Gece babama sarılıp yattım.Ağladım, ağladım, ağladım. Akan göz yaşlarımla içimi döktüm. Bunca yıldır kilitli tuttuğum her şey zihnimden bir bir dökülmeye başladı.
Babam saçlarımı okşayıp beni telkin ediyor. Annemin de benden farkı yok. Gözünün yaşının dinmediğini iç çekişlerini duydukça anlıyorum. Babama daha sıkı sarıldım. Sıktıkça sıktım. Babam da benim bu hareketimle daha sıkı sardı beni.
"Korkma can parçam. Ben yanındayım. Bir şey yok Selin'im. Korkma benim canım kızım. Biz neleri atlattık öyle değil mi? Benim yavrumun üzülmesine müsaade eder miyim ben? Bak bakayım babacığına. Babam. Yavrum. Bak buradayım. Her zaman olduğu gibi hep yanındayım. Sen ağladıkça anneciğin kahroluyor. Keza ben de öyle. Şimdi derin bir nefes al. Sakin. Hah işte böyle yavrum. Çok güzel. Prensesim benim."
"Biraz da ben sarılayım mı kızıma Aziz?"
"Gel hanım gel. İkimiz birden sarılalım can paremize."
Annem de gelip diğer tarafıma yatıp sırtımdan sarıldı bana. Şu an ağzımı açıp bir şey anlatmak istemiyorum. Biliyorum endişe içindeler ama elimde olan bir şey değil. Konuşmak istemiyorum. Babam saçlarımı okşayıp derin bir nefes aldı.
Hayır bu ben değilim. Kendimi bırakmamam lazım. Bırakmayacağım. Her şeyden önce kendim için. Ailem için. Ve artık hayatımda olan aşkım için. Bırakmamalıyım.
Annemin sıcaklığı, babamın şefkatiyle zor da olsa uykuya daldım. Arada gördüğüm kabuslarla çığlık atarak uyandım. Babamın sesiyle nerede olduğumu hatırlayıp yine uykuya daldım.
Boğazımın kuruduğunu hissettim. Bir ara tekrar çığlık atarak uyandığımda oturdum, annemden su istedim. Saatlerdir ilk defa ağzımdan bir cümle çıkmıştı. Annem hemen suyumu getirdi. Kana kana içtim. Yetmedi biraz daha içtim.
"Daha iyi misin yavrum?"
"Evet anne. İyiyim. Çok şükür. Özür dilerim üzdüm sizi. Korkuttum."
"Kızım o nasıl laf. Biz senin aileniz. Senin iyi de olsun, kötü de olsun her anında yanında destekçiniz. Bir daha duymayayım. Neler olduğunu anlatabilecek gücün var mı kızım? Yoksa sonra mı konuşalım?"
Kendimi biraz daha toparlayıp olanları anlatmaya başladım. Babam duyduklarıyla kaşları çatık vaziyette dinledi beni.
"Sonra da sizi aradım zaten. Gelişme var mı yok mu bilmiyorum."
"Tamam yavrum. Korkacak bir şey yok. Yoldan geçen biri de olabilir değil mi? ihtimal dahilinde yani. Sen şimdi biraz daha yatıp dinlen. Eh biraz da anneciğine sarıl. Ben bir gideyim önce güvenlik görevlileriyle konuşayım. Sonra da karakola bir uğrayayım. Maksat için rahat olsun kızım. Endişe etme biz buradayız. Tamam mı yavrum. Berna, sen kızıma o çok sevdiği ninnisini söyle bakalım. Ben anahtarı alır çıkarım. Gelince zile basmayayım. Bana da yer ayırın oldu mu?"
Babama tekrar sarıldım. "Olur. Canım babam iyi ki varsın. Seni çok seviyorum. Sen beni hiç bırakma tamam mı?"
"Asla bırakmam yavrum. Hadi artık uyu biraz. İstediğiniz bir şey var mı gelirken alayım."
"Yok hayatım. Sen hayırlısıyla git gel. Kızımla yerini ayırır bekleriz seni."
Babam ikimizi de öpüp odadan çıktı. Beş dakika sonra da evden çıktı.
"Anne."
"Efendim annesinin bi'tanesi."
"Acab.."
"Selin sus lütfen yavrum! Acaba falan yok tamam mı kızım? Yok öyle bir şey. Kalbimizi ferah tutuyoruz. Aklımıza güzel şeyler getiriyoruz. Hiç zannetmiyorum ama o acaba olursa babanı ben bile tutamam. Yıllar önce yapmak istediği şeyi şimdi yapar. Onun için düşünmeyelim. İyi düşün iyi olsun. Kafandan çıkar yavrum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI DİNLE (Tamamlandı)
Romanceİlk görüşte aşka inanlar burada mı? Hadi o zaman hep beraber bu güzel serüvene bir dalış yapalım 'Aşk Mimarı' hikayesini okuduysanız tanırsınız kahramanlarımızı. Selin & Melih. Bir yumrukla başlayan büyülü bir aşk hikayesi. Anka kuşu misali külle...