Canozan - Sar Bu Şehri (Akustik)
Hayattan istediklerimin bir tanesinde bir kadın vardı, bir kadın istemiştim daha doğrusu. Beni seven, bana saygı duyan ve beni bağrına basan. Bu isteklerimin başında geliyordu. Bir şeyler hissetmek istiyordum, farklı duygular yaşamak istiyordum. Ben bir kadına dokunmak ve onu öpmek istiyordum.
Bu dileğim gerçek olmuştu. Tabii bir sorun yoktu da değildi. Ama bu sorun benim sorunum değil toplumun sorunuydu. Sevdiğim kadın benden yaşça büyüktü ve bir kadındı.
Bunu sorun etmiyordum çünkü reşit bir bireydim, kararlarını düzgün verebilen ve gayet aklı başında bir insandım. Bir insanın zoruyla asla birisini sevmezdim.
Ben Berçin Bargu'ya aşık olmuştum. Hala ne zaman aşık olduğumdan emin olmasamda olmuştum işte bir şekilde. Onun o güzel gözlerine bakmadan duramayan, onun kokusunu içine çekmeden yapamayan bir insan haline gelmiştim.
Ben reşittim, onu sevebilirdim, ve o, o da beni sevebilirdi. Aşk engelleri aşardı. Aşk cesaret gerektirirdi.
Ona aşık olmam suç değildi, onun bana aşık olması suç değildi. Biz bir insanı öldürmemiştik, bir kadını istismar etmemiş, veya bir hayvanı katletmemiştik. Biz çevreye bile zarar vermemiştik. O zaman biz neden suçluyduk? Suçlu olan o kadar insan varken, neden sadece duygularını yaşayan iki kadın daha çok göze batıyordu? Bizim suçumuz aşık olmak mıydı?
Hayır, suçlu değildik. Aşkını yaşamak isteyen kimse suçlu değildi. Hayatındaki kadını mutlu etmeye çalışmak suç değildi, ona çiçekler almak, mektup yazmak suç değildi. Aşk bir suç değildi ama toplum da bunu kabul edemeyecek kadar geriydi.
Ben sevdiğim kadının elini tutmak, onu öpmek ve herkesin içinde aşkımı haykırmak istiyordum. Ve fakat toplum, buna müsaade eder miydi bilmiyorum.
Bir yerde duymuştum, "En beter terör örgütü, elalem ne der örgütüdür," diye. Haklı bir cümleydi. Bu dünyada en çok korktuğumuz şey de elalemdi.
Oysa ben, bir çiçeğe bile zarar vermezken, benim yüzümden taş yağacağını söyleyen insanlara hakkım helal değildi. Hem de hiç değildi.
Denize dalmış düşüncelerimi bir bir gözden geçirirken sonunda düşünmeyi bıraktım ve kafamı eğip dizlerimde uyuyan kadına baktım. Berçin o güzel andan sonra beni arabanın arkasına bindirmiş ve dizlerime yatıp uyuması gerektiğini söylemişti. Ben ise o anın heyecanıyla sus pus olmuş bir şekilde kabul ederek dizlerimde yatmasına izin vermiştim.
Kaç saat geçmişti bilmiyorum ama hava kararmıştı. Kardelen beni aramıştı ve ona Berçinle olduğumu, anneme de söylemesini istemiştim. Tabii biraz bana laf saydıktan sonra telefonu kapatmıştı.
Berçin'in eli benim elime sarılı bir haldeyken elimize bakmadan duramıyordum. Onun elini tutmak eskiden bir dikene tutmaktan farksızdı bana göre, ama şimdi her şey açığa çıkmışken ve gerçekler bana sunulmuşken o eller pamuğa dönüşmüştü. Artık onun elini tuttuğumda kan görmeyeceğimden emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YOK OLMAKTIR (Girl×Girl)
Teen Fictionİç çektiğini işittim. "Yaşadıklarımıza günah diyen olacak bebeğim; bizi sevmezler, bizden iğrenirler, bizi bir şeytan olarak görürler belki. Ama bil ki ben seni seviyorum ve seni en güzel sevabım olarak görüyorum. Bunu bil, bil ne kadar sevap işledi...