Bölüm 23: Sarhoş, jiletçi Mertoğlu

39 3 2
                                    

       İz e bölüm yazamayıp kendimi burada bulmam...

     Happiness a yeniden başladım, daha iyisi gelene kadar birkaç tur daha izlerim bence:)

    O zamaan iyi okumalar çikolatalı popkeklerim:))

    Biraz da Metehanı abartalım mı? Ya bu adam çok yakışıklı:))

     Aniden gelen şangırtı sesiyle hızlıca gözlerimi aralıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

     Aniden gelen şangırtı sesiyle hızlıca gözlerimi aralıyorum. Odamın ortasında neredeyse büyüklük olarak bir kaldırım taşı gördüğümü söyleyebilirim. Espri niyetinde dönen seni yere gömerim olayı cama biraz daha yakın olsaydım gerçek olabilirdi, tüh bir dahakine şekerim.

   
     Gözlerimi ovuşturarak bacaklarımı yataktan sarkıtıyorum öncesinde. Camdan görünen ay la henüz gece olduğunu anlayıp önüme gelen saçlarımı geriye iteliyorum. Hava biraz nemli bugün , askılı tişörtümün içine sızan ter damlası da bunu güzelce kanıtlıyor.

    
     İçeri bir kaldırım taşı daha gönderilmeden ayağıma giydiğim terliklerle cam kırıklarına basmamaya çalışarak seke seke odamın küçük balkonuna çıkıyorum.

   
     Bakışlarımı uzun süre sokakta gezdirmeme gerek kalmadan olduğu yerde sallanan 1 80 lik adamı fark ediyorum. Çatık kaşlarımın ardından gözlerimi kısınca gördüğüm köpekoğluyla bir nevi tepem atıyor.

 
   Bu adam daha geçen gün bana opoştokto borşoy mo oldu bidi bidi muhabbeti yapıp hakkıma girerken pek kendinden emindi. Kısa sürede Müslüm Gürses affet dinleyip sarhoş jiletçilere döneceğini ben bile beklemezdim.

   
      İçimi çekiyorum derince, bir kere de adam ol be Metehan, bir kere...

    
    Asllıığğ bir gel hele diye bağırmasıyla gözlerimi belerterek evin içerisini dinliyorum. Annemle babam uyanırsa, hele ki babam bu çakma kıroyu neşterle deşedebilirdi. Tarık Sayan ben söz konusu olduğumda birazdan fazla hassas olabiliyordu. Canım babam.

     
    Önüme tekrar dökülen saç tutamlarımı çekerek bir yandan da fısıltıyla Metehan a küfrediyorum.

    Gerizekalı kıro seni, geliyorum bekle Köpekoğlu!

    Sessiz adımlarla masamdaki anahtarlığımı alarak yavaşça dış kapıya yanaşıyorum.

    Allahtan öküzün sesini kimse duymamıştı hala, gecenin sessizliği evde hakim durumda, çok şükür Allahım diyerek dış kapıyı arkamdan çekip düşe kalka dışarı çıkıyorum.

      Terleyen boynumu ovuşturarak boş sokağa baktığımda Metehanı göremiyorum yine, ay yoksa döveceğimi anlayıp saklandı mı? Gerçi o köpek serkeşliğine ek olarak bunu da düşündüyse alnından öpmek gerekir beyefendiyi!

    İçimden kendimi azarlıyorum, dudağından öpünce düşmeyen adam alnından öpünce tav oluyormuş bir de.

    Kolumdan hızlıca tutulup duvar kenarına çekilmemle korkuyla önümdeki bedeni ittiriyorum.

Bir Sen OlsanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin