41. Bölüm

179 22 4
                                    




SON SÖZ

Birkaç yıl sonra...

"Yakışıklı prens peri kızından yediği yumuktan sonra ona âşık olmuş. Sonra peri kızını ikna etmeye çalışmış. Ama peri kızı ona yüz vermemiş."

"Neymiş neymiş. Bir daha okusana o kısmı. Bal gibi de âşık olmuştu. Lütfen o kısmı atlamayalım."

"Ama sen de her defasında böyle yapıyorsun. Olmaz ki. Sonrasında gelen kısmı dinlemiyorsun hiç."

"Dinliyorum sevgilim. Ama yanlış bilgi vermeyelim lütfen. "Gözlerimi devirip hikâyeyi okumaya devam ettim.

"Peri Kızı yüz vermemiş ama Yakışıklı Prens onu kendine aşık etmek için bir sürü şey yapmış. Peri Kızı içinde büyüyen sevdasıyla git gide Yakışıklı prense âşık olmuş. Gözü ondan başkasını görmemiş. Onu öyle çok sevmiş ki kendini bile unutur olmuş."

"Aslında Yakışıklı Prens kendini tanıyamaz olmuş olacaktı orası. Aşktan başı dönmüş biri varsa o da kesinlikle Yakışıklı Prenstir. Lütfen sorgulamayalım." Kitabı kapatıp ayağa kalktım.

"Ama hep böyle yapıyorsun. O zaman bundan sonra her akşam sen okuyacaksın bu hikâyeyi."

"Ben hikâye okumuyorum ki sevgilim. Ben yaşadıklarımızı anlatıyorum. Gel bakalım sen yanıma." Elimden tutup beni kucağına oturttu. Sıkıca sarıldı. Defalarca öptü. Saçlarımı okşarken "Ben sana olan aşkımı anlatıyorum. Ben senin okuduğun hikayedeki boşlukları gerçekleriyle dolduruyorum. Ki senin okuduğun hikâyede Peri kızı ilk baştan âşık olmamışmış. Yok öyle. İlk görüşte ikimiz de âşık olduk. Bu inkâr edilemez. Çocuğumuz neyin ne olduğunu bilerek gerçek bilgilerle büyüyecek." Alnımdan öpüp gözlerime baktı. "Anlaştık mı Peri Kızı?"

"Hımm. Bilemedim ki şimdi. Ben bu konuyu biraz düşüneyim." Maksadım onu biraz kızdırmaktı.

"Ama sen kaşınıyorsun Peri Kızı. Peki o zaman. Benden günah gitti." Önce nefesimi kesen bir öpücükle başladı. Bir müddet sonra geri çekilip "Yeterli mi? düşünebildin mi?" dedi. Mızıkçılık yapacağım ya başımı hayır anlamından sağa sola salladım. "Hımm." Sesi kısık tona geçti. "Ama sen çok inatçı oldun. Hay hay ben buna da icabet ederim. İnat kırmak benim işim." Gülmeye başladım. "Bi' icabet etmediğin bu kalmıştı. Ben ne yapayım seninle?"

"İnatlaşma, kabullen yeter. Şimdi söyle bakalım. İlk görüşte âşık oldun mu olmadın mı?" gözlerini gözlerime dikti. Hadi olmadım de. Mümkün mü? "Ah be canım sevgilim. Acaba ilk görüşte âşık olmasaydım burada ne işim vardı? Ben kalbimi yüreğimi sana sonuna kadar açtım. Önceki ben olsaydım sana âşık olmasaydım acaba yanıma yaklaşabilir miydin?"

"Tamam. Ben cevabımı aldım güzelim. Beni ne kadar sevdiğini söyle."

"Ne kadar olduğunu söyleyemem Yakışıklı Prensim. Zira aşkımın sevgimin büyüklüğünü anlatabileceğim bir birim ölçü yok. Sonsuz der konuyu kapatırım." Gözleri ışıldadı çarpık gülüş de eklendi. Kısık sesle konuşmaya devam etti. "Oysa ben sana benim sevdamın büyüklüğünü göstermek isterim. Şöyle şu tarafa doğru bir ilerleyebilirsek daha rahat anlatırım. Ne dersin?"

"Şşşştt. Sessiz ol Semih uyanabilir. Zor uyudu zaten biliyorsun." Evet bir oğlumuz oldu. Semih Şahzadeler. Evliliğimizin 6. ayında bize sürpriz yaptı. Hamilelik haberini hem bekliyor hem beklemiyordum. Hiçbir belirtisi olmadan hafif kanamamla hastaneye gittiğimde umudum yoktu. Ama tahlil sonuçlarımda hamile olduğumu öğrendiğimizde dünyalar bizim oldu. Eh doğana kadar ilgi alaka üzerimden hiç eksik olmadı. Herkes etrafımda pır döndü. Oğlumu ilk kucağıma aldığımda o anın tarifini yapamam. Hislerimi anlatamam. Melih ise çok duysaldı. Gözleri doldu ama ağlamadı. Baba olmak zaten ağır olan eşime daha bir ağırlık kattı. Hala oğlunun kulağına fısıldadığı sözler ve ses tonu aklımdan gitmiyor. Sesi titreyerek "Hoş geldin oğlum." dedi.

AŞKI DİNLE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin