İç çektiğini işittim. "Yaşadıklarımıza günah diyen olacak bebeğim; bizi sevmezler, bizden iğrenirler, bizi bir şeytan olarak görürler belki. Ama bil ki ben seni seviyorum ve seni en güzel sevabım olarak görüyorum. Bunu bil, bil ne kadar sevap işledi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şanışer Live sessions - Aşk Şarkısı
Aynı günler içerisinde farklı duygular yaşamak beynimi altüst etmişti. Sabah mutluydum, öğle arabada üzgün, şimdi ise şaşkın. Böyle anlarda beynim gerçekten yoruluyordu, yatağa atmak istiyordum kendimi.
Şaşkınlıkla İdil hocaya bakarken ne diyeceğimi bilemez bir haldeyim. Uzun zamandır görmediğim, hayran olduğum kadın birdenbire kaşıma çıkmış ve artık müdürüm olduğunu söylüyordu. Ne diyeceğimi bilemiyordum.
"Ee güzel, sevindim." Tepkime gülümsedi ve kollarını açtı. "Gel o zaman da sarılayım sana." Gülümsedim ve kollarının arasına girdim. Beni belimden sımsıkı sardığında onun eskiden hayran olduğum kokusu burnuma geldi. Eskiden kokusunu severdim ama nedense şu an fazla normal bir koku gibi geliyordu. Güzel kokuyordu ama artık bana normal geliyordu.
İdil hocadan ayrıldığımda teyzem gülümseyerek, "E hadi o zaman içeri geçelim. Ben kurt gibi acıktım, şu yaşlı teyzenin yemeklerini yemek istiyorum," dediğinde annem ona kötü kötü bakarak beraber içeri girdiler. Kardelen Berçin hocaya kötü bakışlarını yollayarak bana döndü. "Sen de gel, kalma burada, malum iğrenç insanlar var."
Gülümsedim. "Hep beraber girelim içeri." Kardelen tereddütle bana baktı, ona sonradan açıklama yapacağım ile alakalı bir bakış attım. Kafasını sallayıp İdil hocayla içeri girdi. Derin bir nefes alarak arkamı döndüm.
Dönmez olaydım.
Berçin hoca gözlerinde duran yıkılmışlıkla bana bakıyordu. İç çekti gözlerini gözlerimden ayırmadan. "Ona sarıldın... Bana sarılmadın..." Nasıl oldu bilmiyorum ama acısını hissettim. İdil hocaya sarılmam onun canını yakmıştı.
Söylediklerini duymazdan geldim bu sefer. Duymazdan gelemzsem yenilirdim ona ve adrederdim, biliyordum. "Gelin, geçelim içeri. Siz de yorulmuşsunuzdur hem."Söylediklerimle omzunu dikleştirdi.
"Tabii ki geleceğim, seni o kadınla yalnız bırakmam." Fısıldayarak söylediği cümleden sonra önüme geçerek apartmana girdi. Onun bu hallerine iç çektikten sonra içeri girdim ve eve çıktım.
Evin içine girmemle salona toplanmış millet çoktan sohbet etmeye başlamıştı. Kardelen sinirle Berçin hocaya bakıyor, Berçin hoca sinirle İdil hocaya bakıyor, İdil hoca ise gülümseyerek bana bakıyordu. "Gel Arıncığım, yanıma otur."
Yapacak bir şeyim olmadığı için koltuğa doğru ilerleyip İdil hocanın yanına oturdum.
İdil hoca bir elini arkaya atarak beni kendine çekti. "Ee fıstık, nasılsın iyi misin? Annenden öğrendim, kötü şeyler yaşamışsın." Yutkunarak Berçin hocaya baktım. Sağ elini yumruk haline getirmiş, parmak boğumlarıbeyazlamıştı.
