AŞKI DİNLE (Tamamlandı)

31. Bölüm

"Aaaaa. Enişte abim buradaymış yahu. E bir şey söylemedin Selin. Bak çok üzüldüm şimdi. Vallahi. Rahatsızlık verdim değil mi? Oldu o zaman ben yavaştan gideyim. Hazır daha kapı ağzındayken çıkmam kolay olsun. Olduuu. Hadi. İyi. Geceler." Yutkunarak konuşuyor. Ben yüzümü kapatıp isyanlara dalmışım. Allah'ım çok şükür filmin adını söylemedi.

"Bak o dediğin olmaz işte. Gel bakalım. Kapıya gelen misafir geri çevrilmez. Hem hangi filmmiş o? Adını söyle bakalım. Hep beraber izleyelim."

Aslı ve ben olduğumuz yerde put kestik. Kımıldayamıyoruz. Tepki yok. Aklımdan film isimleri geçirmeye çalışıyorum. Allah'ım inşallah Aslı bir salaklık edip filmin adını vermez. Çok dengeli arkadaşımla göz göze geldik. Ne yapacağız bakışı attı. Ben de nasıl s*çtıysan öyle de temizle bakışımı attım. Şu anda aklıma gelen tek şey diskrim.... Allah belamı verdi.

Melih kollarını göğsünde bağlamış hala cevap bekliyor. Aslı tavana bakıyor. Ben camdan dışarıya bakıp gökyüzünde kaç tane kuş var onu sayıyorum. Kapı tekrar çaldı. Aslı çıkışı bulmuş gibi kapıya atıldı. Çakal. Hem kapıyı açacak hem de fırsattan istifade kaçacak. Hem de bombayı orta yere bırakıp. Ben sana sormaz mıyım Aslı?

Melih hemen kapının kolunu tuttu. "Aaa. Valla olmaz. Misafire kapı açtırıldığı nerede görülmüş." Aslı hala düşünüyor. Kapı aralığına sığıp sığmayacağını hesaplıyor belli. Baktı ki çıkışı yok cevap vereyim de kurtulayım dedi.

"Eeee ama olmaz ki enişte abi. Sen de misafirsin. Allah'ını seversen sen geç otur. Valla bak gücenirim. Sen sevdiceğinin yanına otur. Ben size hizmet ederim. Arkadaşlar ne günler için var değil mi hehehe." Melih tabii ki yemedi bu numarayı. Aslı'ya eliyle içeriyi işaret etti.

"Sen geç fahri baldız. Ben açarım kapıyı. Yemek istemiştik o geldi. Hem adama ayıp oluyor bak. Kapıda bekletiyoruz senin inadın yüzünden." Melih vazgeçecek gibi durmuyor. Aslı yanıma geldi oturdu.

"Allah belanı vermesin. Çıkarken talimat vermeyi biliyorsun da neden misafirin olduğunu söylemiyorsun. Ulan rezil olduk iyi mi?"

"Delinin zoruna bak! Ben neden rezil oluyormuşum pardon. Kapıyı açanın yüzüne bakmadan dan diye konuya dalarsan benim suçum ne?"

"Bana bak. Vallahi alırım seni ayağımın altına. Ne bileyim ben. Fırsat bulmuşum koşmuş gelmişim ufkunu genişletmeye. Teşekkür edeceğine daha utanmadan beni suçluyorsun. İnşallah filmin adı diye tutturmaz. Surat değişti farkında mısın? Biraz kıskanç mı ne?"

"Yani ben de fark ettim. Ama pek sanmıyorum. Sen film adı düşün. Ne cevap vereceğini düşün. Allah'a şükür ben bilmiyorum adını neyini. Problemle bomba gibi düştün eve. S*çtın sıvadın şimdi de temizle." Aslı dönüp bana tip tip bakmaya başladı.

"Kızım sabah beri sana anlatıp durdum. Bilmiyorum deyip işin içinden sıyrılmayı düşünmüyorsun değil mi? Kız o filmin adını söylediğim anda senin sevgilin benim kemiklerimi kırar. Ayıboğan hareketi de bir halta yaramaz bu çam yarmasında. Tıpkı çetin ceviz de olduğu gibi."

"Yani söylemek bir şey değil de. Bizim sürekli o tarz filmler izlediğimizi düşünecek." Aslı'nın yüzünde hain bir gülümseme belirdi.

"Kız belki de çok hoşuna gidecek ha ne biliyorsun. Belki de bizim mafyaya Allah razı olsun diyecek. Belki kendisinin de ondan aşağı kalır yanı yoktur ha. Gerçi hiç benzemiyorlar ama. Olsun seninkinin de epey gideri var kıhaaauuvvv." Kolunu çimledikledim.

"Allah cezanı vermesin. Sus! Bunun hesabını vereceksin. Hem de enişte abiye kıhaaauuv demek neymiş onu da ayrıca soracağım sana." Melih kapıyı kapatıp önce masaya yemekleri bıraktı sonra gülümseyerek yanımıza yanaştı.