16.BÖLÜM

1.2K 113 60
                                    

Zaman zaman ani duygu değişimleri yaşayan bir insandım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Zaman zaman ani duygu değişimleri yaşayan bir insandım. Hayatın akışı, olayların döngüsü ve evrenin bana olan gıcıklığı bu iş için tutulmuş birer katildi. Mutluyken aklıma gelen kötü bir olayda direkt üzülebiliyordum ve bu ani duygu değişimi bana hiç yaramıyordu. O anlarda kalbim bir kibritin ateşiyle yakılıyormuş gibi oluyor, nefes almakta güçlük çekiyordum.

Şimdi de o anlardan birindeydim. Nefes almak bana fazla zor geliyor, yürüdüğüm yol sıraat köprüsünde cehenneme giden birisi içinmiş gibi bana zorluk çıkarıyordu. Lanet kaldırımlar!

Okuldan çıkmıştım ama aklım kesinlikle çıkmamıştı; hala da okulda, o anı yaşıyormuş gibi sürekli tekrar tekrar gösteriyordu bana. Dokunuşu ben de alkol etkisi bırakmıştı. Öyle bir uyuşmuştum ki narkoz bile bu kadar etki etmiyordu, onun eli bir çok uyuşturucuya bin basardı.

Apartmana geldiğimde dış kapıyı açtım ve içeri girdim. Nefret ettiğim merdivenlerden yavaşça çıktıktan sonra evimin kapısını açarak içeri seslendim. "Anne! Baba! Ben geldim!" Seslenmeme rağmen çıt çıkmayan eve göz attığımda kimsenin olmadığını gördüm. Çantamı kenara koyarak lavaboya geçtikten sonra elimi yüzümü yıkamış, karnımın gurultusunu durdurmak için mutfağa geçmiştim.

Buzdolabına uzandığım sırada üstüne yapıştırılmış kağıdı elime aldım. Notta, 'Kızım babanın kontrolü için doktora gidiyoruz, eğer acıkırsan buzdolabında etli bezelye var. Isıtıp ye.' yazıyordu. Kağıdı kenara koyarak buzdolabını açtım, orta boyutta olan tencereyi çıkarıp ocağa koydum ve altını yakarak ısınmasını bekledim. O sırada Kardelen'e evde olduğum ile alakalı kısa bir mesaj atmış ve su içmiştim.

Aklımdan bir türlü çıkmayan anlar yüzünden kendime iki tokat attım, kendime gelmeliydim ama aklım bulanmıştı. Anahtarı istiyorsa bana söyleyebilirdi, neden kendisi almıştı?  Ne düşünüyordu ki, ona vermeyeceğimi mi? Nazikçe istese verecektim, ellemeye gerek yoktu!

Burnuma dolan kokuyla kendime gelmiş ve ocağın altını kapatarak kendime yemekten doldurmuştum. Uzun zamandır film izlemediğim için elimdeki tabakla salona geçtim ve televizyonu açarak uzun zamandır aklımda izlemek için beklettiğim filmi açtım. Film, lezbiyen bir kadının fotoğraf sütüdyosunda başlıyordu. Yavaş akıcılığı olan film, kadının babasının ölüm haberini almasıyla ve doğup büyüdüğü şehre gitmesiyle akıcı hale gelmeye başlamıştı.

Tabağımdan bir kaşık alarak filmi pür dikkat izlerken kadın eski sevgilisini görmüş ve konuşmaya başlamışlardı. Ama bir sorun vardı ki kadının eski sevgilisi en yakın erkek arkadaşıyla evliydi ve bunu duyunca kadın gerçekten çok şaşırmıştı. Yemeğimi çiğnerken, "Vay anasını, ne güzel sokmuş bıçağı öyle sırta," dedim ve yemeğimi yemeye devam ettim.

AŞK YOK OLMAKTIR (Girl×Girl) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin