Melih şarkısını söyleyip bitirdikten sonra tekrar bana sıkıca sarıldı. Kollarımı tuttuğunda üşüdüğümü hissetti.
"Güzelim sen üşümüşsün. İstersen bir polar isteyeyim sana. Yoksa da ceketimi vereyim. O da olmazsa verdiğim sözün arkasındayım. Ben sana ceket olurum, hırka olurum. Seçim senin Peri kızı."
"O zaman sözünü tutma vakti Melih." Hemen sarıp sarmaladı beni. Saçımla alnımın arasındaki noktaya kokumu içine çekerek bir buse kondurdu.
"Ben sana her şey olurum Selin. Her şey. Yeter ki sen iste, yeter ki sen tamam de. Her şekilde her konuda yanında olurum senin. Hiç şüphen olmasın. Dönüşü olmayan bir yola çıktık ve bu gemide biz yalnızız. Sevenlerimiz sevdiklerimiz elbette yanımızda olacak ama arkamızdan el sallamak ve bizi mutluluğa yolcu etmek amacıyla olacaklar. Ben seninle olduktan sonra her şeye varım. Kabul gördüğüme inanıyorum öyle değil mi güzelim?"
"Kabul görmemiş olsaydın bana yaklaşmazdın bile Melih. Bunu istediğin herkese sor. Hatta oturduğum sitedeki güvenliğe bile sorabilirsin. Ben de sana bu kadar net bir cevap veriyorum." Birbirimize bir müddet baktık. Sonra ben toparlanma gereği duydum.
"Artık gitsek mi Melih? Yarın ikimizin de işi var. Daha da geç olmadan gidelim olur mu?"
"Elimden gelse de seni hiç bırakmasam, senden hiç ayrılmasam güzelim. Biraz daha Peri tozu çekeyim içime öyle gidelim olur mu?"
"Tamam peki."
Sarılı vaziyette deniz manzarasına dönüp baktık. Ay ışığı öyle güzel vuruyordu ki suyun yüzeyine. Daha rahat seyredebilmemiz için Melih sırtımı kendisine yasladı. Ellerimiz kenetli vaziyette sarmalandık bu defa. İkimizde ne manzaradan ne de birbirimizden ayrılmak istedik. Uzunca bir süre öylece sessizliği dinledik. Aklıma gelen muziplikle dilimi tutamadım.
"Dinleeeee bu şarkım sana dinle."
"Hahaha Peri kızı. Sen benle dalga mı geçiyorsun yoksa? Hmm söyle bakalım." Sonra elini gevşetip kendisine bakmam için beni çevirdi.
"Hayır dalga geçmiyorum. Birden aklıma geldi kaçıverdi dilimden. Çok hoşuma gitti ciddiyim. Hem bu şarkının devamı da var. Onu da duymak isterim senden."
"Hmm o zaman fırsat bulduğumuz daha geniş bir zamanda sana devamını söylerim. Bugün ses tellerim biraz yoruldu mu ne? Ne yaparsın sanatçı hastalığı işte. Eh haliyle ses güzel olunca kıymetini bilmek lazım değil mi güzelim." İçten bir şekilde gülümsedim.
"Tamam Melih öyle olsun. Bekliyorum ama unutma tamam mı?"
"Tamam sevgilim unutmam. Aklıma bunu da kazıdım." Sevgilim dedi bana. Ayyy Selin iyice manyaklaştın enişte mi diyecekti adam. Sevgilisi değil misin? İç sesim ağzımın payını verdi yine. En iyisi çok bir şey düşünmeyeyim ben.
Melih alnımdan öptü. Yüzümü ellerinin arasına aldı. Uzun uzun gözlerimin içine baktı.
"Şu mavi denizde seve seve boğulurum biliyor musun? O maviler beni öyle bir derine çekti ki çıkamıyorum. Çıkmak da istemiyorum zaten." Yüzümdeki gülümseme kocamandı. Ben bu adamın her söylediği sözle eriyip gidiyordum.
"Benden başkasına böyle gülme tamam mı sevgilim? Sadece bana bahşet bu güzel gülüşünü." Tamam deyip kafamı salladım. Zaten başkası diye bir şey olmaz olamazdı ki.
"Hadi bakalım artık gidelim. Sevgilimin hasta olmasını istemiyorum. Hoş hasta olursan da ben bakarım sana. Hiç merak etme güzelim tamam mı?"
"Bak seni uyarayım hasta olduğum zaman hiç çekilmem. Haberin olsun, sonra uyarmadı deme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI DİNLE (Tamamlandı)
Romantizmİlk görüşte aşka inanlar burada mı? Hadi o zaman hep beraber bu güzel serüvene bir dalış yapalım 'Aşk Mimarı' hikayesini okuduysanız tanırsınız kahramanlarımızı. Selin & Melih. Bir yumrukla başlayan büyülü bir aşk hikayesi. Anka kuşu misali külle...