Hepimiz antrenman için hazırlanmış, Dolunayın attığı konuma gidiyorduk. Adamlarımız cesetten kurtulmuştu, depo da tamamen temizlenmişti. Yoldan gözümü ayırıp dikiz aynasından arkada oturan Aslıya baktım, yorgun gözüküyordu. Adamı fena halde dövmüştü ama içindeki öfkenin hâlâ yerinde olduğuna emindim.
Berkayla can Aslının yanında cilveleşmeye devam ediyorlardı. Yan tarafımda oturan Çağlaya baktığımda, onun da dikiz aynasından Aslıyı izlediğini fark ettim.
"Can, neden bu çocuğu takip ediyorsun sen hâlâ, ben sana çık demedim mi?"
"Berkay neden takip etmeyeyim? Buna mı takılıyorsun sen önce kendi profiline gir bir bak bakalım ne kadar gereksiz insan varsa hepsini eklemişsin."
Can ve Berkayın klasik tartışmalarından birine daha şahit oluyorduk. Kavgalarının büyümemesini istediğimden dolayı, okları Çağlaya çevirdim.
"Sizin takip ettikleriniz ne ki, Çağlanın instagram ana profilinde memeden başka bişey yok."
Aslı yerinde dikleşip konuya dahil oldu.
"Bir kere denk geldim bende yanımda telefonla oynuyordu, instagrama mı girdi porno sitesine mi anlayamadım amk. Doymadın karıya kıza." Sözlerini gözlerini devirerek bitirdi.Çağla ise kendini nasıl savunacağını şaşırarak hepimizin gülmesine sebep olan o sözleri attı ortaya. "Onların hepsi arkadaşım benim bir kere."
"Onların nasıl arkadaşlar olduğunu biliyoruz Çağla da, ne zaman düzgün bir ilişki yaşamaya başlayacaksın asıl onu merak ediyoruz." Gülerek söylediğim cümlelere karşı Çağlanın yüzü donuklaştı. Kaşları çatıldı.
"Sanırım hiçbir zaman."
Çağladan bu tepkiyi beklemediğim için şaşırdım Çağla ise somurtarak bakışlarını cama çevirdi ve yolu izlemeye başladı.
Arabanın içerisini sessizlik kaplarken, dolunayın aracını gördüğümde geldiğimizi anlayıp ferrarisinin arkasına arabayı park ettim.
Ormanın içerisindeydik, karşımda büyük bir arazi vardı. Bir sürü silah, mermi, hedefler, boks torbaları, ağırlıklar..
Açık hava spor salonuna gelmiş gibi hissetmeme sebep olmuştu bu manzara, hedef tahtalarının yanından geçerken ileride Mertle konuşan Dolunay bizi görüp gülümseyerek yanımıza geldi.
"Hoşgeldiniz."
Dolunay, vücut hatlarını komple gözler önüne çıkaran bir tayt üzerine ise sporcu sütyeni giymişti. Aşırı seksi bir şekilde bana gülümsüyordu ve ben hormonlarımı susturmaya çalışıyordum.
"Hoşbulduk."
"Isınmak için karşılıklı takımlar olarak dövüşmek ister misiniz?" Mertin sorduğu soruya karşı alayla güldüm.
"Seni döveceksem olur."
Mert'in bakışları sinirle dolarken bende ona kendimden emin bakışlarımı atmaya sürdürdüm. Bana silah çektiği için hâlâ ondan haz etmiyordum.
"Bunu bir düello teklifi olarak görüyorum ve kabul ediyorum."
Dolunay sinirle Mert' baktı.
"Saçmalama Mert, düello falan yok."
Üzerimdeki hırkayı çıkartıp sporcu atletimle kalırken güldüm.
"Bence biraz eğlenmeye ihtiyacımız var."
Mert beni taklit ederek üzerindeki hırkayı çıkardı ve siyah atletinden neredeyse fışkıran kaslarıyla cevap verdi. "Bencede."
Kavgayı başlatmak için koşarak mertin üzerine gittim ve zıplayarak sağ elmacık kemiğine bir yumruk geçirdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ (GirlxGirl)
RomansaSiyaha büründüm tamamen ve korkusuzluğa ulaştım. Renkli bir gökyüzüne, parıldayan yıldızlara ve mavili denizlere uzaktım artık. Renklerimi yitirmiştim. Siyahta bulmuştum umudu, çareyi, gücü, kudreti ve yüceliği. Hızlı atan kalbim buraya ait olduğumu...