27. Bölüm

60 22 12
                                    










Melih'ten...

Aziz beyle sürekli irtibat halindeydik. Bana güvenip, yapacaklarını anlattı. Selin'in benimle birlikte siteye girip çıkması, benim sevgilisi olmam o adi herifi kudurttuğu yönünde bir tespit yapmıştı. İsabetliydi. Çünkü olayalar hep ben oradayken oldu.

İlk önce dayak yiyen Ahmet denen çocuğu bulduk. Aziz beyle ziyaret ettik. Olayı anlatmasını istedik. Karşı tarafın ona ne söylediğini sorduk.

"Abicim. Kapıya geldim siteden içeriye girmeye çalıştım. Güvenliğe Selin'i görmeye geldiğimi söyledim." La havle vela. Olayları öğrenmek için can atmıyor olsam bir de adam hasta yatağında olmamış olsa girişirdim de... işte elim kolum bağlı.

"Edebinle konuş lan. Benim kızım senin arkadaşın mı? Selin hanım diyeceksin?" İçimin yağları erimedi dersem yalan olur. Ahmet denen çocuk Aziz Bey'in bu çıkışını hiç beklemiyor gibiydi. Önce sustu sonra devam etti.

"Özür dilerim efendim. işte Selin hanımı görmeye geldim dedim. Arkamdan bir el uzandı omuzumdan yakaladı. 'lan sen benim sevdiğime yan gözle mi baktın' dedi. Sen kimsin demeye kalmadı beni alaşağı etti. Neye uğradığımı şaşırdım. Her yerimi mahvetti. Kırılmadık yerim kalmadı diyebilirim. Zaten gördüğünüz gibi kollarım alçıda. İyileşmeyi bekliyorum." Yalnız gerçekten iyi benzetmişler çocuğu. Bir yanım üzüldü.

"Geçmiş olsun başka bir şey dedi mi?"

"Tehditler savurup durdu. Bir de ambulansa alındığımda yanımda biri vardı. Yüzüm gözüm şiş olduğu için kim olduğunu göremedim. Bir erkekti. Sakın ha sakın! Allah vere de şikayetçi olasın. Şimdi canını kurtardın. O zaman kendini toprak altında bulursun. Seni diri diri gömeriz dedi. Hastanede acil servise alındım önce, sonra ambulans doktorunun incelemelerini anlatmasını duydum. Hemşireden rica edip doktoru yanıma çağırdım. Yanımda olan kimdi dedim. Kardeşiniz olduğunu söyledi dedi. Benim kardeşim yok. Yani var ama kız kardeşim var. O yüzden şikayetçi olamadım. Adam pislik. Bana bunu yapan konuşursam kız kardeşime de bulaşır diye sesimi çıkaramıyorum." Şerefsiz it. Nasıl yapmışsa yapmış insanların gözünü iyi korkutmuş.

"Tamam delikanlı. Tekrar geçmiş olsun." Deyip oradan ayrıldık. Aziz Bey de ben de düşünceli bir şekilde hastane koridorunda ilerledik. Nasıl bulacağımız nasıl yakalayacağımız muamma olan bir soysuzu arıyorduk. Arabaya doğru yürüdük. Aziz Bey durup saçlarını çekiştirmeye başladı.

"Ne kadar yakalamanın kıyısına geldim bir bilsen Melih. Ellerimle tuttum da yine kaçtı şerefsiz. Balık gibi kaydı. Üç defa direkten döndü. Her defasında bir çıkış buldu kendine. Ama umudumu hiç yitirmedim. Elime geçecek o benim. Elbet geçecek. Aklımda çok güzel şeyler var. Bu yaptıkları yanına kalmayacak. Belgelerimle her şeyim hazır. Bize sadece bulmak kaldı."

Aziz bey biraz düşünceli durdu. Sonra bana dönüp birkaç gün Selin'i buradan uzaklaştırmamı söyledi.

"Biraz uzaklaşın. Ama siteden kimseye görünmeden çıkarmak lazım Selin'i. Senin gittiğin görülmeli. Şerefsiz her nerede saklandıysa güzel bir yer bulmuş kendine. Gireni çıkanı iyi biliyor. Şimdi asıl mevzuya döneyim. Selin'i gizli bir şekilde çıkar. Sen de gitmiş olacaksın. Ama kendini göstere göstere. Güvenliğin önünde oyalan. Görün biraz. Sonra sizin arkanızdan da biz çıkarız. Eve geçeriz. Zannetsin ki Selin evde yalnız. Elbet konuşmak isteyecektir. Siteye bir şekilde tekrar girmek isteyecektir. Güvenliğe geldiğinde adamım beni arayacak. Enselemeye çalışacağız dur bakalım."

İçimi kaplayan sıkıntının haddi hesabı yoktu. "Ya dediğiniz gibi olmazsa?"

"Benim bu kadar tecrübem varsa olacak evlat."

AŞKI DİNLE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin