AŞKI DİNLE (Tamamlandı)

34. Bölüm

"Yardımcı olabileceğim bir şeyse ben yardım edeyim size küçük hanım."

Cihan...

Aslı gülse mi ağlasa mı bilemedi. Evet çetin ceviz aylar sonra karşısına çıktı. Yaşadığı şaşkınlığı hepimiz yaşıyorduk. Çiçek'e dönüp "senin haberin var mıydı abinin geleceğinden?" diye sordum. Hala gülmeye devam ediyordu ve "hayır" diyebildi sadece. Melih'le mi konuşmuştu acaba? Gerçi öyle bir şey olsa sevgilim beni arayıp haber verirdi. Gerçi aradıysa da şu şamatada duymamışımdır. Telefonumu kontrol etsem iyi olur. Masanın üzerinde duran telefonuma baktım ama arama yoktu. Sadece tek bir mesaj vardı.

YAKIŞIKLI PRENSİN

*çok özledim gel desen...*

Sadece öpücük emojisi attım. Daha rahat bir anda ararım diye düşündüm. Fırtınanın gidişatına göre devam ederdim nasıl olsa.

Aslı kabarmış saldırıya hazır kedi pozisyonuna geçmişti bile. Cihan ise karşısında dimdik yine güneş gözlüğü gözünde, elleri cebinde gülümseyerek alacağı cevabı bekliyordu.

"Ah pardon beyefendi ama siz kategoriye uymuyorsunuz. Hem de hiçbir bakımdan! Alt yapı sıkıntısı var. Şimdi formattı yeni yazlımdı güncellemeydi çok fazla iş çıkar. Ha sinyal gücü de zayıf. Erişim olmadan bilgi yüklemesi olmaz. Bir de onunla uğraşamam. Yani donanımlı ya da şöyle söyleyeyim yarı donanımlı olmalıydınız. Sizde yarı donanım da olmadığı için üzgünüm çetin ceviz bey." Cihan duyduklarıyla yavaş çekimde gözlüğünü çıkarmaya başladı.

Şimdi şurada izleyici kitlesi olsa kesin çocuğun üstünü başını parçalardı. Allah için karizma, yakışıklı çocuk. Kardeşim olsun. Aslı neden bu kadar inat ediyor anlamıyorum. Biraz huyuna suyuna gitse belki de Çiçek'in söylediklerini doğrulayacak adam. Ama bizim kız inat.

"Öncelikle ben bir makine değilim. Onu belirteyim. Duygularım ve hislerim var. Doğru söylüyorsunuz. Bu dediklerinizin hiçbirini bana yükleme şansınız yok. Ama ne verilirse onu alan bir yapım var küçük hanım. Cıva gibiyimdir. Her ortama uyum sağlarım. Sadece ön yargılara karşı alerjim vardır."

"Ha yani hem bana alerjiniz var hem de bana yardım teklif ediyorsunuz öyle mi? Üzgünüm ama bizımla diyılsınız. Ben üzerinde rahat çalışacağım bir denek istiyorum. O da sizinle mümkün değil." Allah'ım Aslı yavrum o lafı nereye çekersen oraya gider. İnşallah Cihan anlamamıştır. Çiçek'in koluna girdim. Bundan sonrası için hem kulağımızı hem gözümüzü mü kapatsak. Dilin tutulsun Aslı. Ne oluyor be?

Cihan gülümseyerek elleri hala cebinde Aslı'ya doğru ilerlemeye başladı. İyice kızın dibine doğru girmeye başladı. Bizim gözler kocaman açıldı. "Çiçek. Abin neden Aslı'nın üzerine yürümeye başladı. Korkmamız gerekir mi?" baktım Çiçek transa geçmiş cevap vermiyor. Dürtükledim. Kız konuşsana dedim. "Ha. Ha yok kuzum korkma da ne yapıyor ya da yapacak hiçbir fikrim yok."

Cihan Aslı'nın önünde durdu. Kulağına doğru eğildi. Onunla beraber bize ne oluyorsa biz de eğildik olduğumuz yerde. İyice kulağına yaklaştı. Fısıldamaya başladı ama duymuyoruz. En heyecanlı yerde elektrik kesintisi gibi oldu bu. Arkadaş ne fısıldadın öyle. Söyledi, söyledi geriye doğru çekilip işaret parmağıyla Aslı'nın burnuna bir dokunuş yapıp geri çekildi. Aslı'nın renk atmış. Kırmızının bilmem kaç tonu olmuş.

"Çiçek abin ne söyledi sence?" baktım Çiçek ağzı açık izliyor hala. Elimle çenesini yukarı kaldırıp ağzını kapattım. Sorumu tekrar sordum. Baktım hala anlamıyor. Kolunu çimdikledim.

"Ay! Ne yapıyorsun Selin ya! Ne dedin bir şey mi sordun?" dediğinde soruyu tekrarladım. "Vallahi yavrum pek hayırlı bir şey söylediğini sanmıyorum. Topu Aslı ortaladı abime sadece vuruşu yapmak kaldı. O da gördüğün gibi gol oldu. Allah'ım sen yardım et. Aklıma gelen şeylerden bir kısmını söylediyse abime helva kavurmam gerekebilir. Aslı şoktan çıkmadan abimi dışarıya atsam iyi olur. Sen Aslı'yla ilgilen gözünü seveyim. Adama bak ya hala kızın burnunun dibinde duruyor. Ah biz bunları zor bir araya getiririz. Bir evlendikleri gün bir de öldükleri gün sevinir bunlar."