24. Bölüm

60 21 12
                                    




Günler günleri birbiri ardına kovaladı. Sanki bir saat içinde gün dönüyor diğer gün başlıyordu. Öyle aceleyle geçip giden günlerin ardından şu an Şevval ve Görkem'in düğünündeyiz. İnanılır gibi değil. Tamam çabuk başladı ama ışık hızında bir söz nişan düğün beklemiyordum. Zaten nişan ve düğünün arası bir hafta sürdü. Bu kadar çabuk evleneni ne gördüm ne duydum.

Bir taraftan olaylar böyle gelişirken diğer taraftan tuhaflıklar baş göstermeye başladı. Oturduğum sitenin önünde olan olaydan bir iki gün sonra sessiz telefonlar başladı. Aramaların haddi hesabı yoktu. Daha önce de olmuştu ama bu kadar değildi. Rahatsız olmaya başlamıştım. Durumu babama anlattığımda derin bir araştırma başlattı. Bana da araştırıyorum henüz bir şey yok. Dışarı çıkarken çok dikkatli ol. Bana haber ver her gittiğin yeri falan demeye başladı. Aklıma gelenler geliyordu ama geriye itmeye çalışıyordum.

Gözlerime yerleşen hüzne bir çare bulamaz oldum. Ne kadar neşeli görünmeye çalışsam da beni tanıyan anlardı bir sıkıntım olduğunu. Melih 'gözlerinde neden bir hüzün var?' diye sormaya başladı. O anda kendimi toparlayıp gülümsemeye çalışıyordum. Bahanemse 'yorgunum' oluyordu. Bir akşam annemlerle otururken konu evlilikten açıldı.

"Melih ne zaman evleniriz diye soruyor." diye ağzımdan pat diye çıktı laf.

"Doğru bir soru olmuş kızım. İçtiğiniz su ayrı gidiyor bir tek. Neden kabul etmiyorsun?"

"Şu sıralar sağlıklı düşünemiyorum baba. Bu belirsiz telefonlar beni çok rahatsız etti. Geçmiş zamana gidip gelmiyor değilim. Düşünmemeye çalışıyorum ama olmuyor. Korku endişe kapladı beni. Şu gizli telefonları bir saptayalım içim rahat etsin. Korkuyorum baba. Benim yüzümden kimsenin zarar görmesini istemiyorum. Melih'e ya da sizlerden birine bir şey olursa dayanamam.." Ağlamaya başladım. Babam yanıma gelip yüzümü ellerinin arasına aldı.

"Bana bak kimseye bir şey olmayacak anladın mı? Sen kendi hayatına mutluluğuna bakacaksın. Bunun altından bir şey çıkmayacak inşallah. Sen düşünme. Senin mutluluğun için her şeyi yaparım."

"Biliyorum baba. Ama şimdi Melih'e bir şey anlatamıyorum. Onu endişelendirmek istemiyorum. Eğer bilirse yanımdan ayrılmaz biliyorum. Şu sıra en mutlu günleri. Hakkım yok ailenin üzerine karabulut gibi çökmeye.  Bu arada Görkem'in duymasını istemiyorum. Şimdi delirir o da. Taş taş üstünde koymaz. Mutlu günlerini heba etmeyelim. O yüzden susuyorum. Utanılacak hiçbir şeyim yok. Ama düşünmeden de duramıyorum. Aklıma geleni dile getirmek istemiyorum."

"Yavrum. Görkem konusunda hemfikirim seninle. Ama eğer Melih'e anlatmak istersen anlat. Sonra duymasındansa şimdi duysa daha iyi. En azından hüznünü bilir. Buna hakkı var."

"Biliyorum baba. Ama şu ara o kişinin adını dahi dile getirmek istemiyorum. Siz de beni anlayın. O günleri anlatıp tekrar zihnimde yaşamak istemiyorum. Anne, teyzemle konuş. Olur ya Selin neden kabul etmiyor diye sorarlar. Bir an önce evlenin diye söylüyorlar zaten. Bir müddet daha beklemem emin olmam lazım. Onun için teyzem geçmişte yaşadığım bir olay yüzünden böyle davrandığımı söylesin. Aşamadığı bir duvar var desin. Yalan da değil sonuçta. Ama olayı açıklamayı bana bıraksın."

Önce olmaz öyle şey deseler de, kabul ettiler. Ben ise rahat takılmaya çalıştım. Güldüm oynadım. Düğün evi için ne gerekiyorsa koşturdum. Olayları unutmaya değil de bastırmaya çalıştım. Ama Melih farkındaydı. Sormak istiyor soramıyor. O da benim taktiğimi uygulamaya başladı. Bir akşam üstü kapalı da olsa bir şeyler söyleme ihtiyacı duydu.

"Aramızda bir duvarın yükseldiğini hissediyorum peri kızı. Ama ben o duvarı yıkarım. Biliyorsun değil mi? Seni üzen kim ya da her neyse icabına bakarım. Benim peri kızım üzülmesin. Çözemeyeceğimiz aşamayacağımız hiçbir şey yok. Ben her zaman yanındayım. Ne zaman bir şey anlatmak istersen dinlerim. Yardım istersen koşmak ne kelime ışınlanırım yanına. Sen yeter ki beni iste. Ben hep yanındayım sevgilim." Duyduklarımdan sonra akmak için hazır ola geçmiş göz yaşlarımı zor da olsa durdurdum. Allah'ım yalvarırım bana yardım et. Yine rahat rolüme büründüm. Hiçbir şey yok diye telkin ettim kendimi. Bir müddet daha susmalıydım. Sonrası... sonraydı.

AŞKI DİNLE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin