Dolunaydan devam..
"Duru, yalvarırım aç gözlerini!" Duruyu sarsıyordum, avazım çıktığı kadar bağırıyordum ama o hiçbir tepki vermiyordu.
Abim arabadan çıkıp koşarak yanımıza geldi. "Gitmemiz lazım Dolunay! Kalk çabuk geldiler!"
Berkay ile Çağla, hızlıca duruyu omuzlarına alıp arabaya bindirdi. Abim, beni bileğimden kaldırıp itekleyerek arabaya binmemi sağladı.
Şoför koltuğuna geçip son hızla arabayı kullanmaya başladı. Durumun kafasını alıp bacaklarıma koydum. Kendime gelmek için hızlıca göz yaşlarımı sildim. Şu an kendimi kaybedersem, Duruyu da kaybedebilirdim.
Üzerimdeki kostümün bir kısmını hızlıca yırttım, Durunun üzerini açıp merminin tam olarak nereye girdiğine baktım. "Berkay, Durunun kafasını kucağına al."
Berkay hemen kalkıp yanıma geldi, Durunun kafasını tutup kucağına yerleştirdi. Durunun ayak ucuna ilerleyip merminin yerini anlamaya çalıştım. Karnının bir kaç santim üzerine gelmişti. Yırttığım parçayı yarasının üzerine bastırdım.
Telefonumu çıkartıp hızlıca adeli aradım. "Adel! Ameliyathaneye git, hemen ameliyathaneye git yanına on kişilik bir ekip al. Çabuk ol!"
"Tamam patron."
Telefonu kapatıp abime döndüm. "Abi ameliyathaneye gidiyor adeller, hemen oraya gidelim tamam mı? Duru çok dayanamaz abi çok kötü durumu hemen gidelim. Daha hızlı sür."
Göz yaşlarım benden bağımsız bir şekilde hızlıca akıyordu.
"Tamam abicim, tamam sakin ol halledicez. Yaşayacak, Duruya bir şey olmayacak."
Ekibe dönüp baktığımda, herkesin ağladığını gördüm. Aslı yüzünü eliyle kapatmış hıçkırarak ağlıyordu. Can bir yandan görkem denilen çocuğu tutuyor, bir yandan göz yaşlarını siliyordu.
Berkay Durunun yüzünü okşuyordu "Beni yalnız bırakma! Uyan, söz verdin bana." Diyerek sayıklıyordu.
Çağla gözlerinden akan yaşlarla Durunun hareketsiz bedenine bakıyordu.
"Takip ediliyoruz!"
Çağatayın ikazıyla hepimiz arkaya döndük. Çağla göz yaşlarını sildi.
"Amına koyduğumun orospu çocukları! Topunuzu sikicem!" Arka camı açıp peşimizdeki arabaya ateş açtı.
"Aslı kendine gel! Çağlaya yardım et, Durunun kurtulmasını istiyorsan o adamlardan kurtulmamız lazım!''
Aslı söylediklerimden sonra hızlıca göz yaşlarını silip camı açtı, Çağla gibi o da adamlara ateş etmeye başladı. Mert ön camdan ateş ediyordu. Berkay ile ben Duruyla ilgilendiğimiz için kıpırdayamıyorduk.
Can da Görkemi tuttuğu için ateş edemiyordu. Adamlar bize doğru iyice yaklaşıp taramalı silahları ile sıkmaya başladılar. Arka camın kırılma sesiyle Can bağırdı.
"Kafalarınızı eğin!''
Kurşun sesleri azaldığında Çağla sinirle soludu. "İki kişi öldü. Bir tek şoför kaldı. Arabanın ön camı kurşun geçirmez.''
"Daha hızlı sür şu arabayı Çağatay!"
Berkayın bağırışıyla Çağatay sinirle söylendi. "İlaç arabası bu, gitmiyor ki daha fazla."
Aslı kafasını camdan içeriye soktu. "Lastiğini patlattım. Çağatay sağa dön, o dönemeyecek!"
Çağatay Aslının dediğini yapıp arabayı hızlıca sağa kırdı. Arkamızda ki araba yalpalayıp durdu. Duru gözlerini hafif açıp sayıklamaya başladı. "Dolunay..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ (GirlxGirl)
RomansSiyaha büründüm tamamen ve korkusuzluğa ulaştım. Renkli bir gökyüzüne, parıldayan yıldızlara ve mavili denizlere uzaktım artık. Renklerimi yitirmiştim. Siyahta bulmuştum umudu, çareyi, gücü, kudreti ve yüceliği. Hızlı atan kalbim buraya ait olduğumu...