltmeden.
"Lan gelir misin lütfen," diyerek peşime düştü. Gülerek çıktığımız kütüphaneden elimizde kahveyle sınıfa yürümeye başladık.
Kahvemi kafama dikip bitirdiğimde Kardelen, bir elimdeki bardağa baktı bir bana. Aynı şekilde o da benim gibi kahveyi kafaya diktiğinde buruşmuş bir suratla bana baktı.
"Salak," dedim gülerek. Beraber müdür odasının yanındaki çöp kutusuna geçip bardağı attık. Arkamızı dönüp tam ileri adım atacağım sırada müdürün kapısının aniden açılması ile refleks ile hızla geri çekilip Kardelen'i de geriye çektim.
Müdürümüz olan Cem hoca bizi görmesi ile gülümsedi.
"Nasılsınız kızlar?"
"Az önce kafamıza kapı gelecek kadar iyiyiz hocam," dedim aniden. Kardelen beni kolumdan sıkarak uyarırcasına sinyal vermişti ama nafileydi.
Müdürün gülümseyen hali bir an olsun azalmamış, sahtelikle elini omzuma koymuştu.
"Bir şey olmadı değil mi? İyisiniz?"
"Ben fark etmesem iyi değildik,"dedim normal bir şekilde. Bu adam niye bugün bu kadar sevecen? Yanlış yerden kalktı sanırım.
"Özür di-" demesine kalmadan müdürün odasından çıkan iki kadın dikkatimi çekti.
"Cem bey, artık öğrencilerimiz ile tanışabilir miyiz?" dedi kısa kumral saçları olan kadın. Şeffaf yeşil gözleri müdüre bakarken müdür hemen başını çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YOK OLMAKTIR (Girl×Girl)
Teen Fictionİç çektiğini işittim. "Yaşadıklarımıza günah diyen olacak bebeğim; bizi sevmezler, bizden iğrenirler, bizi bir şeytan olarak görürler belki. Ama bil ki ben seni seviyorum ve seni en güzel sevabım olarak görüyorum. Bunu bil, bil ne kadar sevap işledi...