10.BÖLÜM

1.3K 117 44
                                    


Tabii ki şarkı olmazsa olmaz.

Little Mix - Confetti





Yorucu ve bir o kadarda karmaşık düşüncelerimin büyüdüğü bir okul zamanından çıkmış ve eve geçebilmiştim. Aslında beni yoran okul değildi, elbette okul yorucuydu ama düşünceler her zaman daha fazla yorardı insanı. Vücudumda düşüncelerin verdiği ağırlık vardı ve ben her o ağırlığı kaldırdığımda bir yerim hep zarar görüyordu.

Bazı duygular açığa çıktığında, onu kabullendiğinizde biraz daha yorucu geliyordu hayat. Ben, bana verilmiş ya da diğer tabirle bir anda kalbimi ele geçirmiş bu duyguyu kabul ettiğimde ve farkına vardığımda hayatım değişmişti.

Ben Berçin Hocaya aşıktım. Bu söz ağzımdan çıkmıştı ve hayatım orada değişmişti, çünkü hayatıma hiç girmeyen bir duygu girmişti; aşk.

Eşcinsel olduğumun zaten farkındaydım fakat bunu günyüzüne çıkaracak birisi hiçbir zaman olmamıştı. Küçükken bile bunu deneyimlememiştim. Sadece, hatırladığım kadarıyla bir ilkokul öğretmenini sevmiştim ve ona sürekli hediyeler vermiştim. Ama ona olan ilgim hayranlıktı, bunu şimdi daha da iyi anlayabilmiştim.

Berçin Hocaya tabii ki hayrandım fakat bir duygu daha eklenmişti bana ve beni kördüğüm gibi bağlamıştı.

Aşk beni bulmuş ve sanki bir annenin çocuğuna zorla yedirdiği bir yemek gibi aynı şekilde benim kalbime yerleştirmişti; zorla ve hızla. Tabi arada fark vardı, benim bu duygudan haberim bile yoktu. Hele ki bana gelmesi? Onu hiç düşünmüyordum.

Düşünmediğim yerden sağlam bir şekilde vurulmuştum ve cephem bu duygudan sert bir darbe alarak mahvolmuştu. Şimdiden bile bu aşkın başıma ne dertler açacağını düşünüyordum; varsın olsundu da, umrumda değildi. Duygularım varsa o duygudan vazgeçmezdim.

Banyoda duşumu alırken annem tarafından bir anda dürtülmüştüm. Duşun içinde yerde yatarken gözlerimi ovuştutarak anneme baktım.

"Bir insan salak olur da bu kadar mı olur? Kızım gerizekalı olmanı anlayışla karşılarım ama duşta suyu açık bırakarak uyumanı nasıl normal karşılayabilirim?" İki eliyle beni belimden tutarak duştan çıkardığında üstüme havluyu atıp suyu kapattı. Gözlerimi zorla açmaya çalışarak havluyu üstüme sardım ve tam kapıdan çıkmaya çalışırken ayağımın ıslaklığını gören yer, bana ihanet ederek beni kaydırmış ve yere düşmemi sağlamıştı.

İnleyerek yerden kalkmaya çalışırken annem beni hızla kaldırıp vücudumu kontrol etti. "Sen harbi salaksın güzel kızım. Bir duşta uyursun, bir kıçının üstünde duramazsın... Sen de bir şey var ama hayırlısı." Ona aldırmadan kalçamdaki ve dirseğimdeki ağrıyı çekerek odama geçtim. Dolabımdan yeşil saten pijamaları ve iç çamaşırmalarımı çıkartıp hepsini giydikten sonra omzumdaki havluyu saçlarıma atıp yatağa oturdum.

Kalçam fena ağrıyordu ama en ağrıyan kısım kesinlikle dirseğimdi. Yere düşerken inişi kolaylaştırmak adına dirseklerimi yere koymaya çalışmıştım ama sol dirseğim resmen toprağı görmüş gibiydi. Oynattıkça acıtıyordu vicdansız.

AŞK YOK OLMAKTIR (Girl×Girl) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin