Derslerden sonunda biraz da olsa kurtulmuş, öğlen teneffüsüne gelmiştik. Kardelen ile biraz farklılık için bahçeye çıkıp banka oturduğumuzda etrafa kısa bakışlar attıktan sonra birbirimize döndük.
Kardelen, "Bil bakalım bu ders kim giriyor bize?" diye soru yönelttiğinde aklıma gelen ilk ders tarih olmuştu. Öğretmenimiz ise Sedef hocaydı.
"Evet, tarih, Sedef hoca giriyor." dememle yüzüne yayılan 'sen salaksın' ifadesini baktım. Gülümseyerek koluyla kolumu hafifçe dürttü.
"Gerçekten bilmiyor musun yoksa bana mı oynuyorsun?" Sırıtarak gözlerini kısmış bana bakarken bir daha düşündüm. Evet, Sedef hocaydı.
"Sedef hocadan başka kim girecek kızım derse, Sedef hoca işte." dememle soluklanıp önüne döndü.
"Nasıl bilmezsin anasını satayım ya, gözün mü kör?" diye bilmiş bilmiş konuştu.
Sırıtarak bana döndüğünde, "Canım hayırlı olsun, yeni hocamız bundan sonra Berçin hoca." demesiyle kalbim hızlanmaş, ellerim soğumuştu. Kardelen sanki bu anı bekliyormuş gibi bir anda elini kalbime koydu. Birkaç saniye sonra şokla bana baktığında kalbime binlerce küfürler ettim. Gerçekten, neden hızlanmıştı?
"Sen bu hocadan bal gibi hoşlanıyorsun anasını, kalıbımı bile basıp yemin ederim." dediğinde, hala kalbimde duran elini çekip ona dik dik baktım.
"Saçmalama," dedim gözlerimi kaçırarak. Gözleri kaçırmak? Ben?
"Al işte! Gözlerini kaçırdın! Bal gibi de hoşla-" demesine kalmadan bahçeye adımını atmış Berçin hocayı görmemle etrafımdaki sesler kesilmişti. Sanırım ona karşı bir ilgim vardı, öğretmenlik hakkında söyledikleri hayran bırakmıştı beni. O hayran olunacak birisiydi ve evet, belki de hoşlanıyordum. Ama bu sadece ona hayran olduğumdan dolayıydı, gerçekten değerli birisiydi.
"Berçin hoca da maşallah, taş gibi be! Eğer senlik bir sıkıntı yoksa ben hoşlanacağım," demesiyle hızla bakışlarım ona döndü.
"Boş boş konuşma, sikmeyeyim ağzını senin. Öğretmen lan o, senin benim gibi insanlara bakmazlar. Gerçek dünyaya dön biraz," diyerek çıkıştım. Ki haklılık payım vardı. Kim senden yaşça küçük bir insana, hatta senin öğrencin olan bir insana aşık olur? Belki yurtdışında olabilirdi ama bu ülkede hiç görmemiştim. Oluyorsa da gizlidir zaten.
Berçin hoca görüş açıma girdiğinde bir anda Kardelen ile ortamıza oturmuş ve gülümseyerek ikimize bakmıştı.
"Nasılsınız gençler?"
"Sizi gördük daha iyi olduk hocam, siz nasılsınız?" Kardelen'in çapkın sesi ile ona sinirle baktım. Bilerek yapıyordu gerizekalı. Sırf ağzımdan 'hoşlanıyorum' kelimesi çıkması için.
"Süper hissediyorum, öğrencilerim çok tatlılar... Hatta şimdi ki ders size giriyorum, değil mi?" diye soru yönelttiğinde kafa salladım. Tabi bundan daha az önce haberim olmuştu, bilmesine de gerek yoktu.
Kardelen'i gözleri sanki bir şeyi görmüş gibi bir yere kilitlendiğinde sinirle ofladı. "Şu kız bi' bırakamadı peşini. Bak bak manyağa bak, nasıl da yiyecek gibi bakıyor." demesiyle, Berçin hoca ile Kardelen'in baktığı yere döndük. Gördüğüm kişi ile gözlerim otomatik olarak devirdim. Bu kızdan kurtulmak için daha ne yapacaktım ben ya?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YOK OLMAKTIR (Girl×Girl)
Teen Fictionİç çektiğini işittim. "Yaşadıklarımıza günah diyen olacak bebeğim; bizi sevmezler, bizden iğrenirler, bizi bir şeytan olarak görürler belki. Ama bil ki ben seni seviyorum ve seni en güzel sevabım olarak görüyorum. Bunu bil, bil ne kadar sevap işledi...
