Çağlayla dışarıda konuşurken, içeriye geçmeden önce telefonumu çıkartıp Berkay'a mesaj attım.
"Çağla ile Aslının arasını düzeltmek için terasta romantik bir ortam oluşturacağız. Bir iki saat Aslıyı oyalaman lazım."
Berkay: "O iş bende."
Cevap geldikten sonra Çağla'ya da mesajı gösterdim. Çağla ne yapacağını bilemez bir şekilde of çekti. Destek olmak için elimi omzuna attım. "Kasma kendini, halledeceğiz." Salona girdiğimizde Berkay çoktan Aslıyla beraber odaya geçmişti. Koltukta oturan diğerlerine bakıp kısık sesle söze girdim.
"Gençler demin hepimiz Çağlanın başarısız girişimine şahit olduk. Bu duruma bir el atalım bence, hep beraber terası romantik bir hale getirelim. Güzel bir yemekte yapalım, baş başa konuşsunlar."
Dolunay oturduğu koltukta dikleşip gülümsedi. "Çok iyi düşünmüşsün sevgilim."
Can, gözlerini Çağlaya dikip kınayarak baktı. "Bencede el atalım yoksa bu odun her şeyi iyice bok edecek."
Çağla gözlerini devirerek cevap verdi. "Odunmuş, Berkay sana küstüğünde sizi barıştırmak için attığım taklaları, kendi ilişkim içinde atmadım."
Çağatay abi araya girerek oturduğu yerden kalktı. "O zaman şöyle yapalım, Mert sen Savaşın korumalarının arasına girecek olan adamı ayarla ve yolla. Bir şekilde Savaşın sürüsünün arasına girsin. Bizde o sırada yemeği yapmaya başlayalım. Kimler yemek yapmakta iyi?"
Görkem elini kaldırdı. "Ben bu ayakla terası süslemeye yardım edemem ama en azından yemek yapabilirim."
Can, kendini beğenmiş bir şekilde gülümseyerek lafa girdi. "Evin aşçısı benim, benden iyi yapan yok."
Çağatay abi kafasını sallayarak onayladı. "Can, ben ve Görkem mutfaktayız. Kızlar sizde terası hazırlarsanız o zaman."
Bu sözlerin üzerine hepimiz ayaklanıp hazırlığa koyulmaya başladık.
-----------------------------------------
Yaklaşık kırkbeş dakika içerisinde terası hazırlamayı başarmıştık. Terasta bulunan büyük deri koltukları çıkartıp, yerine güzel bir masa ve iki sandalye koymuştuk. Terasın üstteki tahta kısmını sarı renkli LEDlerle kaplamıştık. Yere büyük mumlar koymuştuk. Bir çok çiçekle terası süslemiştik.
"Sonunda bitti." Diyerek kendimi sandalyenin üzerine attım. Dolunay kaşlarını çatarak "Ne bitmesi?" Diye sordu. "Daha yerleri gül ile kaplayıp balon koyacağız."
"Yerleri gül ile mi kaplayacağız? Aşkım bunun neresi romantik, gerdek gecesine mi giriyorlar sanki?"
"Ne alakası var Duru? Yerdeki güller sana romantizmi değil de gedek gecesini mi çağırıştırıyor?"
Bu söylediği ile bir kaç saniye durup gözlerimi kırpıştırdım. "Evet."
"Gerizekalı." Gözlerini devirip elime masaya bağlamam için balonları tutuşturdu. Ben balonlarla cebelleşirken, o büyük bir mutlulukla yeri güller ile kapladı.
Sonunda terası bitirdiğimizde yarattığımız ortama beğeniyle bakıp bir sigara yaktım. "Kabul ediyorum, güller çok hoş durdu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ (GirlxGirl)
RomanceSiyaha büründüm tamamen ve korkusuzluğa ulaştım. Renkli bir gökyüzüne, parıldayan yıldızlara ve mavili denizlere uzaktım artık. Renklerimi yitirmiştim. Siyahta bulmuştum umudu, çareyi, gücü, kudreti ve yüceliği. Hızlı atan kalbim buraya ait olduğumu...