Bölüm şarkısı olarak ;
KALEO - Hey Gringo
Panik yapmamaya çalışsamda kalbimin yerinden çıkacak gibi atmasına engel olamıyordum. Babam epilepsi hastası olduğu için atakları olabiliyordu, atakları ise çok kötüydü. Her epilepsi hastasının farklı atakları olabiliyordu ve babamın da çok farklıydı. Çığlık atarak bir anda bağırıyor, aniden yere düşerek titremeye başlıyordu. Bunu görmek ise ayrı bir acıydı benim için.
Masaya geçip hızla kitaplarımı almaya çalışırken kahveyi farketmediğim için elimle yanlışlıkla vurmuş ve masaya dökülmesini sağlamıştım. Kafamın karışıklığı yüzünden dökülen kahveyi umursamadan yanımdan gelen sesleri dinlemeyerek kitabıma dökülmüş kahveye bakıyordum.
"Hey! Arın, iyi misin?" Sesi duymam ile Kardelen'e döndüm.
"Babam epilepsi atağı geçirmiş, hastanedeler şu an. Gitmeliyim," deyip kitabımı masaya bıraktım.
"Kitabım sana emanet Kardelen."
"Dur, bekle bir. Neyle gideceksin, okuldan izin alıp bırakayım seni motorumla," diye sorduğunda kafamı iki yana salladım.
"Gerek yok, sen okulda kal. Ben çıkıyorum." Tam adımımı atmışken, "Ben seni bırakayım," diyen sese kafamı çevirdim. Berçin hocanın bu teklifi sunması yine şaşırmama sebebiyet vermişti.
"Teşekkürler hocam ama gerek yok, zahmet olmasın size." deyip arkamı döndüğümde yine sesini işittim.
"Seni ben bırakayım." Dominant sesi sanki başka bir şey dersem daha yüksek çıkacakmış gibi işittim. Çok da umurumdaydı.
"Hayır, gerek yok. Teşekkürler," dedim ve hızla kütüphenden ayrılıp müdürün odasına geçtim. Kapıyı çaldıktan üç saniye sonra kapıyı açıp içeri girdim.
"Hocam ailemle alakalı bir acil durum oldu da, izninizle dışarı çıkmalıyım," dedim sesimi düzgün tutmaya çalışarak. Bu adama naziklik yapmak hiç istemiyordum ama malum çıkış bileti onda olunca yapacak bir şey olmuyordu.
"Ne oldu?" Dedi büyük burnunu özel hayatıma sokan 'Değerli' öğretmenim. Sahte bir şekilde tebessüm etmeye çalıştım.
"Babam epilepsi nöbeti geçirdi ve şu an hastanede. Müsaadenizle gitmek istiyorum."
"Doktor sen değilsin, işin ne orada?" Bu şerefsiz sabrımı sınmıyorsa ben de Arın değildim.
"Hocam babamı merak etmem için illa doktor mu olmam gerekiyor?" diye soru yönelttiğimde kaşları çatıldı.
"Hayır, çıkamazsın. Geç sınıfına."
Derince bir soluk aldım.
"Hocam gitmel-" dememe kalmadan sert bakışları üstüme çullandı.
"Sana gitmeyeceksim dediysem bu gitmeyeceksin anlamına geliyor! Şimdi daha fazla terbiyesizlik yapmadan defol!"
Bütün vücudumu kaplayan sinirle suratına yumruğumu geçirmemek için zor dururken aklıma muhteşem bir soru geldi. Ben bu adama vurursam uzaklaştırma alırım, yani bu demek oluyor ki okuldan çıkabilirim. Neden yapmıyorum o zaman?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YOK OLMAKTIR (Girl×Girl)
Teen Fictionİç çektiğini işittim. "Yaşadıklarımıza günah diyen olacak bebeğim; bizi sevmezler, bizden iğrenirler, bizi bir şeytan olarak görürler belki. Ama bil ki ben seni seviyorum ve seni en güzel sevabım olarak görüyorum. Bunu bil, bil ne kadar sevap işledi...