"Duru hadi kalk, kahvaltı hazır." Çağlanın beni sarsmasıyla yatağın diğer tarafına döndüm ve yorganı kafama kadar çektim.
"Siz yiyin, ben uyuyacağım."
"Duru saat 2, konuşmamız ve yapmamız gereken bir sürü şey var. Lütfen böyle yapma ve bize anlat dün ne olduğunu, buraya kapatma kendini."
Oflayarak yatakta doğruldum. "Kalktım işte, mutlu musun?"
"Evet, mutluyum. Hadi herkes açlıktan ölmek üzere, sen gelmeden yemek istemedik. Aşağıya inelim."
Gözlerimi devirerek yataktan çıktım. "Sanki ben söyledim yemeyin diye."
Odamdaki lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçalayarak aşağıya indim. Gerçekten herkes masaya oturmuş, sessizlik içinde beni bekliyordu.
Masaya oturdum, kahvaltımızı ederken bir yandan da konuya nasıl gireceğimi bilemiyordum.
"Aslı, Çağla hatırlıyor musunuz? Yetimhaneye ilk geldiğim sene, bir kız sürekli beni görmeye geliyor ve arkadaş olduğumuzu söylüyordu."
"Evet hatırlıyorum. Sürekli sana aileni hatırlattığı için onu görmek istemiyordun hatta." Dedi Çağla onaylayarak.
O sırada Can çayından bir yudum aldı, bize doğru döndü. "Dolunaydan mı bahsediyorsunuz?"
Şaşkınlıkla Cana baktım, küfür etmek için açılan ağzımı kapattım fakat kendimi tutamadım. "Sen nerden biliyorsun amına koyayım?"
"Bir ara anlatmıştın. Geçmişimle alakalı bildiğim tek kişi o diye, adı çok değişik ve güzel gelmişti bana. Berkay'la çocuğumuzun adını dolunay koyar mıyız diye düşünmüştüm, oradan aklımda kalmış."
"Sendeki hafızanın %5 'i bende olsa bende olsaydı var ya.." diyerek söylendim.
Aslı daha fazla dayanamadı. "Ee ne olmuş Dolunaya?"
"Gece, dolunaymış."
Söylediğim bu iki kelimeden sonrası çok hızlı gelişmişti. Berkay çayı boğazına kaçırmıştı, Çağla yutmakta olduğu parçayı yutamamış ve öksürük krizine girmişti. Aslı "Hasiktir oradan!" Diye küfür ederken Can, Berkay'ın sırtına vuruyordu.
En sonunda Çağla öksürüklerinin arasından, ''Sen ciddi misin?" Diye sordu.
"Evet ciddiyim. Hiçbir zaman peşimi bırakmamış, senelerdir beni takip ediyormuş. Bir çok beladan kurtulmamı o sağlamış, hep bir gölge gibi peşimdeymiş. Amına koyayım yetimhanedeki tacizci Serhatı bile o sokturmuş hapise. Koruyucu meleğim gibi, sürekli sorunlarımı çözmüş."
"İyi de neden?" Diye sordu Berkay.
"Sanırım eskiden birbirimiz için çok şey ifade ediyormuşuz. Kazayı geçirdiğim gün kalp masajıyla hayata döndüğümü söylemiştim ya size, o kalp masajını yapan da oymuş. Birbirimizi asla yalnız bırakmayacağımıza dair söz vermişiz. Eğer seni bırakırsam ben yarım kalırım dedi."
Çağla sessizce mırıldandı. "Ben bu işten bir bok anlamadım."
"Emin ol bende hiçbir şey anlamadım. Tek bildiğim şey ona güvenebileciğimiz ve bundan sonra onu hayatımdan uzaklaştırmayacağım. Çünkü uzaklaştırsam bile bir şekilde hayatıma müdahale ediyor. Sanırım geçmişimle yüzleşmem gerek."
"Biz her zaman yanındayız." Dedi Aslı.
Diğerleri de aslının söylediğini onaylayan cümleler kurdular. Tartışmalar, düşünceler ve teorilerle geçen bir yemekten sonra Aslıyı bahçeye çağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ (GirlxGirl)
RomanceSiyaha büründüm tamamen ve korkusuzluğa ulaştım. Renkli bir gökyüzüne, parıldayan yıldızlara ve mavili denizlere uzaktım artık. Renklerimi yitirmiştim. Siyahta bulmuştum umudu, çareyi, gücü, kudreti ve yüceliği. Hızlı atan kalbim buraya ait olduğumu...